1 Ekim 2024 Salı

İzmir'den çağrı: Gezi'yi sahiplendiğimiz gibi Kobanê davasına karşı duralım

Kobanê davasına ilişkin İzmir'de yapılan açıklamada, IŞİD'in yenilgisini hazmedemeyen sarayın HDP'den intikam almak istediği kaydedildi. Kobanê davasının bir başka Gezi davası olduğunun altı çizilen açıklamada, "Gezi'yi savunduğumuz gibi Kobanê'yi savunalım" dendi. 

HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, MYK üyeleri ve yöneticilerin de aralarında bulunduğu 108 kişi hakkında açılan Kobanê davası, Sincan Hapishanesi Kampüsünde görülüyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, parti önünde davaya ilişkin açıklama yapıldı. 

ALTAN'DAN İKTİDARA: DÖNÜN VE DİRENİŞ TARİHİMİZE BİR KEZ DAHA BAKIN
HDP Milletvekili Murat Çepni ve HDP bileşenleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı eylemde açık kürsü kuruldu. "Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz" sloganıyla başlayan açıklamada, "Kobanî kumpas davası eşit, adil ve ortak yaşamın savunucularına açılmış bir davadır!" yazılı pankart açıldı. İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan, yıllardır HDP başta olmak üzere toplumsal dinamiklere karşı yargının şiddet üreten bir siyasi mekanizmaya dönüştürüldüğünü söyledi. İktidara seslenen Altan, şu uyarıyı yaptı: "Dönün ve direniş tarihimize bir kez daha bakın. Bizlere karşı bir şiddet aygıtına dönüştürdüğünüz yargı kurumlarınızın verdiği hiçbir karar bizi haklılığımızdan ve de mücadelemizden bir adım geriye düşürmedi. Bundan sonra da düşürmeyecektir."

Altan'ın konuşması "Direne direne kazanacağız" sloganıyla karşılandı. 

ÇEPNİ: KOBANÊ'DE YENİLEN IŞİD ÇETELERİNİN SESİ SARAYDAN ÇIKTI
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise AKP'nin yirmi yıllık iktidarında hazmedemediği ve üzüldüğü şeylerden birinin Kobanê direnişi olduğunu kaydetti. Kobanê'de dünyanın en barbar çetelerine karşı verilen en büyük ve görkemli, kıymetli direnişin AKP açısından büyük bir yenilgi olduğunu hatırlatan Çepni, "Kobanê'de yenilen IŞİD çeteleriydi ama Kobanê'de yenilen IŞİD çetelerinin sesi saraydan çıktı. Saray hala bu yenilgiyi hazmedebilmiş değil. Hala bu yenilginin hesabını yani IŞİD'in başaramadığını AKP-MHP faşist suç ittifakı başarmaya çalışıyor. Ellerinden ne geliyorsa yaptılar kendi, hukuklarını bile hiçe sayarak yapmaya çalıştılar öyle ki mahkemenin başkanı çete üyesi olmaktan yargılandı. Kobanê mahkemesinde devlet adına yargılama yaptığını söyleyip içerideki yoldaşlarımıza meydan okuyan kişi bir baktık ki çete üyesi olmaktan yargılandı" dedi. 

'SOYLU'NUN FOTOĞRAFININ OLMADIĞI SUÇ ŞEBEKESİ KALMADI'
Bu durumun çok tanıdık olduğuna dikkat çeken Çepni, Kürt halkına ve devrimcilere, sosyalistlere, işçi sınıfına, kadınlara, gençlere karşı en cepheden müdahale etmeye, "cezalandırmaya" çalışan kim varsa mafya ile çetelerin yandaşı ya da suç şebeklerinin parçası ya da bir tarikatın üyesi olduğunu belirten Çepni, "Bu ekibin bakanı Süleyman Soylu olduktan sonra başka ne beklenebilir ki. Bugün halklara karşı geliştirilen savaşın başında bulunan büyük bir özgüvenle sözüm ona büyük bir başarı hikayesi yazarak kendini ortaya koymaya çalışan Soylu, daha fotoğraf çektirmediği bir tane uyuşturucu baronu kalmamış birisi. Böylesi bir İçişleri Bakanının başında olduğu bakanlığın politikası bu olabilir" dedi. 

'KOBANÊ DAVASI BİR BAŞKA GEZİ DAVASIDIR'
Kobanê davasının HDP'yi, Kürt halkını, devrimcileri ve sosyalistleri cezalandırma davası olduğunu söyleyen Çepni, şöyle devam etti: "Kobanê davası bir başka Gezi davasıdır. Gezi'yi sahiplendiğimiz gibi Kobanê kumpas davasına da karşı durmak zorundayız. İki direnişi iki davayı birleştirebildiğimiz oranda faşizme karşı mücadeleyi kazanacağız. Son olarak şunu söylemek istiyorum halkımıza çağrımız şudur; bu iktidar hırsızların yolsuzlukların çetelerin uyuşturucu baronlarının katillerin iktidarıdır bu iktidar sizden çaldıklarıyla kendilerine saraylar saltanatlar kuran bir iktidardır. Sizden çaldıklarını gizlemek için HDP'ye saldırıyor, sizden çaldıklarını gizlemek için sosyalistlere saldırıyor Kürt halkına saldırıyor. Kobanê'ye saldırıyor. Bir kez daha söylüyoruz Kobanê IŞİD'e karşı başta Kürt kadınları olmak üzere tüm sosyalistlerin tüm onurlu güçlerin başarısının adıdır. Kobanê direnişi bu başarının adıdır. Kobanê Kürt halkının ve ulusların kendi kaderini tayin hakkıdır, sosyalist dayanışmadır enternasyonalist sosyalist çizgidir, bu çizgiyi asla karartamazlar. Bu başarıyı halklarımız kazandı tüm dünya halkları kazandı ve tüm dünya halklarına kutlu olsun ki Kobanê düşmedi AKP-MHP düştü IŞİD yenildi Kobanê kumpas davasını da halklarımızın direnişiyle boşa düşüreceğiz."

ESP: KOBANÊ DİRENİŞİ DÜNYA HALKLARININ KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Ebru Yiğit de "Öyle anlar vardır ki, sosyalistlerin, devrimcilerin, komünistlerin, yurtseverlerin, demokratların hayat içerisinde savunduğu, mücadele ettiği değerlerin sınandığı anlardır. Barbar IŞİD çetesinin Ortadoğu halklarına yönelik zulmünün, Kobanê'yi işgal saldırılarına karşı verilen cevap da bu tarihsel öneme sahipti. O gün sadece Türkiye'de değil bütün dünyada IŞİD çetelerine dur diyen, Ortadoğu'da yeni, özgürlükçü bir yaşamın mümkün olduğu gerçeğine inanan, oradaki sosyalistlerin, komünistlerin, enternasyonalistlerin, Kürtlerin verdiği mücadeleye inanan milyonlarca insan sokağa dökülmüştü. Ve tarihsel bir anda sadece Ortadoğu'da ezilen halkların değil bütün dünya halklarının kaderini değiştirdiler. IŞİD faşizmine dur dediler, IŞİD çetelerinin katliamına, vahşetine, dur dediler ve bunu sadece kendi inandıkları değerler uğruna değil bütün insanlık değerleri uğruna yaptılar" dedi. 

'AKP FAŞİZMİ İŞBİRLİKÇİSİ IŞİD'İN YENİLGİSİNİN ACISINI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR'
Bugün AKP faşizminin işbirlikçisi IŞİD çetelerini yenmenin, durdurmanın acısını HDP yöneticileri, üyeleri başta olmak üzere Kobanê direnişine katılan, IŞİD'in yenilgisini kutlayan, barbarlığına dur diyen herkesi mahkeme salonlarıyla, uzun hapis cezalarıyla, faşizmin baskılarıyla sindirmeye, korkutmaya çalıştığını kaydeden Yiğit, şöyle devam etti: "O gün sokaklara çıkıp direnen milyonlarla birlikte bugün arkadaşlarımız faşizmin mahkeme salonlarında bu direnişe, iradeye sahip çıkıyor. Bugün sosyalistlerin, komünistlerin, Kürtlerin, demokratların, her insanın yapması gereken Kobanê direnişine sahip çıktığımız gibi faşizmin yargılamasına dur demek. Arkadaşlarımızın, Kobanê'de direnenlerin, Kobanê zaferine sahip çıkanların, IŞİD'e dur diyenlerin yalnız olmadığını, onların arkasında milyonların özlemi, umudu ve direnci olduğunu göstermektir. Bu mücadeleyi sadece mahkeme salonlarında büyüten arkadaşlarımızın sırtında bir sorumluluk olarak değil hepimizin sorumluluğu olduğu gerçeğiyle hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum."

EHP: MÜCADELEYE HER ALANDA BİRLİKTE DEVAM EDECEĞİZ
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sözcüsü Hilal Susuz da muhalif tüm kesimlere yönelik baskıların ilk ve son olmayacağını belirtti. Susuz, "Baskıcı ve otoriter rejimlerini sonsuza dek sürdürebileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Bizler antidemokratik tüm adımlara karşı tüm baskılara yıldırma politikalarına karşı nasıl karşı duruyorsak kumpas davalarına karşı da aynı şekilde karşı duracağız, yılmayacağız ve bir adım geri adım atmayacağız. HDP'ye ve Kürt halkına yönelik bu saldırılara ve bu kumpas davasına zemin hazırlayanlardan mutlaka hesap soracağız ve mücadeleye elbette her alanda hep birlikte devam edeceğiz" dedi.

TÖP: BİRLEŞİK MÜCADELEYLE KAZANACAĞIZ
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Erkan Gökber ise Kobanê davasının halkların özgürlük, barış demokratik cumhuriyet için açılmış bir dava; işçi sınıfının insanca yaşam mücadelesine karşı açılmış bir dava olduğunu kaydetti. AKP-MHP çetesinin yürüttüğü bu operasyona birleşik mücadeleyle cevap vereceklerini belirten Gökber, "Karşımızda halklara, işçi sınıfına düşman bir iktidar var. İşçilerin, kadınlara, gençlerin, çocukların, Kürtlerin, Alevilerin, ezilen bütün halkların katili ve düşmanı bu iktidar karşısında halkın çıkarlarını savunmak için HDP'nin yanındayız. Nasıl ki Gezi davasında halkın haklı taleplerinin yanında yer alsaydık, bu haksız, faşist karar nasıl boşa düşürüldüyse, HDP kumpas davasında da aynı şeyi birlikte gerçekleştireceğiz. Daha önce de denediler. AKP Fethullah Gülen çetesiyle ittifak halindeyken benzeri kumpas davalarını HDP ve sosyalistlere açmaya çalıştı. KCK davaları nasıl boşa düşürüldüyse, Devrimci Karargah davası nasıl ki tarihin çöplüğüne atıldıysa Kobanê kumpas davası da aynı şekilde bizim mücadelemizle, halkların özgürlük, eşitlik, adalet mücadelesiyle aynı şekilde tarihin çöplüğüne atılacaktır. Birleşik mücadelemizle kazanacağız, halkın haklı talepleri karşısında bu faşist iktidarı tarihin çöplüğüne gömeceğiz. Ve barışı, demokrasiyi, insanca yaşamı Kürt halkının, ezilen halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların birleşik mücadelesiyle başaracağız. Halkız, haklıyız, kazanacağız" dedi.

KALDIRAÇ: HDP'YE YAPILAN SALDIRILARA KARŞI HDP'NİN YANINDAYIZ
Kaldıraç Hareketi adına Ali Fuat Eroğlu, Kobanê kumpas davasının "Kobanê düştü düşecek" diyenlere inat DAİŞ çetelerine karşı Kürt halkının direnişiyle Kobanê'yi almasına karşı intikam davası olduğunu belirtti. Eroğlu, "Gezi direnişiyle saray rejiminin korkularını gerçeğe çeviren halklara karşı bugün Gezi davası da bir intikam davasıdır. Bugün saray rejimi çürümüştür. Saray rejimi artık yönetememektedir. Çürüdükçe, kadınlara saldırıyor, gençlere saldırıyor. Kürt halkına saldırıyor. Kürdistan'daki savaş bunun bir örneğidir. İçeride HDP'ye yapılan saldırılar bunun bir örneğidir. Kaldıraç Hareketi olarak HDP'ye yapılan saldırılara karşı HDP'nin yanında yer alacağız" dedi. 

SYKP: KUMPAS DAVALARINA DİRENENLERİ SELAMLIYORUZ
Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) İzmir il Eşbaşkanı Levent Gedik, barıştan, özgürlükten, halkların kardeşliğinden yana olan Figen Yüksekdağ'ın Selahattin Demirtaş'ın, Gültan Kışanak başta olmak üzere tutsakların saygıyla anılan mücadelenin mihenk taşı olduğunu belirtti. Gedik, "Bu mücadele sadece mahkeme duvarlarına, hapishane duvarlarına değil, alanlara, sokaklara sığmayacak bir mücadelenin kıvılcımıdır. Bu kumpas davasına direnen Selahattin Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ'a, Gültan Kışanak'a sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz. Onların mücadelelerinde yalnız olmadıklarını, emekten, barıştan, özgürlükten yana olanların yan yana olduklarını" dedi.

HDK İl Eş Sözcüsü Mehmet Sabri Gül ve Barış Anneleri adına yapılan Kürtçe konuşmalar sonrasında oturma eylemine geçildi. 

Oturma eyleminde, "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganı atıldı.