24 Eylül 2024 Salı

Hasta tutsakların yaşamı tehdit altında

Ağır hasta tutsaklar Süleyman Ayaz ve Şehmus Koç başta olmak üzere ağır hasta, engelli ve yaşlı tutsakların serbest kalması, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa çağıran insan hakkı savunucuları mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

İstanbul ve Ankara'da düzenlenen eylemlerle, hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi, tedavileri önündeki engellerin derhal kaldırılarak tahliyeleri istendi.

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 588. F Oturmasında Kırşehir S Tipi Hapishanesinde tutsak Süleyman Ayaz'ın sağlık durumu aktarıldı. Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı ve "Tedavi haktır engellenemez", "588. F Oturması hasta mahpus Süleyman Ayaz serbest bırakılsın" pankartlarının açıldığı eyleme Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Ceylan Akça ve Kezban Konukçu da katıldı.

'AĞIR HASTA TUTSAK SÜLEYMAN AYAZ'IN YAŞAM OLANLARI SAĞLANMIYOR'
Basın metnini okuyan İHD yöneticilerinden Cüneyt Yılmaz, Süleyman Ayaz'ı   ileri derecede kemik erimesi ve astım hastası olduğunu, yanı sıra nefes darlığı ve sindirim sistemi sorunlarının da tedavi edilmediğini, gereken diyet beslenme ve yaşam olanaklarının sağlanmadığını söyledi.

6 Şubat depremleri sonrası Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden tek kişilik hücre tipi Kırşehir S Tipi Kapalı Hapishanesine sürgün edilen Ayaz'ın bu hapishane koşullarına bağlı olarak nefes darlığı başta olmak üzere şikayetlerinin arttığını ve ciddi kilo kaybettiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: "Ekonomik nedenlerle ziyaret için Kırşehir'e gitmekte zorlandıklarını belirten annesi; Süleyman'ın kemik erimesi var ama tahliller için hastaneye götürmüyorlar. Diyarbakır'dayken oğlumun kilosu iyiydi, Kırşehir'de epeyce zayıflamış. Son görüşte 'Anne yerimiz çok dar, artık nefes alamıyorum' diyerek durumu özetlemiştir.  Ayaz'ın hastaneye sevkinde sorunlar olduğunu söyleyen vasisi ise; 'Süleyman'ın hastane sevki kolay kolay çıkmıyor, çıktığında ise, tedavi bir yana muayene bile olamıyor. Ayaz doktorların kendini başından savdığını ifade ediyor. Kemik erimesinden kaynaklı olarak kemik testi yapılması için dilekçe vermiş ama  hapishane idaresi dilekçesini reddetmiş.  Süleyman, tedavi hakkının yaşam hakkını tehdit edecek oranda ihlal edildiğini söylüyor. Haksız, hukuksuz bir şekilde hapsedilen Süleyman 'ın serbest bırakılmasını istiyoruz 'demiştir.

'YAŞAMINA HER GÜN DAHA FAZLA TEHDİT OLUŞUYOR'
"Annesi ve vasisinin anlatımları sonucunda ortaya çıkan tabloya göre; Hastaneye sevk ve tedavide ciddi sorunlar yaşayan Ayaz'ın gereken tedavi, bakım ve yaşam olanaklarına erişemeden hapiste geçirdiği her gün yaşamına daha fazla tehdit oluşturmaktadır."

Yılmaz, hasta tutsak Süleyman Ayaz ve bütün ağır hasta, engelli ve yaşlı tutsaklar serbest kalması, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa çağırdı.

Eylem, "Süleyman Ayaz serbest bırakılsın", "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın", "Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır", "Tedavi haktır engellenemez" sloganlarıyla sona erdi.

ANKARA
İHD Ankara Şubesi önünde de Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifinin 460.'sı Giresun/Espiye L Tipi Tipi Kapalı Hapishanesinde ağır hasta tutsaklardan Şeyhmus Koç için gerçekleşti. "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde okunan metinde şu ifadeler yer aldı:

'ŞEYHMUS KOÇ, HAPİSHANEDE YENİ HASTALIKLARA YAKALANDI'
"Aile tarafından yapılan başvurularda yaşamış olduğu sağlık sorunları aktarılmıştır. 2016 yılında tutuklanan Şeyhmus Koç ilk olarak Tokat T Tipi Kapalı Hapishanesine konulmuştur. Oradan Bafra T Tipi Kapalı hapishanesine sevk edilmiş en son da Giresun/Espiye L Tipi Kapalı Hapishanesine gönderilmiş ve hala orada tutulmaktadır. Şeyhmus Koç'un hapishanede kaldığı süre içinde hastalıkları gittikçe ilerlemiş ve yeni hastalıklar meydana gelmiştir. Parmaklarında kopukluklar var, kollarında ve göğsünde şarapnel parçaları
bulunmaktadır. Ayrıca astım ve migren hastasıdır.

"Şeyhmus Koç'un yaşamını en zorlayan hastalıkların başında yaşamış olduğu psikolojik rahatsızlıkları gelmektedir. Ailesi tarafından yapılan ziyaretlerde ve telefon görüşmelerinde durumunun ağırlaştığının görünür hale geldiği ifade edilmiştir. Aile görüşlerinde; anlaşılamayan, gerçekle ilgisi olmayan durumlardan sözler söylemekte, aile bireyleri ile kendisi arasında hayali olaylardan bahsetmektedir. Ailesi tarafından yapılan ziyaretlere kimi zaman çıkmadığı oluyor. Görüştükleri zaman ise arkadaşları tarafından ikna edilerek görüşe çıkıyor. Kimi aile bireyleri ile irtibat kurmuyor, kurduğu zamanda bu diyaloglar kesik kesik gerçekleşiyor, bazı zamanlarda aile bireylerine tepki gösteriyor. Telefon görüşmelerinde de ya konuşmuyor, kısa tutup hemen
kapatıyor.

'ÖMÜR BOYU UYUTAN İLACA MAHKUM EDİLDİ'
"Ailesine verilen bilgilere göre; 2 yıl önce kendisine anksiyete bozukluğu teşhisi konulmuştur. Bu hastalık için yalnızca bir tablet ilaç verilmiş ve bu ilacı da ömür boyu kullanacağı söylenmiştir. Ancak bu ilaç tedavi etmekten ziyade daha çok uyutmaktadır. Rutin kontrolleri yapılmadığı için de hastalığın ne kadar ilerlediği belli değildir. İlaçları da yalnızca revire çıkarılarak yazılmakta, uzman doktorlar tarafından ve tam teşekküllü bir hastanede tedavisi yapılmamaktadır. Bu durum da hastalığının daha çok ilerlemesine zemin hazırlıyor. Ailesi her görüşe gittiklerinde idare ile görüşüyor, tedavisinin yapılmasını talep etmelerine rağmen bir gelişme sağlanamıyor. İdare tarafından hiçbir şey yapılmıyor ve 'Yapacağımız bir şey yok' deniliyor. Yine kurumuza yapılan başvurular sonucunda ilgili kurumlara yazılan yazılardan da bir sonuç alınamamıştır. Yalnızca revirde ilaçları yazılıyor, bir tablet ilaçla tedavi etmeye çalışıyorlar.

'TAM TEŞEKKÜLLÜ HASTANEDE TEDAVİ OLMASI GEREKİYOR'
"Ailesine çok uzak bir hapishanede tutulması da sağlık durumunu daha ağırlaştırıyor. Ailesi ziyarete gidemiyor bu da psikolojik açıdan aile desteğini engelliyor. Uzman doktorlar tarafından tam teşekküllü hastanede tedavi edilmesini, hastalığının tam olarak tedavisi için rutin kontrollerinin yapılmasını ve iyileşme sağlanacak şekilde tedavilerinin aksatılmadan gerçekleştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca psikolojik destek anlamında da aile ziyaretlerinin yapılabilmesi için ailesine yakın bir yere sevk edilmesi de gerekmektedir."

Eylem sloganlarla sona erdi.