24 Eylül 2024 Salı

Marmara hapishanelerinde 3 ayda 968 hak ihlali yaşandı

Marmara hapishanelerine ilişkin 3 aylık hak ihlalleri raporunu kamuoyuyla paylaşan İHD İstanbul Şubesi, toplam 968 hak ihlalinin yaşandığını kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Marmara bölgesi hapishanelerine ilişkin 3 aylık hak ihlalleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Şube binasında gerçekleşen basın toplantısında raporu şube başkanı Gülseren Yoleri sundu.

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan raporda 11 farklı hapishaneden toplam 30 başvurunun yanı sıra basın taraması ve tutsakların gönderdiği mektuplardan derlenen bilgiler yer aldı. 30 başvurunun tamamında çoklu ihlaller gerçekleştiği tespit edildi. Raporda, Nisan ayında 298, Mayıs ayında 186 ve Haziran ayında 242 olmak üzere toplam 726 hak ihlali olduğu kaydedildi. Bunun yanı sıra 242 ihlalin de basın taraması yoluyla kaydedildiği yer aldı. Raporda, 3 ayda toplam 968 ihlalin yaşandığına yer verildi.

4 TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Raporda, Marmara Bölgesi hapishanelerinde 3 ayda 4 yaşam hakkı ihlali, 297 işkence, darp, kötü muamele, onur kırıcı davranış, 105 sağlık hakkı ihlali, 36 infaz yakma, adil yargılanma hakkı ihlali, 183 iletişim hakkı ihlali/ tecrit başta olmak üzere toplam 726 ihlal yaşandığı belirtildi. Basın yoluyla ise 242 ihlal tespit edildiği kaydedildi.

Raporda, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 29 aydır kendisinden haber alınamayan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarının reddedilen görüş başvuruları da yer aldı. Rapora göre, avukatların 3 ay içerisinde yaptığı 35 görüşme başvurusu reddedildi.

Hapishanelerde aşırı doluluk ve buna bağlı sorunların, ayrımcı yaklaşımların, uygulamaların artarak devam ettiğine dikkat çekilen raporda, "annesiyle kalan çocuklar, yabancı, kadın, LGBTİ+, çocuk, yaşlı, engelli, hasta mahpuslar" gibi hassas grupların hak ihlallerine karşı korunamadığı belirtildi. Bu yıl en az 4 tutsağın hapishanede yaşamını yitirdiği kaydedilen raporda, hastalıklarla birlikte intihar ve şüpheli ölüm olaylarına dikkat çekildi.

KADIN TUTSAK İNTİHAR ETTİ 
Raporda, Kandıra F Tipi Hapishanesinde tutsak bulunan M.Ş., Z.K., H.K ve M.R.A'nın 1 Nisan'da yaptığı başvuru da paylaşıldı. Başvuruda tutsaklar, 20-21 Mart 2023 tarihinde Kandıra F Tipi 1 No'lu Hapishanesinde şizofreni hastası olduğu iddia edilen kadın tutsağın intihar ettiğini duyduklarını belirtti. Başvuruda, şu ifadeler yer aldı: "Koşullarımızdan dolayı yaşamına son vermiş hemcinsimiz isim ve durumuna dair ayrıntılı bilgi alma imkânımız olmadı. Ama öğrendiğimiz sonuç deneyimlerimiz itibariyle durumunun tanımını yapmamız açısından yeterince veri sunmaktadır (...) Bu anlamda genel olarak kadınların cezaevindeki durumlarının yanında bu cezaevindeki uygulamaların, cezaevi idaresinin yaşanan olaydaki rolü ve ihmalleri araştırılmak, netleştirilmek durumundadır."

SAĞLIK HAKKINA ULAŞIMDA YAŞANAN İHLALLER
Yapılan bütün başvurularda, sağlık ve tedavi hakkına yönelik ihlallerin olduğunu belirten İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, "Hastaneye sevk taleplerinin hiç ya da geciktirilerek yapılması, hapishane revirinde hekim ya da uzman hekim bulunmaması, kelepçeli muayeneye zorlanma, muayene odasında asker bulunması, ilaçların düzenli olarak verilmemesi, mahpusa ve ailesine sağlığı ve tedavisine ilişkin bilgi verilmemesi, hastanelerin mahpus koğuşlarının olumsuz koşulları, diş tedavilerinin yapılmaması, ağır hasta mahpuslar bakımından Adli Tıp Kurumu'nun olumsuz raporları, diyet beslenme taleplerinin karşılanmaması, acil durumlarda bile mahpusun ambulans yerine ring aracıyla hastaneye götürülmesi, hastaneye sevklerde mahpuslara yönelik kışkırtıcı, onur kırıcı davranışlar, çıplak aramaya zorlanma, sedyeye kelepçelenme, sağlık görevlilerinin meslek etiği ile bağdaşmayan uygulamaları gibi her aşamada sorunlar devam etmektedir" dedi.

TALEPLER
Hapishanelerde baskı ve işkencenin "rutin" hale geldiğini belirten Yoleri, çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamaların yanında küfür, hakaret, tehdit ve onur kırıcı muamelenin de yaygınlaştığına dikkat çekti. Yoleri, konuşmasının devamında, hapishanelerdeki hak ihlallerine ilişkin yapılması gerekenleri şöyle aktardı:

🔹"İç hukuk, Anayasa, Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları(Asgari Standart Kurallar- Mandela Kuralları) ve uluslararası insan hakları belgeleri kapsamında sorunların kalıcı çözüme kavuşturulması devletin sorumluluğudur. 
🔹Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere risk grubundaki tüm mahpusların sağlık ve yaşam haklarını korumak için koruyucu önlemlerin acilen alınması ve serbest bırakılarak tedavi ve yaşam haklarının korunması yönünde acil adımlar atılmalıdır.  
🔹Giderek yaygınlaşan ve kalıcı hale dönüştürülen tecrit politikasından vazgeçilmeli, işkence, kötü muamele, keyfi yasak ve uygulamalara derhal son verilmelidir."

DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Devlete sorumluluklarını hatırlattıklarını belirten Yoleri, hazırladıkları raporla, hapishanelerde yaşanan sorunlara kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçladıklarını vurguladı. Yoleri, hapishanelerde yaşanan sorunlara ilişkin duyarlılık ve dayanışma çağrısında bulundu.