24 Eylül 2024 Salı

HBDH YK: 15-16 Haziranlar egemenlerin korkusudur!

15-16 Haziran direnişinin 53. yılında açıklama yapan HBDH YK, 1970'lerde fabrikaları kapatan patronların bugün aynı patronlar olduğu ve hesap sorulması gerektiğini kaydetti. HBDH YK, "Şimdi işçi sınıfını öfkesiyle ayağa kaldırma zamanıdır. Şimdi, egemenlerin korkusu 15-16 Haziranlarda patronlardan, faşistlerden hesap sorma zamanıdır 15-16 Haziran yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor! Büyük işçi direnişi zaferle sonuçlanacak" dedi.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) YK, 15-16 Hazirana ilişkin açıklama yaptı. İşçi ve emekçilerin sömürüye karşı Türkiye'de ve bütün dünyada sayısız mücadeleler yürüttüğü ve yürütmeye devam ettiği hatırlatılan açıklamada, mücadelenin her bir anına rengini veren, ezilenlerin ve emekçilerin egemen sınıflara karşı duyduğu öfkenin dışa vurumu olduğu kaydedildi.

'15-16 HAZİRAN EGEMEN SINIFA KORKU VE  DAĞILMA ANLAMI TAŞIYOR'
Türkiye tarihinde bu sınıf mücadelesinin en keskin ve amansız anlardan birini 16-16 Haziran 1970 işçi direnişinin oluşturduğunun altı çizilen açıklamada, "İşçi sınıfının hayatı durdurduğu, ayaklanmalar ve isyanlarda etkin rol aldığı bir dönemde onun değiştirici ve devrimci gücü tarihleri atlayarak bugünlere ulaşmıştır. Bir sınıf olarak işçilerin ve emekçilerin bilinci, her an yeni bir 15-16 Haziran yaratma iddiası taşımaktadır. Bu anlamıyla 15-16 Haziran tarihi, egemen sınıf saflarında korku ve dağılma anlamı taşımaktadır" denildi.

YÜZBİNLERCE İŞÇİ SOKAĞA DÖKÜLEREK YASAYI ALT ÜST ETTİ
15-16 Haziran direnişini yaratan öngünlerde CHP ve AP iktidarının işçi sınıfının sendika seçme özgürlüğünü kısıtlama ve onun devamında DİSK'i kapatmaya kadar gidecek olan süreci hazırlayan 275 Sayılı Sendikalar Yasasını hayata geçirmek için uğraştığı hatırlatılan açıklamada, yasa teklifine karşı yüzbinlerce işçinin sokağa dökülerek gerçekleştirdiği devrimci eylemlerin yasa daha teklif aşamasındayken alt üst olduğunun altı çizildi.

'YAŞAM BUGÜN İŞÇİ VE EMEKÇİLER İÇİN HER ANI ÖLÜM KOKAN HALE BÜRÜNDÜ'
İki gün süren, polis saldırısına, üç işçinin katledilmesine yüzlerce işçinin ise yaralanmasına rağmen işçilerin geri adım atmadığı belirtilen açıklama, şöyle devam etti: "15-16 Haziran hem başka illerde sınıfla buluştu hem de devrimci gençlik hareketiyle birleşti. İşçi sınıfı önderliğinde bir devrimci mücadele hattının içerisinden, genelleşmiş devrimci şiddetinin nasıl şekillenebileceğini öğretti. Yaşam bugün, işçi ve emekçiler için her anı ölüm kokan bir hale bürünmüştür. Açlık, yoksulluk, geleceğe dair duyulan kaygı ve her şeyiyle beraber kazanımları hedeflenen bir işçi sınıfı için her yeni gün, ölüme giden yoldur. İşçi sınıfı hayatta kalma mücadelesini hem adına 'asgari ücret' denilen sefalet ücretiyle sürdürürken hem de işyerinde yaşanan iş cinayetlerinden kendini sakınarak sağlamaya çalışmaktadır. Depremler, madenlerde yaşanan katliamlar, fabrikalarda akıma kapılarak ölüme sürüklenenler, göstermelik bile olsa önlem alınmadığı için inşaatlardan düşenler...

'SINIFIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ, KAZANIMLARI, ÖNCÜ İŞÇİLERİ HEDEFLENİYOR'
"Bunların hepsi AKP-MHP faşizmi ile, sabah vakti hayatı yeniden kurmak için işyerine binbir emekle gitmeye çalışan emekçinin başına gelen günlük rutinler haline gelmiştir. AKP-MHP faşizmi işçi cinayetlerinde tarihin gördüğü en büyük boyutlara ulaştı. Her gün onlarca işçi ölürken, yüzlercesi ise yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. Yaşanan iş katliamlarının ardından da sınıfın örgütlü mücadelesi, kazanımları, öncü işçileri hedefleniyor.

'AKP-MHP FAŞİZMİ BÖYLE BİR DÜZENİ BİLE İSTEYE YARATTI'
"İş arkadaşlarının hesabını sormak için iş bırakanlar, işten kovulma tehditleri ile karşı karşıya kalıyor. AKP-MHP faşizmi böyle bir düzeni bilerek ve isteyerek yarattı. Kazanımları, hakları ellerinden alınan bir işçi sınıfının karşısına, 'ne istediniz de vermedik' dediği patronları koydu. Grevler, protestolar, eylemler 'milli güvenliği bozucu' diyerek polis ve ordu saldırısıyla bitirilmek istendi. 30 binden fazla işçinin öldüğü AKP'li yıllarda patronlar hep daha fazla kazandı, devlet daha fazla işçi öldürdü. 2023 15-16 Haziranına geldiğimizde ise işçi sınıfı ve emekçiler cephesinde faşizme ve kapitalizme karşı duyulan öfke giderek artmış durumda. Asgari ücretin artırılacağı gündemde iken, verileceği öngörülen 'yenilenmiş sefalet ücreti' hayatı yaşanabilir kılmayacak. Her şey daha da pahalılaşıyor, emekçilerin yoksul evlerine giren ekmek azalıyor, yoksul halkın çocukları eğitim alamıyor, hastaneler her şeyden para istemeye devam ediyor. 2 kuruşluk zam yapılırken yüzlerce liralık vurgunlar artarak devam ediyor.

'1970'DE FABRİKALARI KAPATAN PATRONLAR AYNI PATRONLAR, CEZALANDIRILMALI'
"AKP-MHP faşizmi iktidarında devam eden ekonomik krizin sonuçlarına karşı eylemler devam ediyor. İşçi sınıfı ve emekçiler grevlerde, eylemlerde, mitinglerde, meydanlarda buluşuyor. Faşist iktidar, krizin faturasını emekçilere yıkmaya çalışırken inşaatlardan, metal fabrikalarından, maden ocaklarından grev sesleri yükseliyor. Sistem kendi iç krizlerini ise işçi sınıfının örgütlerini ve örgütlülüğünü bugünden yıkarak sağlamaya çabalıyor. Ancak yeni 15-16 Haziranların öngünlerindeyiz. Faşizmin ve egemenlerin her türlü saldırısına karşı toplumun bütün dinamiklerinin temelini yeniden işçi sınıfı sarsacak. Egemenlerin korkulu rüyası 15-16 Haziran, daha da büyük olarak gelecek. Bu nedenle, patronlara ve egemenlere yarayacak sistem içi hiçbir anlayışa izin vermeden işçi sınıfının devrimci eylemini, ayaklanmasını ve isyanını birleşik devrimle örgütlemeliyiz. 1970'de fabrikalara kapatılan patronlar aynı patronlardır ve bugün onlar cezalandırılmalı; onlardan hesap sorulmalıdır.

'BÜYÜK İŞÇİ DİRENİŞİ ZAFERLE SONUÇLANACAK'
"Şimdi işçi sınıfını öfkesiyle ayağa kaldırma zamanıdır. Şimdi, egemenlerin korkusu 15-16 Haziranlarda patronlardan, faşistlerden hesap sorma zamanıdır 15-16 Haziran yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor! Büyük işçi direnişi zaferle sonuçlanacak! Yaşasın birleşik devrim!"