21 Eylül 2024 Cumartesi

Marksist Teori'nin 33. sayısı çıktı

Marksist Teori'nin 33. sayısında güncel teorik-politik konuları tartışan zengin içeriğiyle okuyucularıyla buluşuyor.
Marksist Teori'nin Eylül-Ekim dönemini kapsayan 33. sayısı çıktı.
 
Derginin bu sayısında Toprak Akarsu "24 Haziran Siyasal Çarpışmanın Gösterdikleri" başlıklı yazısında, 24 Haziran seçim sonuçlarını ele alıyor. Değerlendirmede, 24 Haziran seçimlerinin toplumun kesin bir şekilde iki kutupta saflaştığını belirterek, "Cumhur İttifakı" faşist şeflik rejiminin kuruluşunun tamamlandığı, buna karşın faşist şefin Meclisteki çoğunluğu kaybederek dizginleri MHP'ye kaptırdığı, Meclisin rolünün büyük ölçüde tasfiye edildiği saptaması yapılıyor. Ayrıca, emekçi solda strateji sorunları yaşandığı belirtilerek, antifaşist cephenin genişletilmesi ve özgürlük mücadelesinin her zamankinden daha acil ve yaşamsal sorun olduğu vurgulanıyor. HDP/HDK'de somutlaşan halkçı demokratik cephenin kitlelerin dikkat merkezinde durduğunun seçim sonuçlarıyla da teyit edildiğine değinilerek antifaşist cephenin, HDP'nin oynayabileceği rolü tartışıyor.
 
Ali Haydar Saygılı'nın, "Demokratik Alevi Hareketinin Dinamikleri ve Özsavunma Perspektifleri" başlıklı yazısında, Demokratik Alevi hareketinin yakın dönemini ele alarak politik özgürlük mücadelesi ile kurduğu ilişkiyi tartışıyor. Demokratik Alevi hareketinin kazanımlarını ve antifaşist mücadelede devlet şiddetinin atış koşullarında boyun eğmediği fakat sokağa yönelmede yaşadığı duraksamaya dikkat çekiyor. Faşist saldırılar karşısında Alevi toplumunda özsavunma bilincinin geliştiği belirtilerek bu bilincin pratik örgütlenmesi görevine dikkat çekiyor.
 
Cebrail Ünlü, "Dünden Yarına Gençliğin Antifaşist Mücadelesi" başlıklı yazıda, her politik öznenin gençlik üzerinde hegemonya kurmaya çalıştığını belirterek, 1960'lı yıllardan bugüne gençliğin mücadelesini çeşitli dönemler bakımından değerlendirme konusu yaparak, gençliğin faşizme karşı yükselttiği mücadelede bıraktığı deneyim ve dersleri ele alarak bazı sonuçlar çıkarıyor.
 
"Devrimci Bireyin Bilgi Birikimi Ve Yordamı Üzerine" başlıklı yazısında Hasan Polat, bilgi politika, güç ve iktidar ilişkisinin teorik arka planını tartışarak, "Dünyanın ve çağın bilgisine ulaşmak, onu devrimci hakikat bilinci halinde kurmak, ideo-politik, bilimsel, entelektüel birikim ve kapasiteye dönüştürmek, devrimci öznenin varoluş niteliğini" gösterdiği belirtilerek bilgi birikiminin devrimci bireyin vazgeçilmez asli görevi olduğu, devrimci bireyin bilgisiz olamayacağı, bilgisiz yaşayamayacağını vurguluyor.
 
Alp Altınörs, "Şi Jinping Liderliğinde Çin Komünist Partisi" başlıklı yazısında, Çin Komünist Partisi'nin 19. Kongresi'nde Şi Jinping'in yeniden Genel Sekreter seçilmesi ve ömür boyu devlet başkanı olmasının arka planını tartışarak Çin'in, gelecekte dünya mali sermayesi içinde birinci konuma yükselme hedefi güttüğü belirtiliyor, felsefi ve ideolojik bakımdan Konfiçyus öğretilerinin yeniden yüceltilerek, yakın gelecekte Mao'nun resminin yerine ulusal simgesi olarak Konfiçyus'un alacağı öngörüsüne değiniyor. Çin yönetiminin rüyasının gelişmiş kapitalist Çin yaratmak olduğu vurgulanıyor.
 
"Fransa'da Geleceğin Ayak Sesleri" Raperîn Rênas imzalı yazıda, Fransa'da son bir yılda gelişen sınıf mücadelesini, bu kapsamda direnişleri, genel grevleri irdeliyor.
 
Aydın Akyüz'ün "Sovyetler birliği'nin Kürt politikası II" başlıklı yazısının ikinci bölümünde SB'nin dört parça Kürdistan'la kurduğu, Kürdistanlıların SB ile kurduğu ilişkileri ve yaklaşımını ele alıyor.