24 Eylül 2024 Salı

HDP'nin Kürt olmayan milletvekilleri: Yasaları uygulayın, tecridi kaldırın

HDP'nin Kürt olmayan 13 milletvekili ile TİP Genel Başkanı ve İstanbul milletvekili Erkan Baş, Meclis'te basın toplantısı düzenledi, "İmralı'daki mutlak tecridin sona ermesini, aile ve avukat görüşü önündeki her türlü engelin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. ülkemizde tek bir insanın dahi hayatını kaybetmesini istemiyoruz" dedi.
HDP'nin Kürt olmayan 13 milletvekili le TİP Genel Başkanı ve İstanbul milletvekili Erkan Baş'ın imzasını taşıyan bir metin Meclis'teki basın toplantısı ile açıklandı. 
 
Basın toplantısına HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Serpil Kemalbay, Tülay Hatimoğulları, Züleyha Gülüm, Erol Katırcıoğlu, Tuma Çelik, Rıdvan Turan ve Murat Çepni katıldı. Açıklama metninde Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Zeynel Özen, Ali Kenanoğlu ile TİP Genel Başkanı ve İstanbul milletvekili Erkan Baş'ın da imzası yer aldı.
 
Basın toplantısında ilk sözü alan Hatimoğlu, açlık grevi ve ölüm orucunun mutlak tecridin son bulması için yapıldığını belirtti, hükümetin tecrit karşındaki tutumunu eleştirdi. Hapishanede ya da dışarıda açlık grevini sürdüren insanların hayatını kaybetmeden hükümetin adım atmasını isteyen Hatimoğulları, "Bu açıklamayı özellikle Kürt olmayan milletvekilleri olarak yapıyoruz. Çünkü, kamuoyunda tecridin bir grup Kürt'ün sorunu olduğu yönünde bir yanılsama yaratılıyor. Bu yanılgıya karşı bu açıklamayı yapıyoruz. Tecrit hepimizin sorunudur" dedi.
 
Rıdvan Turan, 14 milletvekili adına açıklama yaptı. İmralı Hapishanesi'ndeki tecridin savaş politikalarının devam ettiği anlamına geldiğini belirten Turan, mutlak tecridin son bulması için hükümete yaptıkları çağrıların yanıtsız kaldığını belirtti.  2 Mayıs'taki görüşmenin tecridin ortadan kaldırıldığı anlamına gelmediğini belirten Turan, tecridin Türkiye'nin yasal mevzuatları ile uluslararası sözleşmelere  aykırı olduğunu söyledi, "Açlık grevinin  talepleri yasal ve meşru taleplerdir" dedi.
 
Ceza İnfaz Kanunu'nun İmralı'da uygulanmasını isteyen Turan, tecridin cezaevlerinin dışında toplumsal ve siyasal yaşamın her alanına sirayet ettiğini belirtti, "Savaş siyaseti, halkımızın insanca ve  özgürce yaşamasını engellemektedir" diye konuştu. HDP milletvekili Rıdvan Turan, tecrit sonlanırsa yeniden barış ikliminin oluşabileceğini vurguladı ve ekledi: "Tecrit son bulursa, demokratik hak ve özgürlüklerin önü açılacak."
 
Tutsak annelerine yönelik polis saldırısına ve valiliklerin cezaevlerinin yakınındaki eylem yasağına kararnamelerine tepki gösteren Turan, "Barış, huzur hepimizindir. Cezaevlerini önünde direnen  anneler, yalnızca kendi evlatları için değil, aynı zamanda bu ülkenin geleceği için direniyorlar" diye konuştu.
 
Belediyelerin etrafına polis bariyerleri ile x-ray cihazları konulmasına tepki gösteren Turan, "Bu da tecrit siyasetinin bir parçasıdır ve kabul etmiyoruz. İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi de  antidemokratik gidişatın somut örneklerinden biridir" dedi.
 
Turan, son olarak şunları söyledi: "İmralı'daki mutlak tecridin sona ermesini, aile ve avukat görüşü önündeki her türlü engelin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. ülkemizde tek bir insanın dahi hayatını kaybetmesini istemiyoruz."