24 Eylül 2024 Salı

'Gazetecilerin görüntü alması neden engelleniyor?'

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, çocukları açlık grevinde ve ölüm orucunda olan ailelerin yapmak istediği eylemleri takip eden gazetecilerin engellenmesini ve teknik malzemelerine el konulmasını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, çocukları açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsak yakınlarının yapmak istediği eylemleri takip eden gazetecilerin polisler tarafından engellenmesini ve fotoğraf makinesi ile kameralarına el konulmasını Meclis gündemine taşıdı.
 
Uca, konuya ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından cevaplanmak üzere yazılı soru önergesi verdi. Önergede, yüze yakın cezaevinde binlerce tutsağın sürdürdüğü açlık grevlerinin 5 ayı geride bıraktığı vurgulandı ve farklı cezaevlerinde açlık grevinde olan 30 tutsağın 15'inin ölüm orucuna dönüştürdüğü eylemin 22'nci gününde, ikinci grubun eyleminin ise 11'inci gününde olduğu hatırlatıldı. Devamında şu ifadelere yer verildi:
"Kritik eşiği aşan açlık grevleri ve ölüm oruçlarının bitmesini sağlayacak taleplerin karşılanmaması, tecridin devam etmesi eylemcileri ölüme gün be gün yaklaştırmaktadır. Cezaevlerinden çocuklarının tabutlarının çıkmaması, onlara sağ salim kavuşmak için günlerdir sokaklarda seslerini duyurmak ve çocuklarını yaşatmak için eylem yapan tutsak anneleri polis şiddetiyle karşılaşmaktadır. Diyarbakır, Batman, Bakırköy, Gebze gibi birçok yerde, beyaz tülbentli anneler polisin öfkesine maruz kalmakta, yerlerde sürüklenip,  saldırıya uğramaktadırlar. Bu şiddet, sadece annelere değil basın emekçilerine de uygulanmakta ve basın özgürlüğü engellenmektedir. Polis şiddetini görüntülemek isteyen basın mensupları polisin saldırısına uğramakta ve görüntü çekmeleri engellemektedir. Kolluk kuvvetleri, eylemcilerin görüntülerini çekmeyi sadece kendilerine hak görmektedirler. Öte yandan, birçok şehirde cezaevi önünde yapılmak istenen açıklamalar şiddetle engellenmekte ve gazeteciler gözaltına alınıp kamera ve fotoğraf makinelerine el konulmaktadır."
 
Önergede Süleyman Soylu'dan şu soruları cevaplaması istendi: 
 
-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında basın özgürlüğüne ilişkin maddelerde, "Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır"  denmesine rağmen, gazetecilerin görüntü çekmesi hangi kanunun hangi maddesi gereğince engellenmektedir ve fotoğraf makinelerine neden el konmaktadır?
 
-Toplumdaki çok sesliliğin ve alternatif haber kaynaklarının var olması adına gazetecilerin ifade özgürlüğü; eleştirel ve araştırmacı habercilik yapma ve haber yayma hakkı gibi standartları koruma altına almak için bir çalışmanız bulunuyor mu?
 
-Kısa bir süre öncesine kadar basın özgürlüğü kapsamında 'kısmen özgür' ülkeler arasında olan Türkiye'nin, son birkaç yıldır bazı endekslerde 'özgür olmayan' kategoride yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gerilemeden nasıl kurtulmayı planlıyorsunuz?
 
-Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün basın özgürlüğü konusunda yayınladığı raporda, Türkiye'nin 180 ülke arasında 157. sırada yer alması basın özgürlüğü ve demokrasimizin gelişmesi açısından kabul edilebilir bir durum mudur? 2005 yılında 98. sırada iken şimdi bu kadar gerilemiş olmamızı nasıl açıklıyorsunuz? Şu an kaç gazeteci cezaevinde bulunmaktadır?
 
-Gazetecilerin, mesleklerini keyfi tutuklanma, gözaltı korkusu taşımadan yapmalarını sağlamayı düşünüyor musunuz?
 
-Gazetecilerin mesleklerini yapmalarını engelleyen ve şiddet uygulayan polislere ilişkin bir yaptırımınız olacak mı?
 
-İktidara geldiğiniz günden, bugüne kakar kaç tane basın organı kapatıldı, kaç gazeteci işsiz kaldı?
 
-Gazetecilerin görüntü almalarının engellenmesinin, kamera, ses kayıt cihazı gibi araçlarına el konulmasının herhangi hukuki bir dayanağı bulunmakta mıdır?
 
-Son üç senedir kaç gazeteci gözaltına alınmış ve mesleğini yapması engellenmiştir?