23 Kasım 2024 Cumartesi

HDP Gençlik Meclisi seçim bildirgesini açıkladı

Gençlerin sesini her yere taşıyacaklarını belirten HDP Gençlik Meclisi, seçim bildirgesini açıkladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, seçim bildirgesini HDP İstanbul İl Örgütü'nde gerçekleştirdiği basın toplantısı açıkladı.
 
Basın toplantısına HDP'nin İstanbul genç milletvekili adayları Ozan Özgenler, Rıdvan Öztürk, Şehriban Aslan, Emre Sarıgül katıldı. Bildirgeyi HDP Gençlik Meclisi GYK üyesi Roza Kahya okudu. "Genç başladık genç başaracağız" diyen Kahya, Türkiye'nin, Cumhur ittifakının erken seçim kararıyla yeni bir sürece girdiğini, bu baskın seçim kararı içerisinde siyasi ve ekonomik kriz yaşandığına dikkat çekti.
 
'GENÇLERİN SESİNİ HER YERE TAŞIYACAĞIZ'
 
Kahya, "Şurası açıktır ki, bu kriz 24 Haziran seçimleriyle çözülmek istense de bu seçimler krizi daha da derinleştirecektir. Mevcut iktidarın çözümsüzlükten başka bir şey üretemeyeceği 16 yıllık iktidar dönemlerinde görülmüştür. Bu çözümsüzlük ve  kriz tablosunun faturasını ise en başta emekçiler, gençler, kadınlar ve sömürülen halklar ödemektedir. Biz HDP'nin İstanbul genç adayları olarak faturası gençlere kesilen krize karşı, gençlerin sesini her yere taşımak istiyoruz" diye kaydetti.
 
Mevcut iktidarın gençlerin yaşam alanlarına dönük ciddi bir saldırı başlattığının altını çizen Kahya konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gençlerin yaşam alanları iktidarın yeniden üretim sürecine göre dizayn edildi ve hala da devam edilmektedir. Gençler işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum ediliyor, iş yerlerinde mobbing ve tacize uğruyor. Part-time iş sömürüsü, iş alımlarında torpil uygulamaları gün geçtikçe artıyor. Staj zorunluluğu altında sömürülen gençler, güvencesiz çalıştırılıyor. Bu çözümsüzlük bunalımında gençler uyuşturucu ve madde kullanımına sürükleniyor ve bunun önüne geçilmiyor."
 
Gençliğin kültürel bir kıyımdan geçirildiğini ifade eden Kahya, "Gençlerin kendi dilleri, kimlikleri, yaşam biçimleri üzerinden inşa bulmalarına izin verilmiyor. Tek tip bir zeminde inşa edilmeye çalışılıyor. Sürekli değişen sınav sistemleri ile gençliğin geleceğe olan güveni sarsılıyor. Üniversiteler toplum yararına bilim üretmenin alanı değil sermaye için bilim üreten yerlere dönüştürülüyor. Üniversiteler, kendisini söz ve karar alma süreçlerinden dışlayan başkanlık sistemi ve YÖK tarafından dizayn ediliyor. Kendisine biat eden rektörler tarafından yönetilen üniversitelerden, onun asıl özneleri olan öğrenciler, akademisyenler ve emekçiler dışlanıyor" dedi.
 
ÜNİVERSİTELERİ BÖLDÜRTMEYECEĞİZ
 
Üniversitelerin sermaye uğruna bölündüğünü belirten Kahya, "Nitelikli eğitim, bir avuç insanın ulaşabileceği bir zeminde inşa ediliyor. Ekonomik koşullarından ve coğrafik düzenlemelerden dolayı eşitsiz eğitim gün geçtikçe daha da büyüyor, anadilde eğitim hakkının gasbı bu eşitliği perçinliyor. Cinsiyetçi eğitim anlayışının önüne geçilmediği gibi, erkek egemenliği başka başka biçimlerde yeniden üretiliyor" diye konuştu.
 
Akademisyenlerin KHK'larla üniversiteden uzaklaştırıldığını, itiraz eden öğrencilerin disiplin soruşturmasına maruz kaldığını hatırlatan Kahya, "Askere gitmek istemeyen, antimilitarist gençler savaşın bir parçası haline getiriliyor. Tüm bu tablo içerisinde biz HDP'li gençler olarak bu gidişata dur diyecek ve gençlerin sesini sokakta olduğu gibi mecliste de toplumsal mücadelenin bir parçası haline getireceğiz" diye vurguladı.
 
'YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ'
 
Genç bir yaşamını inşa etmek isteyenlere söz verdiklerini ifade eden Kahya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gençler olarak 'genç' yaşayacağız ve söz, yetki, karar sahibi olarak özgür bir yaşamı kuracağız. Kimliklerin, kültürlerin ifade bulduğu, özgürce yaşadığı bir toplum yaratacağız, renklerimizle ve çeşitliliğimizle var olacağız. Parasız, bilimsel, nitelikli, cinsiyet eşitlikçi ve anadilde eğitimi hayata geçireceğiz. Engellilere yönelik sunulan eğitim hizmetlerini, engel grupların farklılıklarını göz önünde bulundurarak sağlayacağız. Bir darbe kurumu olan YÖK'ü kaldıracak, üniversitelerin ve tüm yaşam alanlarımızın yönetimlerini doğrudan demokrasiyi hedefleyen meclislerle sağlayacağız. Üniversitelerimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. Piyasalaşan ve gençleri işe girmeden borç batağına sürükleyen eğitimi değiştireceğiz, KYK borçlarını silecek ve ücretsiz barınma imkanı sağlayacağız. Kapitalizmin üniversiteleri kar merkezleri haline getirmesine karşın, insan toplum ve doğa yararına, halk için bilimsel üretim modelini benimseyeceğiz. Üniversitelerde bütün engellenmiş diller için kürsüler açacağız. Hayvanların, üniversitelerde, sermaye hırsı için deneylerde kotu muamele, cinsel saldırı, öldürme biçiminde kullanılmasının önüne geçeceğiz. Gözaltı, tutuklanma, fişlenme korkusu olmadan kendimizi ifade etme özgürlüğüne sahip olacağız. Düşüncelerini ifade ettikleri için hukuksuzca tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasını için mücadele edeceğiz, gençliğin ifade özgürlüğünün önünde ki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Wikipedia, Instagram, Twitter, Facebook ve diğer tüm sosyal medya yasaklarını sonlandıracağız ve sansüre izin vermeyeceğiz. Sosyalleşme mekânlarımızı çoğaltacağız, sadece okul hayatında değil sosyal hayatta da aktif olacağız."
 
'GENÇ KADINLAR GÜVENLE HAYATA KATILACAK'
 
Askere gitmek istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin vicdani red hakkının yanında olacaklarının altını çizen Kahya, erkek egemenliğin tüm biçimleriyle sistematik bir biçimde mücadele edeceklerini söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi zorunlu ders olarak müfredatta yer alacağını ifade eden Kahya, "Eğitim müfredatını, ders kitaplarını ve diğer materyalleri cinsiyetçi içeriğinden arındıracağız. Aile, okul, sokak ve diğer kamusal alanları çerekek egemenliğin etkisinden çıkartacağız. Özellikle okullarda kız çocuklarını çok yönlü bir biçimde güçlendiren eğitim programını uygulayacağız. Eğitim kurumlarında kadınların her türlü baskı, şiddet ve dışlanmaya maruz kalmalarını engelleyecek karar ve uygulamaları esas alacağız. Genç kadınlar olarak tacizden, tecavüzden, dışlanmaktan korkmadan güvenle hayata katılacağız" dedi.
 
GENÇ MİLLETVEKİLİ ADAYLARI KONUŞTU
 
Bildirgenin açıklanmasının ardından genç milletvekilleri adaylarına söz verildi. İlk sözü İstanbul 1. bölge adayı Şehriban Alkış aldı. Alkış, "Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünde polis postalları altında hocalarımızın çiğnenen cübbeleri ortak mücadelemizin bayrağı olmalıdır. Geçtiğimiz günlerde İZBAN'da sırf yol parası olmadığı için tellerden atlayıp yaşamını yitiren arkadaşımız bizim mücadele bayrağımız olmalıdır. Tacize tecavüze karşı, ayrımcılığa karşı mücadele eden kadınlar, özsavunmasını kuran kadınların direnişi bizim mücadele bayrağımız olmalıdır. Bifobiye, transfobiye, homofobiye karşı direnen LGBTİ+ mücadelesi bizim mücadelemizdir" diye belirtti.
 
Ardından konuşan İstanbul 1. bölge adayı Emre Sarıgül, "Biz gençliğin inancıyla, direnciyle, muhalif duruşuyla alanlarda onların sesini duyuracağız. Mutlaka kazanacağız" dedi.
 
2. bölge adayı Ozan Özgenler ise "Esas aday olmamın sebebi, geleceği karartılan gençliğin sesini tüm alanlarda seçimler vesilesiyle taşımak. Suruç'ta Ankara'da yaşamını düş yolcularının sesi olabilmek için aday oldum" diye kaydetti.
 
Aday olmasının nedenini sokak ile sandığı birleştirmek olduğunu söyleyen İstanbul 3. bölge adayı Rıdvan Öztürk "Gezi'nin yıl dönümü. Gençlik meclisleri olarak birleşik mücadele hattını öne çıkararak, kendi sözünü söylediği alanları yaratıyoruz. Gençliğin kendisini örgütleyebildiği alanlar kurgulamak istiyoruz. Ali İsmail, Nedim'in, Ethem'in arkadaşları, Uğur'un Ceylan'ın yoldaşları ve Taybet Ana'nın çocuklarıyız. Biz halk iktidarını kuracağız. Biz kazanacağız" diye konuştu.