24 Eylül 2024 Salı

HDP: Tecride son verin, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesini sağlayın

İmralı tecridine ilişkin açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, "Kürt sorununun çözümünde Sayın Öcalan'ın tarihsel toplumsal rolü ve misyonu bu tecridin esas sebebidir. İmralı tecridiyle Kürt sorunundaki çözümsüzlük derinleştirilmekte, halklar için demokratik siyaset ve barış umudu ortadan kaldırılmaktadır" ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, PKK lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecride ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Öcalan'ın 15 Şubat 1999'dan beri tek kişilik hücrede tutulduğu, aile ve avukat görüşmelerinin tüm yasal mevzuat yok sayılarak engellendiği kaydedilen açıklamada, "İmralı'daki insanlık dışı uygulamaların sistematik şekilde devam ettiği dönemde bugün itibariyle Öcalan ile tam 4 yıldır avukat ziyareti gerçekleşememektedir" denildi.

Öcalan'ın avukatlarıyla görüşünün 2011 yılına kadar haftada bir gün bir saatle sınırlı tutulduğu ve sık sık çeşitli bahanelerle sürekli engellendiği hatırlatılan açıklamada, 27 Temmuz 2011'den bugüne kadar ise sadece 2019'da 5 avukat görüşmesi yapıldığı dile getirildi. Son avukat görüşmesinin ise 7 Ağustos 2019'da yapıldığı belirtilen açıklamada, "Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ise İmralı'ya getirildikleri 16-17 Mart 2015 tarihinden bu yana tek bir kez dahi avukatlarıyla görüşememiştir. Avukatların Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına ve İmralı Cezaevi İdaresine yaptıkları yazılı başvurular yanıtsız bırakılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

CPT'nin 5 Ağustos 2020 tarihli raporunda İmralı tecridini "incommunicado" olarak nitelendirerek bunun kabul edilemez olduğunu vurguladığına işaret edilen açıklama, şöyle devam etti: "Öcalan ve diğer üç tutsağın avukatları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine mutlak iletişimsizlik halinin sona erdirilmesi amacıyla tedbir talepli başvuruda bulunulduğunu duyurmuştur. Bu tedbir talebi kabul edilmiş, 6 Eylül 2022 tarihli karar ile 'Başvurucuların maruz kaldıkları incommunicado tutukluluk haline son verilmesi ve başvurucuların kendi seçecekleri bir avukatla derhal ve herhangi bir kısıtlama olmaksızın erişim sağlanması' kararı hükümete bildirilmiştir. Ancak ne CPT'nin raporlarının gereği yerine getirilmiş ne de BM'nin kararları tanınmış, mutlak iletişimsizlik halini ortadan kaldıracak herhangi bir adım atılmamıştır. Sayın Öcalan'dan, 25 Mart 2021'de yapılan ve aniden kesilen telefon görüşmesinden sonra hiçbir biçimde haber alınamamamıştır."

İmralı'da 24 yıldır devam eden tecridin ulusal ve uluslararası hukuka aykırı, keyfi ve ayrımcı olduğu vurgulanan açıklamada, "24 yıldır sürdürülen bu sistemi yalnızca olağanlaşmış hapishane politikası olarak görmek, tecridi yalnızca hukuki açıdan ele almak eksik olacaktır. Tecrit sistemi, devletin Kürt sorununda çözümsüzlük, güvenlikçi bakış açısı ve Ortadoğu'da izlediği savaş politikalarıyla açıklanabilir. Kürt sorununun çözümünde Sayın Öcalan'ın tarihsel toplumsal rolü ve misyonu bu tecridin esas sebebidir. İmralı tecridiyle Kürt sorunundaki çözümsüzlük derinleştirilmekte, halklar için demokratik siyaset ve barış umudu ortadan kaldırılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

İmralı'daki tecridin ulusal ve uluslararası hukuk ilkelerini, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiğinin altı çizilen açıklamada, tecridin derhal ortadan kaldırılarak başta avukat ziyaretleri olmak üzere temel hukuki hakların sağlanması istenildi.