24 Eylül 2024 Salı

Komünist önder Kutsiye Bozoklar ve 33'ler anıldı: Yaşamak direnmektir

BEKSAV'da düzenlenen etkinlikte komünist önder Kutsiye Bozoklar ve 33 düş yolcusu anıldı. Kutsiye Bozoklar'ın '92 yılında bir grup gerilla eğitiminden dönen ve Kilis'te katledilen gençler için bir şiir kaleme aldığını hatırlatan Mukaddes Erdoğdu Çelik, "Ölümü komünarca paylaştıklarından söz etmişti. Bu tarihin 2015 yılında gerçekleşen hali 33'lerin katledilmesidir" dedi. Bozoklar'ın hayatının mücadeleyle geçtiği kaydedilen etkinlikte, "yaşamak direnmektir" düsturunun O'dan alındığı belirtildi. 

Komünist önder Kutsiye Bozoklar'ın ölümsüzlüğünün 14., Suruç şehitlerinin ölümsüzlüğünün 8. yılında Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfında (BEKSAV) panel düzenlendi. 

Mukaddes Erdoğdu Çelik ve Mine Şirin'in konuşmacı olduğu panele Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Çiçek Otlu, gençlik örgütleri ile çok sayıda kişi katıldı. 

BEKSAV Bahar Bahça'da gerçekleşen etkinlik Kutsiye Bozoklar ve Suruç şehitleri şahsında devrime can suyu olanlar anısına saygı duruşu ile başladı. Etkinliğin gerçekleştiği Bahar Bahça'ya Suruç şehitlerinin ve Kutsiye Bozoklar'ın fotoğrafları asıldı. 

ŞİRİN: AYDIN KİMDİR?
İlk sözü alan Mine Şirin, aydın tanımlamasını yaptı. Sadece çok okuyan, entelektüel birikime sahip olmanın aydın olmadığını kaydeden Şirin, "Kutsiyemizin mesaisi esas olarak edebiyat üzerineydi. Sanatı ve edebiyatı dünyanın değiştirmenin ve dönüştürmenin yolları üzerinden tanımladığımızda soruna sınıflar mücadelesi yönünden yaklaşabiliyoruz" dedi. 

Yazıya ya da sanatsal ürüne, verime değerine verenin değiştirip dönüştürmenin ne oranda başarılabilmesi olduğunu kaydeden Şirin, "Sonuçta aydın insan kitlelerin kandırılmaya değil ikna edilmeye de bilinç sıçramasına ihtiyaç olduğundan hareketle iddiasını buradan kurar" ifadelerini. 

'LENİN'İ ESAS ALIP ONDAN SONRA GELENLERİ KABUL ETMİYORLAR'
20. yy. sonlarına doğru devrimci iddiasının terk edilme eğilimin gösterilmesinden dolayı, bugün bu sorunun bu kadar yakıcı ele alınmasının nedenine ise şöyle açıkladı Şirin: "Lenin'i esas alırlar ama 'Lenin çok iyi insandı da etrafı kötü' manasında ondan sonra gelenleri kabul etmiyorlar."

Sınıf mücadelesinin evrensel gerçekliğinden uzaklaşıldığında konunun ekseninden kaydığına dikkat çeken Şirin, aydınların demokratik haklar konusuna yakınlaşmasının son derece önemli olduğunu belirtti.

'AKP KÜLTÜREL HEGEMONYAYI ELE GEÇİRDİ'
20 yıldır AKP ideolojisiyle karşılıklı bir mücadelenin muhatabı olduklarını belirten Şirin, "AKP'nin kültürel hegemonyayla sancılarının bitmediğini ancak bugün böyle bir endişelerinin olmadığını söyledi. İşçi sınıfı ve ezilenler, kadınlar, gençler, çocuklar, LGBTİ+'lar mücadele veriyor ancak kültürel hegemonyayı şu an tamamen ele geçirmeye çalıştılar. Onlardan habersiz etkinlik düzenlemiyor. Hatırlarsınız, Yavuz Bingöl gibilerini uçakla alıp savaş bölgesine, sınırına götürdü. Bizim ideolojik savaşımız bu" dedi. 

'O BİZİM OSTROVSKİMİZ'Dİ'
Mücadele hayatı boyunca Bozoklar'ın çok önemli bir yeri olduğunu, yıllarca O'nun kitaplarıyla yürüdüğünü belirten Şirin, "O'nunla yolu yürüyemeyeceksem de yoldaşlarıyla yol yürümek istedim. O'nun ölümsüzlüğü benim için dönüm noktasıydı. Kutsiyemiz ölümsüzleştiğinde yoldaşları, BEKSAV'ımız 'O bizim Ostrovoskimiz demişti'" açıklamasını hatırlattı. 

Kutsiye Bozoklar'ın katledilmek istendiği çatışmada hayatta kaldığını ve O'nun "en iyi intikam hayatta kalmak" düşüncesiyle hayatta kaldığını ve mücadeleyi sürdürdüğünü kaydeden Şirin, "O düstur böyle doğdu, yaşamak direnmektir" diye ekledi. 

ÇELİK: KİLİS'İN 2015 YILINDA GERÇEKLEŞEN HALİ 33'LERİN KATLEDİLMESİ
Ardından sözü Mukaddes Erdoğdu Çelik, ölümsüzleşen Kutsiye ve 33'lerin aynı anda anmasının bir önemi olduğuna dikkat çekti. Çelik, "Kutsiye 1992 yılında bir grup gerilla eğitiminden dönen gencin Kilis'te öldürülmesi üzerine bir şiir yazmıştı. Ölümü komünarca paylaştıklarından söz etmişti. Bu tarihin 2015 yılında gerçekleşen hali 33'lerin katledilmesidir. Kutsiye tabii sonuncuyu görmedi, az önce Mine'nin saydığı pek çok şeyi görmediği gibi" ifadelerini kullandı. 

Kutsiye Bozoklar ile '71 tarihinde tanıştıklarını aktaran Çelik, hayatlarının devrim için mücadele ile geçtiğini kaydetti. Bozoklar'ın tekerli sandalyeden tüm dünyayı gördüğünü ve herkese öğrettiğinin altını çizen Çelik, "Hayata bakışı, 'yaşamak direnmektir.' Devrimci yaşamı hesaba katarsanız direnme kavramı çok şeyi kapsar. Düşmana karşı, işkencede direnirsiniz, açlığa yoksulluğa direnirsiniz, çatışmada karşınızdakine direnirsiniz" dedi. 

'O'NUN HAYATI KELEPÇEYE İNAT HAYAT'
Kutsiye Bozoklar'ın hayatını "kelepçeyi inat hayat" olarak ele aldığını belirten Çelik, "O son günlerde, rüzgarın kelepçesini çözün dediğini biliyoruz. Hayata dair bakışının özeti, hayatın özetinde direnmek ama hayatı yaşamının kendisi için 'hayatı ellerinden tutmak' derdi. Akıp giden akıntıya yürümeyecek, elinden tutacak sımsıkı kavrayacak, ona yeni şekil verecek, yeniden canlandıracaksınız, yanlış yoldan doğru rotaya çekeceksiniz. Çok etkin bir faaliyet. Hayatın Ellerinden tutmak kitabının anlamı bu" ifadelerini kullandı. 

Kutsiye Bozoklar'ın mücadele hayatından kesitler aktaran Çelik, iradeye çok önem verdiğini belirtti. 

BEKSAV Bahar Bahça'da Kutsiye Bozoklar ve 33'ler anısına gerçekleşen etkinlik serbest söyleşiyle devam etti.