24 Eylül 2024 Salı

Mine Şirin yazdı | Yasaklamalara ve engellemelere rağmen...

Yine de tarihine, toprağına, suyuna, geleceğine sıkıca sarılan Dersim halkının ve canla başla çalışan organizasyon emekçilerinin şehrin misafirlerine aşıladığı büyük bir umut var; biz sanatçılar, işte o umudu dostumuz biliyor, ona tutunuyoruz. Seneye görüşeceğimiz günü iple çekiyoruz.

21. Munzur Kültür ve Doğa Festivali Dersim'in ilçelerinde ve merkezinde uzun zaman sonra yeniden düzenlendi. Önceki yıllarda valiliğin keyfi yasaklarıyla halkla buluşulmasına son anda engeller konulan festival bu yıl büyük bir coşkuyla kutlandı. Bizler de çeşitli programlarda BEKSAV'dan Tiyatro İmge/Bando Çocuk Tiyatrosu ve Grup Vardiya olarak oradaydık.

Bu yıl,  yukarıda da değindiğimiz gibi yasaklar büyük ölçüde delindi ve etkinlikler gerçekleştirilebildi fakat festivalin düzenlenebildiği yıllarda konserler şehir merkezindeki stadyumda verilirken bu sene, valiliğin keyfi tutumu yine hizayı çizmiş olacak ki, Seyit Rıza gibi son derece küçük, "böylesi bir etkinlik için" kullanışsız ve kolaylıkla kontrol altında tutulabilen bir meydanda yapılabildi.

Elbette bunca zamandır Dersim halkının ve çevre illerden sabırsızlıkla festival dönemini bekleyen çevre il sakinlerinin sığışmaya çalıştığı bir alanda, Seyit Rıza Meydanında konserler verilmiş olmasının, katılımcıların coşkusundan bir şey eksiltmediğini görmek mutluluk verici. Yine de ufak tefek pürüzleri hatırlatmak ve hatırda tutmak gerekir ki, önümüzdeki yıllarda ayağımıza aynı taşlar batmasın.

Festivalin hemen öncesinde, valiliğin beklenen kararını gördük ve "seçili gruplara" festivale katılım yasağı geldi, malumunuz. Festival tertip komitesinin "Tunceli Valiliği'nin kararını bu gruplara ilettiğini ve festivalin her şeye rağmen coşkuyla kutlanacağını" kamuoyuna duyurmasının ardından İsyan Ateşi grubu üyeleri darp edilerek gözaltına alındı, şehrin dışarına çıkarılıp bırakıldı ve şehre giriş yasağı konuldu. Bu son yasak, Ermeni folk grubu Veradardz ve Grup Yorum için de geçerliydi ve festivalin ilk gününden son gününe kadar, bu grupların "aniden sahneye fırlayıp eserlerini icra ediverecekleri" evhamı kolluk güçlerince hissettirildi sürekli.

Devrimci müzik gruplarının festival tarihindeki yeri kadar, Dersim şehriyle bağı da burada değinilmeye değer. Bin türlü olanaksızlık içinde, neredeyse tamamında bilâbedel, hatta kimi zaman yol masraflarını bizzat kendileri karşılayarak şehre gelen gruplar ve onları hasretle bekleyen Dersim halkı için görkemli kavuşmalardır yılın bu tarihleri. Yurtdışında yaşayan Dersimliler, yıllık izinlerini festival tarihine göre planlar senelerdir. Dolayısıyla hem devrimci sanatçılar hem de onlarla buluşmak için gün sayan katılımcıların karşılıklı emeği söz konusu burada. Özellikle merkezdeki programlarda devrimci sanatçıların neredeyse gece yarısında sahneye çıkacağı şekilde bir düzenleme yapılması, meşhur sanatçıların soundcheck'i saatler sürebilirken kendilerinin soundcheck alırken dakikalarının sayılması ve bu sebeple özellikle devrimci müzisyenlerin sahnede zorlanması zülfü yâre dokunan hadiselerden.

Bando Çocuk Tiyatrosu'nun "Düş Gezginleri" oyununun Pertek Belediyesi programında sorunsuzca çocuklarla buluşması mümkün olurken merkezde yaşanan pürüzlerin izahı bizim için de kolay değil doğrusu. Mameki parkında 5 ve 6 ağustos tarihlerinde programlarda yer aldığımız halde dönüş biletlerimizin 6 ağustos tarihine alınmasına mı, 5 ağustostaki programımız içinse hiç hazırlık, duyuru vs. yapılmadığına mı daha çok kederlenelim bilemedik. Neyse ki sebatkâr Dersim halkı, belediyeye giderek gösterimi anons ettirmemiz üzerine bir teveccüh gösterdi de, parkta en coşkulu gösterimlerimizden birini hayata geçirdik. Çocukların gözündeki ışıltı her şeyi unutturur ama yukarıda da değindiğimiz üzere, biz dostane hatırlatmalarımızı hatırda tutalım yine de.

Eminiz ki bu organizasyon etkinliklerinin bir kısmı insan gücünün yetersizliğinden, gönüllü sayısının yetersizliğinden kaynaklanıyordur ama Bando Çocuk Tiyatromuzun yaşadığı aksaklıkların önüne, basit bir exel tablosu tutularak pekâlâ geçilebilirdi.

Panel ve söyleşi etkinliklerinin sayıca azlığını havanın sıcaklığına bağlamak mümkün. Şehir merkezinde bulunduğumuz sürece katıldığımız panellere gençlerin katılımının maalesef ki pek az olduğunu üzülerek gördük.

Yine de tarihine, toprağına, suyuna, geleceğine sıkıca sarılan Dersim halkının ve canla başla çalışan organizasyon emekçilerinin şehrin misafirlerine aşıladığı büyük bir umut var; biz sanatçılar, işte o umudu dostumuz biliyor, ona tutunuyoruz. Seneye görüşeceğimiz günü iple çekiyoruz.