28 Eylül 2024 Cumartesi

ESP'den Roboskî katliamı açıklaması

11. yılında Roboskî katliamının acısının da, hesap sorma kararlılığının da sürdüğünü kaydeden ESP, sömürgecilik, bu topraklardan sökülüpp atıldığı gün, halkların asıl tokadı atacağını vurguladı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Roboskî katliamının 11. yılına ilişkin açıklama yaptı. 28 Aralık 2011'de, gece saatlerinde Türk savaş uçaklarının geçimini sınır ticareti ile sağlayan onlarca Kürdün üzerine bombalar yağdırdığını,  çoğu 18 yaşından küçük 34 kişinin katledildiğini hatırlatan ESP, "Savaş uçaklarıyla 4 kez yapılan bombardımanın ardından katledilen köylülerin parçalanan bedenleri, akrabaları tarafından römorklarla taşındı. Katliamın yapıldığı bölgenin vadileri halkımızın ağıt ve haykırışlarıyla yankılandı. Sınır ticaretinin bölgedeki karakolun bilgisi dahilinde yapıldığı gerçeği ve sonrasında bölgeye incelemelerde bulunan birçok heyetin açığa çıkardığı bilgiler, katliamın basit bir koordinasyon sorunundan dolayı değil, taammüden yapıldığını ortaya koydu" dedi.

Mecliste kurulan Uludere Alt Komisyonu'nun raporunda, katliamdan hemen önceki Heron görüntülerine istinaden "Görüntüler çok net. Göz göre göre ölmüşler" ibaresinin yer aldığı kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Sömürgeci rejimin sonraki bütün refleksi, katliamcıları korumaya, başından beri katliamın aydınlatılması için çabalayanları ve aileleri cezalandırmaya yönelikti. Sonrasında açılan davanın seyri de bu minvaldeydi; soruşturma sonucunda, takipsizlik kararı verildi. Öte yandan, Roboskî davası avukatlarından Tahir Elçi 2015'te katledilirken, adalet talebini yükselten aileler defalarca saldırıya uğradı, gaza boğuldu, coplandı, gözaltına alındı, tutuklandı. Katliamda 11 yakınını kaybeden Ferhat Encü 7 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilmesine rağmen 4 Kasım 2016'da dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklandı. Sömürgeci politika kendisini, bu süre zarfında, Erdoğan'ın aynı zamanda cinsiyetçi 'her kürtaj bir Uludere'dir' gibi hafızalara kazınan sözlerle de ortaya koydu.

Diğer yandan ailelerin adalet çığlığı da, 11 yıldır dinmek bilmedi. Aileler ve adalet arayışçılarının mücadelesi binbir yolla bastırılırken, sömürgeci devlet, bir 'geleneği' göz ardı etmedi; acılı ve yoksul ailelere 'kan parası' verilmesini kararlaştırdı! Roboskî de, tıpkı Dersîm gibi, 33 kurşun gibi, Maraş ve daha sayısız katliam gibi, sömürgeci ve katliamcı devlet geleneğinin bir parçasıdır. Kaldı ki, geçtiğimiz günlerde zindanlarda sürdürülen tecride dikkat çekmek için, İstanbul Kadıköy'de yapılan açıklamaya vahşice saldıran polisin Ferhat Encü'ye tokat atması ve son olarak da geçtiğimiz hafta HDP'nin meclise sunduğu 'Roboskî Katliamı araştırılsın' önergesinin, AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi, sömürgeci faşist rejimin, 11 yıl aradan sonra Roboskî'ye yaklaşımını güncelleyen tutumlar olarak da kayda geçmiştir.

Roboskî'nin acısı da, hesap sorma kararlılığımız da küllenmeyecek. Sömürgecilik, bu topraklardan sökülüp atıldığı gün, halkımız asıl tokadı atmış olacak."