İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: Barışta ısrar edeceğiz
1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle Kadıköy'de yan yana gelen İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, bölgede ve dünyada giderek derinleştirilen savaş politikalarına karşı barış mücadelesinde ısrarcı olacaklarını söyledi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle Kadıköy iskelesinde basın açıklaması düzenledi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika temsilcisinin katıldığı eylemde, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "1 Eylül Dünya Barış Günü, barış ve eşitlik istiyoruz" pankartları açıldı.
Açıklama öncesi meydanda toplanan kitle, halay ve sloganlarla bekleyişini sürdürdü. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak basın açıklamasını Ertuğrul Eroğlu okudu.
1 Eylül 1939'da Nazilerin Polonya'yı işgaliyle başlayan 2. emperyalist paylaşım savaşının üzerinden 85 yıl geçtiğini ifade eden Eroğlu, "Ne yazık ki emperyalistler hala aynı barbarlık, gaddarlık ve acımasızlıkla yeni savaşların, çatışmaların, kutuplaşmaların önünü açıyorlar" dedi.
Siyonist İsrail'in Filistin'e dönük işgal ve soykırım saldırılarına dikkat çeken Eroğlu, savaşlarda hedef olmaması gereken gazeteciler ve sağlıkçıların da hedef alındığını kaydetti. "Öte yandan savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımları yok edilmişken tecavüz, işkence işgalci güçlerce yaygınlaştırılmaktadır. En temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı şartlarda yoksullaştırılan halkların açlık, susuzluk ve beraberinde gelen bulaşıcı hastalıklarla baş etmek zorunda kalması en çok çocukları ve kadınları etkilemektedir" ifadelerini kullanan Eroğlu, savaşın çıkmasında rolü olmayan emekçi halkların sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşadığını belirtti.
‘MEŞRUİYET KRİZİNİ BASKIYLA GİDERMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Türkiye'de ise AKP-MHP blokunun meşruiyet krizini siyasal ve ekonomik baskıyla kapatmaya çalıştığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti: "Grev yapan işçinin, birçok şehirde traktörüyle eylem yaparak sesini duyurmaya çalışan çiftçinin, hayvan katliamını önlemeye çalışan hayvanseverlerin, meslek onurlarına sahip çıkan eğitim emekçilerinin, tacize ve şiddete karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınların, nefrete karşı yaşam mücadelesi veren LGBTİ+'ların, açlık sınırının çok altında bir maaşa mahkum edilen emeklilerin, astronomik rakamlardaki eğitim masraflarına karşı eylem yapan öğrencilerin, ağacına, suyuna, ormanına, toprağına sahip çıkan çevreci yaşam savunucularının taleplerini karşılamak yerine güvenlik güçlerini dikiyor. Sorunları barışçıl ve demokratik yollarla çözme yerine yok sayma bastırma, kriminalize etme politikası her alanda olduğu gibi Kürt sorunu konusunda da karşımıza en katı haliyle çıkmaktadır."
‘İKTİDAR YENİDEN KAYYUM POLİTİKASINA SARILDI'
Kürt sorununda çözümsüzlük politikasının halaylara, düğünlere, müziğe saldırma noktasına geldiğini belirten Eroğlu, "İktidar bloğu en ufak demokratik talebi, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylem ve etkinlikleri gözaltı, tutuklama gerekçesi haline getirirken halkın seçme ve seçilme hakkını da gasp ederek üçüncü kez halkın iradesini yok sayarak yeniden kayyum politikasına sarılmaktadır. AKP iktidarı tercihini barıştan yana koymadığını ekonomik krize rağmen sadece 2023 yılında silahlanmaya 15,8 milyar dolar harcayarak sınır ötesi operasyonları Irak'ta onlarca üs kurmaya vardırarak da göstermektedir" ifadelerini kullandı.
‘BARIŞ MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Eroğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet politikalarına bir an önce son verilmelidir. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; emekçilerin ve ezilen halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Bizler dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, laikliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz."
Eylem boyunca, "Savaşa değil emekçiye bütçe", "Jin, jiyan, azadi", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", "Biji berxwadana Colemerg", "Savaşa değil, eğitime bütçe", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.
EYLEM BİTİMİNDE ÇOK SAYIDA KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Eylemin ardından, kitle dağılırken polis kitleye saldırarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltılara tepki gösteren halkı ve basın emekçilerini de zorla dağıtmaya çalışan polis, alana iki kez biber gazı attı.