19 Eylül 2024 Perşembe

İşçi Emekçi Birliği: 15-16 Haziran direnişi ruhuyla mücadeleye

15-16 Haziran direnişinin yıldönümü öncesi Mecidiyeköy'de yan yana gelen İşçi Emekçi Birliği, " 54 yıl sonra da 15-16 Haziran büyük işçi direnişi izlememiz gereken yolu gösteriyor. Sermaye düzenin saldırılarına karşı, kazanılmış haklarımızı korumak, daha fazla hak almanın tek yolu topyekûn direniştir" ifadelerini kullandı.

İşçi Emekçi Birliği, 15-16 Haziran direnişinin 54. yıldönümü sebebiyle Mecidiyeköy'de bulunan Cevahir AVM önünde yan yana geldi. Eylemde, "Açlık, yoksulluk, sömürü, baskı kaderimiz değil! Yeni 15-16 Haziranlar yaratmak için mücadeleye" pankartı açıldı.

Basın metnini okuyan Meliha Kayacı, kapitalist düzenin krizi derinleşirken işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının da giderek kötüleştiğini vurguladı.

Açlık sınırının 19 bin, yoksulluk sınırının 62 bin liraya dayandığını ifade eden Kayacı, "Hükümet Merkez Bankası'nın talebiyle de, Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmayacağını, kaynak olmadığını açıkladı. Kaynak yok mu? Yandaş şirketlerin, holdinglerin milyonlarca lira vergi borçlarını silmeye gelince kaynak var! Yandaş şirketlere, holdinglere devlet bankalarından milyonlarca lira kredi akıtmaya gelince kaynak var! Silahlanmaya, savaşa gelince kaynak var" ifadelerini kullandı.

'YOKSULLAŞMANIN TEMEL SEBEBİ EMEK DÜŞMANI POLİTİKALAR'
Kapitalist düzende zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğunu ifade eden Kayacı, "Bugün yoksullaşmamızın temel nedeni AKP/MHP yönetiminin izlediği sermaye yanlısı, işçi emekçi düşmanı politikalardır. Orta Vadeli Program, yeni ekonomi programı; sermayenin çıkarlarını gözeten, kemer sıkmayı işçilere, emekçilere dayatan, kendilerinin neden olduğu krizin yükünü işçilerin emekçilerin sırtına yıkma programıdır. Bu programda işçilere emekçilere biçilen rol alım güçlerinin daha da düşmesi, kazanılmış hakların gasp edilmesi, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizliktir" dedi.

'DEVLETİN SALDIRILARI YOĞUNLAŞIYOR'
Diğer yandan devletin saldırılarını yoğunlaştırdığını belirten Kayacı, "Sınıf mücadelesinin sertleşeceğini, ekonomik ve sosyal yıkım saldırılarına karşı mücadelenin yükseleceğini biliyorlar. Kendilerine göre önlem alıyorlar" dedi. 1 Mayıs'ta Taksim iradesini zorlayan devrimcilerin tutuklanmasına, DEM Partili belediyelere kayyum atanmasına dikkat çeken Kayacı, "Van direnişi de gösteriyor ki sadece sokakta verilecek mücadele iktidara geri adım attırılabilir" dedi.

Yerel seçimler sonrası burjuva muhalefet ve iktidarın "yumuşama" tartışmalarına işaret eden Kayacı, "Burjuva siyaset yumuşarken, işçilere, emekçilere, ezilenlere, hak mücadelesi verenlere, hak arayanlara, devrimcilere, Kürt halkına saldırılar artıyor. İçeride kağıt üzerinde kalan hukuk uygulanmazken, dışarıda savaş yürütülürken iktidar saldırganlıkta sınır tanınmıyor" dedi.

'BİZİ BİZDEN BAŞKA KURTARACAK GÜÇ YOK'
Burjuva klikler arasında yumuşamanın işçilere, emekçilere, ezilenlere bir faydası olmadığını dile getiren Kayacı, şöyle devam etti: "Bizi bizden başka kurtaracak güç yok! Devletin, iktidarın baskılarına, saldırılarına karşı direnmenin tek yolu sokaktır. Bundan 54 yıl önce İstanbul'da, İzmit'te işçiler sendikalar, toplu sözleşme, grev, lokavt kanununda hükümetin yapmayı planladığı değişikliklere karşı üretimi durdurarak sokağa çıktılar. 15 Haziran'da patlayan, 16 Haziran'da doruğuna ulaşan, iki gün süren görkemli işçi mücadelesi, ancak sıkıyönetim, onun ardından gelen yoğun saldırılarla durdurulabildi. Muazzam işçi direnişinin kendilerini aştığı gören sendika bürokratları da, hareketin durdurulmasında devlete yardımcı oldu. 54 yıl sonra da 15-16 Haziran büyük işçi direnişi izlememiz gereken yolu gösteriyor. Sermaye düzenin saldırılarına karşı, kazanılmış haklarımızı korumak, daha fazla hak almanın tek yolu topyekûn direniştir!"

'15-16 HAZİRAN RUHUYLA MÜCADELEYE'
Sermaye düzeninin, iktidarın ekonomik ve sosyal yıkım saldırılarına, savaş politikalarına karşı tek yolun birleşik mücadele olduğunu vurgulayan Kayacı, "Fabrikalarda, mahallelerde, hayatın her alanında örgütlenerek geleceğimizi birlikte kazanabiliriz. Sömürü ve baskıdan kurtuluşumuzu kimse bize vermeyecektir. İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır! İşçi ve emekçileri, ezilen ve sömürülen kesimleri kapitalist sömürü düzenine karşı şanlı 15-16 Haziran direnişi ruhuyla örgütlenmeye, mücadeleye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Eylem boyunca "İnsanca yaşamak istiyoruz", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.