23 Kasım 2024 Cumartesi

Muharrem İnce Diyarbakır'da konuştu: Barışacağız

Diyarbakır'da düzenlenen mitingde konuşan Muharrem İnce, "Siyaseti normalleştireceğim. Barışacağız" dedi.
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, seçim mitinglerine devam ediyor. Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen ve katılımın yoğun olduğu mitingde halka seslenen İnce "Siyaseti normalleştireceğim. Barışacağız" dedi.
 
Konuşmasına Ahmed Arif'in şiirini okuyarak başlayan İnce'nin konuşmasından satır başları şöyle:
 
-Sizler Cahit Sıtkı Tarancı'nın kardeşleri, Ziya Gökalp'in torunları, Ahmet Arif'in kardeşleri... 15 yaşında Yalova'da liseye giderken Diyarbakırlı Ahmet Arif'in Hasretinden Prangalar eskittim kitabını ezberlemiştim. 15 yaşında ezberlediğim şiiri, 40 yıl sonra Diyarbarlılara okudum.
 
-Ben buraya sizi kandırmaya, aldatmaya gelmedim, Ramazan şerbeti içmeye geldim. Türkiye'nin çok ciddi sorunları var. 55 milyar dolarlık cari açık var. Gençlerin yüzde 20'si işsiz. Türkiye kuşatılmış durumda. Şu anda Türkiye'yi yönetenler Ankara'dan yönetmiyor Brüksel'den yönetiyor, Washington'dan yönetiyor.
 
-Başından beri söyledim 3B: Bir barışacağız, iki büyüyeceğiz, üç bölüşeceğiz.
 
-Bedava kekle zaman dolmaz. Kıraathaneye gittik gündüz kek beleş, akşam evine gittin yemek ne olacak?
 
-Bu kardeşiniz ilkeli siyasetçidir. Zaman zaman kendi partisiyle de ters düşmüştür. Parti rozetini çıkardım. Artık Türk Bayrağı taktım. Sonra, Sayın Akşener'e gittim. Sayın Karamollaoğlu'ya gittim. Demirtaş'a gittim, başarılar diledim. Sonra Sayın Erdoğan'a gittim. (Erdoğan'a yönelik yuh seslerine İnce itiraz etti)
 
-Dört adayı da ziyaret ettikten sonra Hakkari'ye gittim. Ve dedim ki Sevgili Hakkarililer; Akşener'in, Karamollaoğlu'nun, Demirtaş'ın ve Erdoğan'ın selamları var dedim. (Meydandan yuhh sesleri gelince İnce 'Ben bunu istemiyorum' diyerek, "Sürekli yuhh yaparsanız derdimi anlatamam. Televizyonu izyleyenler beni yuhaladığınızı zanneder. Yapmayın böyle")
 
-Saklım gizlim yok. Birini ziyaret ederken Erdoğan'dan izin alacak halim de yok. Seni bile ziyaret ettim. Daha ne istiyorsun?
 
-Adını koyalım Kürt surunu. Kürtler diyor ki 'Kürtler onore edilmek istiyor'. Kürtleri onore edeceğiz, Türklerin kaygılarını gidereceğiz.
 
ÇÖZÜM YERİ TBMM
 
-Gizli kapaklı görüşme yok çözüm yeri TBMM.
 
-TRT'nin kanallarından birini bu işe ayıracağım. Zaten bir işe yaradığı yok. 24 saat yayın yapacak. Tartışacak insanlar. Dil meselesini tartışacak.
 
-Kendi aranızda da anlaşamıyorsunuz. Ama anlaştığınız yerlere beni de yazın. Ben oy değil sorunu çözmek istiyorum.
 
-Kindar nesil istemem. Sizin çocuklarınıza matematik, kuantum, endüstri 4.0  öğretmek istiyorum.
 
EVDE KONUŞTUĞU DİLİ ÖĞRETECEĞİZ
 
-Gelelim dil meselesine. 2 bin dil 200 devlette kullanılıyor. Bunu korumak lazım. 81 milyona resmi dilimiz Türkçe'yi öğreteceğiz. Anasıyla babasıyla konuştuğu bir dil var bu Kürtçe ise Kürtçe, Arapça ise Arapça, Çerkezce ise Çerkezçe. Evinde konuştuğu dili öğreteceğiz. Yetmez. Dünya dili öğreteceğiz... İngilizce, Fransızca, Japonca, İtalyanca... Bunları öğreteceğiz.
 
-Erdoğan, otomobilin kaportasına talip, ben beynine talibim. Dün şöyle konuşuyor: "Bana bak Muharrem" diyor. Bu usluba yanıt vermek istemiyorum ama... Eee sana baktım. Ya sana dedim, "Her kuşun eti yenmez, ben senin yanındakilere benzemem" dedim.
 
-Diyarbakır'dan da sesleniyorum sayın Erdoğan'a: Bugün Bursa'da 15.30'da konuşacaktın. Toplayamadın milleti 18.00'e aldın. Ben o meydanda iftardan önce zımba gibi miting yaptım.
 
KEK İSTEYEN ERDOĞAN'A, İŞ, AŞ İSTEYEN BANA OY VERSİN
 
-"Kekler bedava" diyor, "Ustayım ben" usta diyor. Kek isteyen Erdoğan'a, iş aş isteyen bana oy versin.
 
-Erdoğan, kilosu 4 bin 500 liraya beyaz çay içiyor. Ben siyah çay içiyorum. Ben sizin gibi bakkaldan aldığımız yumurtaları yiyorum. Erdoğan, 7 yıldızlı sarayında iftar yapıyor. Erdoğan, beyaz Türk, ben bu ülkenin zencisiyim.
 
-Ankara'da sarayı var yetmedi. İstanbul'da 5 sarayı var. Yetmedi. Marmaris'te yazlık saray yaptırıyor. Allah'ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda o yazlık sarayı engelli çocuklara vereceğim.