Hamburg'da politik tutsaklar için panel yapıldı
TSP, politik tutsakların durumuna dikkat çekmek için Hamburg'da panel düzenledi, tüm baskı ve engellemelere karşı politik tutsaklarla dayanışmayı büyütmenin önemine dikkat çekildi.
18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklar Günü vesilesiyle Tutsakların Sesi Platformu (TSP) Hamburg'da bulunan Mig-Zentrum'da panel düzenledi.
Panel, hapishanelerde katledilen devrimciler başta olmak üzere tüm dünyada devrim, sosyalizm ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başladı.
TSP adına söz alan Baki Selçuk, devletlerin hapishane politikalarını anlatarak, devrimci mücadelede yer alanların, yolunun sınıf mücadelesinin bir başka alanı olan hapishanelerden de geçebileceği bilinciyle hareket ettiğini söyledi. Selçuk, hapishanelerde bir devrimciyi ayakta tutanın onun ideolojik, teorik olarak donanmışlığı, davaya bağlılığı ve kararlılığı olduğunu vurguladı.
'TECRİT GİDEREK YAYILIYOR'
Ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi yöneticisi Mehmet Acettin, ev hapsinde olduğu gerekçesiyle panele video göndererek katıldı.
12 Eylül 1980'den 2024 yılına kadar Türk devletinin hapishaneler politikasını anlatan Acettin, hapishane tipleri, özellikle S tipi, Y tipi ve yüksek güvenlikli hapishaneler ve devletin tutsaklara yönelik tutumu, hak gaspları, tutsakların direnişi hakkında kapsamlı bilgiler verdi.
İmralı'da Abdullah Öcalan üzerinde süren mutlak tecridin giderek yaygınlaştırıldığına işaret eden Acettin, tutsakların tecride ve hak gasplarına karşı 27 Kasım'dan bu yana açlık grevinde olduğunu, tutsak yakınlarının ise dışarıda adalet nöbetini sürdürdüklerini ifade ederek, tutsakların direnişini sahiplendiklerini kaydetti.
'TUTSAKLARIN SAHİPLENİLMESİ İÇİN DUYARLILIK OLUŞTURALIM'
Tekrar söz alan Baki Selçuk, Sırbistan'da üç yıla yakın süredir tutsak edilen Ecevit Piroğlu'nun uğradığı haksızlığa karşı açlık grevinde olduğuna dikkat çekerek, dünyanın değişik ülkelerindeki hapishanelerde yaşanan baskılara ve direnişlere örnekler verdi.
Türk devletinin politik tutsakları sahiplenenlere karşı gözaltı ve tutuklama furyasını sürdürdüğüne işaret eden Selçuk, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF)'ye dönük operasyonların gerekçesinin bu olduğunu ifade ederek, bu saldırıların da püskürtüleceğini ve sosyalistlerin tutsakları sahiplenmeye devam edeceğini belirtti.
TSP olarak devrimci tutsaklar için yürüttükleri mücadeleyi büyütme çabası içinde olduklarını belirten Selçuk, 20 Mart'a kadar tutsaklarla dayanışma panellerine devam edeceklerini ve tutsakların sahiplenilmesi için duyarlılık oluşturmak istediklerini ifade etti.
ZORA, ALMAN DEVLETİNİN BASKILARINI ANLATTI
Genç kadın örgütü Zora temsilcisi de politik tutsakları selamlayarak başladığı konuşmasına, erkek egemen sisteme ve kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin haklı ve meşru olduğunu, bu mücadeleyi kararlılıkla yürütenlere yönelik devletlerin saldırılarının olacağı bilincinde olduklarını söyleyerek, enternasyonal dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Alman devletinin, resmi görüşüne aykırı duruş ve militan pratik sergileyenlere davalar açtığını, eylem ve etkinliklerine saldırdığını, evlerini bastığını belirten Zora temsilcisi, Alman devletinin politik aktivistlere karşı ceza yasasının 129A ve B maddeleriyle devrimcileri susturmaya çalıştığını aktardı. Almanya hapishanelerinde bu maddelere dayanarak 19 politik tutsak olduğunu ifade eden Zora temsilcisi, antifaşist hareketten, ekoloji mücadelesinden onlarca insana dönük davaların sürdüğünü belirtti.
Filistin Tutsaklarla Dayanışma Ağı Samidoun'un yasaklanması, Filistinlilerin ve Filistin'le dayanışma hareketinin uğradığı baskıları anlatan Zora temsilcisi, Zora üyelerinin Berlin'de evlerinin basılmasının da genç kadınları korkutmaya ve mücadeleden vazgeçirmeye yönelik olduğunu, ancak geri adım atmayacaklarını ve daha aktif mücadele yürüteceklerini, Türkiye'deki açlık grevleriyle dayanışmak amacıyla Avrupa'da açlık grevleri yaptıklarını ve tutsaklarla enternasyonal dayanışmayı büyüteceklerini söyledi.