İzmir Emek Güçleri: Bu savaş bizim savaşımız değil

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, "Ne bu savaş bizim savaşımız ne de insanlık yaşamı pazarlık unsurudur" dedi. Halklara, birleşik mücadeleyi ve mültecilerle dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İdlib saldırısının ardından yaşanan gelişmeler ve mültecilere ilişkin DİSK Ege Bölge Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenledi. 

Açıklama yapan BES Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Güven, İdlib'de iktidarın ciddi bir bataklığa saplandığını belirterek, "Siyasi iktidarın Suriye'ye yönelik yıllardan beri süren ve saklama geri görmediği alt emperyal hevesleri, sonunda beklenen noktaya geldi. Türkiye, cihatçı çeteleri savaşına vekil atama aşamasından, Suriye'ye karşı bizzat taraf olma aşamasına geçti" dedi.

İdlib'deki saldırının ardından gelen görüntülerde TSK'nın, bir çok ülkede "terör örgütü" ilan edilen HTŞ ile birlikte hareket ettiğini ortaya koyduğunu kaydeden Güven, 34 askerin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, dış kaynaklarda 100 aşkın askerin yaşamını yitirdiği yönünde bilgilerin olduğunu söyledi.

Saldırının ardından Türkiye'nin mültecileri Batı ülkelerine karşı koz olarak kullandığını kaydeden Güven, Suriyelilere yönelik ırkçı saldırıların yaşandığını ifade etti. Güven, "Bu saldırıların, Türkiye'nin 'pazarlık' gücünü arttıracak şekilde mültecileri sınıra gitmeye zorlamak adına 'çeşitli kesimlerce' teşvik edildiği ve desteklendiği, bunlara göz yumulduğu kaygısı taşımaktayız" dedi.

Güven, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına halklara çağrı yaptı: "'Savaşa hayır' demenin bile yasaklandığı, insanlıktan giderek uzaklaşılan şu günlerde hepimizin üstüne düşen en önemli görev, barış talebini yükseltmektir. Savaş ve yıkım politikalarıyla geleceğimizi karartanlara dur demek, iktidarın ekonomik ve toplum yaşamına yönelik politikalarından kaynaklanan bir çok sorunda günah keçisi olarak işaret edilen, oysa Türkiye'nin de aralarında olduğu çok sayıda ülkenin emperyal heveslerle sürdürdüğü savaşın sonucu ve kurbanı olan mültecilerle kardeşleşmeyi ve dayanışmayı güçlendirmektir."