EMEK
ITUC 3. havalimanı işçileri için acil müdahaleye çağırdı
ITUC, 3. havalimanı işçilerine yönelik gözaltı, tutuklama ve baskılara karşı ILO'ya bir mektup yazarak acil müdahale çağrısı yaptı.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharab Burrow, Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) 3. havalimanı işçileri ile ilgili olarak yazdığı mektupta Türkiye hükümetine acil müdahale çağrısı yaptı.
İnsanca çalışma koşulları istedikleri için tutuklama, gözaltı, baskı ve şiddette maruz bırakılan 3. havalimanı işçileri için Türkiye hükümetine acil müdahale çağrısıyla yazıldığı belirtilen mektupta "İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'ne göre inşaat şantiyesindeki kötü ve iş güvenliğine aykırı çalışma koşulları nedeniyle hâlihazırda 37 işçi iş kazalarında yaşamını kaybetmiş bulunmaktadır. Çok sayıda işçi de gerekli koruyucu önlemlerin alınmaması nedeniyle ağır biçimde yaralanmıştır. Sadece geçen hafta, 12 Eylül 2018 tarihinde işçileri şantiyeye taşıyan iki servis çarpışmış ve bu kazada 17 işçi ciddi biçimde yaralanmıştır" ifadeleri yer aldı.
5 binden fazla işçinin sayısız ölüm, yaralanma ve kötü çalışma koşullarını protesto etmek için iş bıraktığı hatırlatılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"14 Eylül'de jandarma işçilerin yatakhanelerine girerek ve göz yaşartıcı gaz kullanarak, aralarında sendika temsilcilerinin de bulunduğu 401 işçiyi gözaltına almıştır. İşçilerin büyük çoğunluğu 2-3 gün süren gözaltıların ardından serbest bırakılırken; 24 işçi 'çalışmayı reddetmek', 'çalışma özgürlüğünü engellemek', 'kamu malına zarar vermek', 'gösteri ve yürüyüşlere katılmak' suçlamaları ile tutuklanmıştır. Sorgulamalar sırasında işçilerin avukatları ile görüşmelerine izin verilmediği gibi işçiler kendilerine yönelik suçlamalarla ilgili olarak da bilgilendirilmemiştir. Çok sayıda işçi, gözaltı merkezlerinden açık fiziksel yaralanma emareleriyle çıkmıştır."
Protestolara katılan çok sayıda işçinin işten çıkarıldığı ve çalışmaya devam eden işçilerin de jandarma gözetimi altında oldukları gibi sorgulama ve baskılarla karşı karşıya olduğu söylenen açıklamada bu uygulamaların kınandığı ifade edildi.
Açıklamada "Söz konusu eylemler, işçilerin ulusal yasalar ile Türkiye Cumhuriyeti'nin de tarafı olduğu ILO'nun 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşmesi, ILO'nun 29 sayılı Zorla Çalıştırma Sözleşmesi ve ILO'nun 155 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşmesi ile güvence altına alınan temel haklarının ciddi biçimde ihlali sonucunu doğurmaktadır" denildi.
Mektubun sonunda tutuklanan işçilerin serbest bırakılması için ILO'ya Türkiye hükümetine acil müdahale çağrısı yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bu nedenlerle, temel haklarını kullanan işçilerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması ve işçilere yönelik suçlamaların düşürülmesi için tarafınızı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine yönelik olarak acil müdahalede bulunmaya çağırıyoruz. Hükümet, işçi haklarının kullanılmasını sağlamak ve işçilerin gösterilerine yönelik yersiz müdahale ve misillemelerden kaçınmakla yükümlüdür."