19 Eylül 2024 Perşembe

HDP milletvekili adayı Bulut yazdı: HDP'nin vaadi

HDP İstanbul 3. bölge milletvekili adayı Elif Bulut, seçim çalışmalarını yazdı: HDP'nin vaadi, kadının değiştiren gücünü hayata geçirmenin zeminini hazırlamak.
HDP İstanbul 3. bölge milletvekili adayı Elif Bulut, seçim çalışmalarını yazdı
 
Bulut'un "HDP'nin vaadi, kadının değiştiren gücünü hayata geçirmenin zeminini hazırlamak" başlıklı yazısı şöyle:
 
"Kız bebekler bu toplumda hayata gözlerini, dezavantajlı olarak açıyor. Biz dezavantajlı durumdan çıkmak için uğraşırken avantajlı grup çoktan almış başını gitmiş oluyor. Ve aramızdaki eşitsizlik gittikçe büyüyor, kapatmak için çok uğraşıyoruz. Çoğu kadın da kapatamıyor aslında. İşte bu yüzden kadın dayanışması şart diyoruz. Bu işi ancak birlikte yapabiliriz. Ben de bu bilinçle HDP'deyim. 
 
Binlerce yıldır erkeklerin yürüttüğü bir sistem var, nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlatmak için başka bir söze hiç gerek yok, görüyorsunuz :) 'Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa' derken bunu sadece bir slogan olarak söylemiyoruz. Kadın özgürleştikçe dünyayı değiştirecek koşulları doğar, bu koşulları bizler yarattıkça kadınlar özgürleşir. Erkeklere 'Bırakın bu işi, yapamadınız' diyoruz. Bunu derken bu sözü erkeklere söyletmek ve onlara kabul ettirmek önemli. İşte HDP'de bunu erkeklere kabul ettirdik. Partideki erkekleri değiştirmekle başladık ve onların dönüşümü, değişimi halen sürüyor. HDP'den adayım çünkü bu toplumu değiştirip dönüştürecek lokomotif gücün HDP olduğunu görüyorum. Kadın eşitlikçi, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele eden bir partideyim. Değişimin bir parçası olarak tarihsel bir görev üstlendik. Ben de üstüme düşeni yapmak istiyorum.
 
HDP'de her şeyden önce, kadını yüklerinden kurtaracak bir programımız var. Cinsiyet eşitlikçi anlayış, parti içinde program ve tüzükte yer almakta, bunu pratikte de var etmek için elimizden geleni yapıyoruz. HDP'nin en büyük seçim vaadi de budur: Kadının değiştiren gücünü hayata geçirmenin zeminini hazırlamak ve bunun için çalışacağının sözünü vermek.
 
24 Haziran'dan sonra Meclis'te olursam, öncelikle, kadın emeğine yönelik yürütülen ayrımcı politikaların önüne geçmek için çalışma yürüteceğim. Kendim de emek alanının sömürücü kuşatması altındayım, bir 'beyaz yakalı' olarak çalışıyorum. Cinsiyet ayrımcılığı, mobbing, taciz gibi birçok konuda yaşanan sorunların çözümü için uygun mekanizmalar olmadığını görüyorum. Bu konudaki açıkların giderilmesi, politika ve uygulamaların hayata geçirilmesi için çalışmak istiyorum.
 
Öte yandan, yakasının rengi, inancı, görüşü fark etmeksizin kadın olmak aslında kadın olmaktır diyorum. Çünkü kadın olmak çoğu zaman ortaklaşmak için  yeterli. Hangi partiden olursanız olun, evde sizden yemek yapmanız, çocuk bakmanız, temizlik yapmanız bekleniyor. Evde, sokakta, işte her an başınıza kadın olmaktan ötürü bir sürü şey gelebilir. Bu ülkede her gün kadın cinayeti işleniyor, erkek egemen devlet sadece izliyor. Tüm bunları önlemek için ortak mücadele hattı örmek, örülen mücadele hatlarını genişleterek sürdürmek lazım. Bu durum sadece siyasi partilerin işi değil. Hatta bağımsız kadın kurumlarının ortak ve birleşik kadın mücadele hattı, şimdilerde daha da hayati bir öneme sahip. Çünkü 'Kadınlar Birlikte Güçlü!'
 
Seçim çalışmalarımdan ufacık bir not:
 
İstanbul'da çalışmalarım sırasında sokaklarda en çok öfkeyi görüyorum. Yok sayılmanın, zulüm görmenin, yoksulluğun, hiçleştirilmenin, korkunun ve tüm 'öteki'lerin öfkesi var. Bu öfke sokağa taşmış, umuda dönüşmüş durumda. Her gittiğimiz yerde büyük bir coşku ile karşılaşıyoruz. 7 Haziran sürecini kendimizi/ partimizi/ ilkelerimizi anlatmakla geçirmiştik. Şimdi onun meyvesini topluyoruz. Ben İstanbul 3.bölgede seçim çalışmasını yürütüyorum. Güçlü olduğumuz ilçeler birbiriyle yarışıyor. Bir mahallenin seçim bürosu açılışı bile mitinge dönüşebiliyor. Alanda, önceden AKP'ye oy vermiş yurttaşlarla karşılaşıyorum, gelip kulağıma 'oyum artık size' diye fısıldıyorlar.  Tabii bunun yanında herkesin seçim güvenliği endişesi var. Sandıkların güvenliği için çalışılacak ekipler ciddi çalışmalar yaptı. HDP'nin baraj altında kalması Erdoğan'ın teklik rejiminin kurumsallaşmasına yol açacak, bunun önüne geçmek için yoğun bir çalışma var ve tabanda halklar arasında seçim ittifakı oluşuyor."
 
ELİF BULUT KİMDİR?
 
Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Tekstil firmalarında müşteri temsilcisi olarak çalışıyor. MHP'li Kürt bir babanın, dindar muhafazakâr bir annenin çocuğu olarak büyüdü. Babası ilkokul öğretmeniydi, bu sayede Türkiye'nin pek çok şehrinde yaşadı ve sorunları yerinde görme imkânı oldu. Kürt sorununun ne olduğunu, çocuk yaşta Nusaybin’de yaşarken öğrendi. Kız çocuklarının ve kadınların sorunlarını da çocukluğunun geçtiği muhafazakâr çevrede gözlemledi/deneyimledi. Yaşadığı her şehir ve ortam ona bir şeyler kattı, öğrendikçe değişti, değiştikçe çevresi ve ailesi de değişti. Çocukluğundan beri siyasete ve toplumsal konulara ilgisi vardı. Bu ilgi, üniversite yıllarında, kendisini, bir feminist ve sosyalist olarak tanımlamasına dönüştü. İstanbul 3.bölge 7.sıra adayı olarak çalışmalar yürütüyor.