24 Eylül 2024 Salı

Günay: Çözümü bizzat kendimizde arıyoruz

HDP'nin değerlendirme ve özeleştiri süreci kapsamında halk toplantıları başlattığını duyuran parti sözcüsü Ebru Günay, "Bizler büyük mücadele birikiminin, tarihsel bir mirasın sorumluluğuyla hareket ediyoruz ve bunun ağırlığını taşıyoruz. Halklarımızı, yoldaşlarımızı, faşizme karşı mücadele eden herkesi bu tarihsel sorumlulukla bu sürece katılmaya davet ediyoruz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, Ankara'da bulunan HDP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi.

'AKP İKTİDARI TOPLUMA CEHENNEMİ YAŞATIYOR'
Türkiye'nin AKP-MHP iktidarının yarattığı çok yönlü derin krizlerle karşı karşıya olduğunu kaydeden Günay, iktidarın topluma cehennemi yaşattığını söyledi. İktidarın biat etmeyen, yaşanan yıkıma ses çıkaran herkesi hedef aldığını vurgulayan Günay, "İktidar; Kürtler, partimiz ve mücadele güçleri başta olmak üzere herkes için hak, hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik ve özgürlüğü mumla aranır hale getirmiştir. Türkiye 21 yıldır AKP iktidarıyla sistematik bir şekilde irtifa kaybediyor, kötüye gidiyor, uçuruma sürükleniyor. Bu gerçeği kabul etmeyenler bile bunun en somut halini yoksullukla, açlıkla, baskı rejimiyle ve özgürlüklerinden mahrum kalarak yaşıyor" dedi.

İktidarın topluma tek getirdiklerinin zam, zulüm ve baskı olduğunu vurgulayan Günay, AKP'nin krizin faturasını halklara kestiğini kaydetti. "Gece yarısı operasyonuyla başta en temel ihtiyaç malzemeleri olmak üzere KDV artışıyla her şeye zam yapıldı. Matbu harç tutarları yüzde 50 artırıldı. Yurt dışından getirilen bir telefon için ödenecek tutar 6 bin TL'den 20 bin TL'ye çıkarıldı" diyen Günay, halkın geçinmesinin imkansız hale geldiğini dile getirdi.

'TECRİT POLİTİKALARINA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİ'
Ağzını açan herkesin ise iktidarın ve iktidarın aparatı yargının hışmına uğradığını dile getiren Günay, "Bu yıkım ve kriz hali konuşulmasın diye baskı ve saldırılar derinleştiriliyor" dedi. Merdan Yanardağ'ın PKK lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecride ilişkin sözleri nedeniyle tutuklanmasına tepki gösteren Günay, "Tecritte ısrarın asıl nedeninin çözümsüzlükte ısrar etmek olduğunu tüm demokratik kamuoyu çok iyi biliyor. Çözüm politikalarının güçlenmesi için Sayın Öcalan'a yönelik tecrit politikalarına bir an önce son verilmelidir" dedi.

'CAN ATALAY HALKIN İRADESİ GASP EDİLEREK REHİN TUTULUYOR'
Can Atalay'ın halkın iradesi gasp edilerek rehin tutulduğunu kaydeden Günay, şöyle devam etti: "Yine binlerce partilimiz hukuksuz bir şekilde, Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ayaklar altına alınarak rehin tutuluyor. Hiçbir demokraside bunun yeri yoktur. Kobanî Kumpas Davasında bütün evrensel hukuk ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda. Yarın Diyarbakır'da bir yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan 15 özgür basın emekçisi ilk kez hakim karşısına çıkarılacak. AYM kararına rağmen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri her hafta polis şiddetine uğruyor. Emine Şenyaşar'ın adalet haykırışı devam ediyor. Tüm bu hukuksuzlukların kaynağı Kürt halkına karşı saldırılardır ve elbette bu hukuksuzlukları saymakla bitmez."

'25 TEMMUZ'A KADAR HALK TOPLANTILARINI SÜRDÜRECEĞİZ'
Yıllardır Türkiye'nin sürüklendiği kriz ortamının önüne geçmeye çalıştıklarını ve bu konuda istedikleri başarıyı sağlayamadıklarını dile getiren Günay, "Mevcut durumu değiştirmek, toplumu bu cendereden kurtarmak bizim sorumluluğumuz ve zaten yeni dönem tartışmalarımızı da bu eksende yürütüyoruz. O yüzden yakınmıyoruz, şikayet etmiyoruz; çözüm de biziz, güç de biziz. Çözümü bizzat kendimizde arıyoruz" dedi. Bu nedenle seçimlerden hemen sonra yoğun bir değerlendirme ve özeleştiri süreci başlattıklarını dile getiren Günay, düzenledikleri toplantıların ardından bu değişim hamlesinin ikinci esas aşamasını uygulamaya koyduklarını kaydetti.

Günay, şöyle devam etti: "Bugünden başlayarak 25 Temmuz'a kadar 8 bölgede bu tartışmaları, halkımızla ve toplumun geniş kesimleriyle yapacağımız toplantılarla yürüteceğiz. Partimiz şeffaf bir şekilde ve büyük bir cesaretle kendisini halkımızın değerlendirmelerine, eleştiri ve özeleştirisine açmıştır. Çünkü biz öncelikle kendi mücadelemize ve halkımızın ferasetine güveniyoruz. Bu mücadelenin, partimizin ve kazanımlarımızın asıl sahibi halklardır. Bu süreç hepimiz ve herkes açısından büyük bir arınma ve yenilenme sürecine dönüşecektir. Her şeyden önce halkımız kendisine, partisine ve değerlerine yönelik saldırılara karşı duracak; doğru ve mücadeleyi büyütecek eleştirilerle bu sürece müdahale edecektir."

'MÜCADELE KAYGISI DUYAN HERKESE KAPIMIZ AÇIK'
Halk toplantılarının mücadele kaygısı duyan ve çözüme dair sözü olan herkese açık olduğunu vurgulayan Günay, bu toplantılardan çıkan her sonucun büyük bir titizlikle kayıt altına alınarak yol haritasına dönüştürüleceğini belirtti.

"Halk toplantılarından çıkan sonuçlar; 20 Temmuz - 5 Ağustos tarihlerinde yapacağımız çalıştay ve atölyelerde bir kez daha ele alınacak, bu görüşler üzerinden konferans ve kongre süreci yürütülecektir. Bu tespit, öneri ve eleştiriler ışığında çalıştay ve atölyelerde alt başlıklarıyla birlikte örgütlenme modelimize, siyaset biçimimize ve siyasal genişleme hattımıza dair yol haritası belirlenecektir" diyen Günay, bu aşama tamamlandıktan sonra ağustosun ikinci yarısında genel konferansı, eylül başında kongreyi toplayacaklarını söyledi.

'VEDAT AYDIN'I SEVGİ VE SAYGIYLA ANIYORUZ'
Günay son olarak HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın katledilmesinin ve cenazesinde yaşanan katliamın yıl dönümü olduğunu hatırlattı. "Vedat Aydın'ı sevgi ve saygıyla anıyoruz. 5 Temmuz 1991'de kaçırılmasının ve 10 Temmuz'da Diyarbakır'da 100 binlerce kişi tarafından toprağa verilmesinin üzerinden 32 yıl geçti. Vedat Aydın cinayeti Kürt siyasetinin varlığına yönelik gerçekleştirilen ilk failli meçhul aslında ilk faili belli cinayet olarak kayıtlara geçti. Üzerinden geçen 32 yılda yüzlerce siyasetçimiz, binlerce insanımız benzer yöntemlerle katledildi" diyen Günay, bunların hiçbirinin kendilerini yolundan alıkoyamadığının altını çizdi.

'HALKLARIMIZI TARİHSEL SORUMLULUKLA SÜRECE KATILMAYA DAVET EDİYORUZ'
Günay, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bu mücadeleyi hedefine ulaştırmak, bu örgütü ve partiyi büyütmek, demokratik siyaseti zafere ulaştırmak başta Vedat Aydın olmak üzere yitirdiğimiz her bir insanımıza karşı borcumuzdur. Bu nedenle başlattığımız sürece parti olarak çok büyük anlam yüklüyoruz. Her ne olursa olsun bu süreç partimiz açısından yenilenmenin, örgütsel atılımın, güçlenmenin, kazanımlarımızı büyütmenin vesilesi olacak. Partimiz ve halkımız her sıkıntılı süreçte Anka Kuşu misali küllerinden yeniden doğmayı başarmıştır. Bizler büyük mücadele birikiminin, tarihsel bir mirasın sorumluluğuyla hareket ediyoruz ve bunun ağırlığını taşıyoruz. Halklarımızı, yoldaşlarımızı, faşizme karşı mücadele eden herkesi bu tarihsel sorumlulukla bu sürece katılmaya davet ediyoruz."