24 Eylül 2024 Salı

ESP: İBB seçimlerinde üçüncü cepheyi güçlendirelim

13-14 Mayıs tarihlerinde yapılan parti meclisi sonuçlarını açıklayan ESP, "Hiçbir meşruluğu olmayan İBB başkanlık seçimi için sandığa çağrı yapmayacağız. Seçim muharebesini, halklarımızın saray rejimine karşı biriken öfkesini sandığa kanalize etmek ve toplumsal patlama dinamiklerini egemenler arası saflaşmanın sonucuna bırakmak yerine, direniş damarlarının sokakta buluşması, ayrı bir siyasi hat olarak belirginleşmesi ve üçüncü cephenin yeni ve daha güçlü sıçraması hattından ele alacağız" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), 13-14 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısı sonuçlarını açıkladı.
 
YSK'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal etmesinin açık bir darbe olduğu belirtilen bildirgede, "Siyasi iktidar için seçim iptali tercihten çok zorunluluktur. 31 Mart seçim sonuçlarının da gösterdiği gibi diktatör kaybediyor ve ayakta kalabilmek için yeni bir seçim zaferine ihtiyaç duyuyor. Fakat 31 Mart seçimleri 'beka' ya da 'normalleşme' beklentilerine bir çözüm olmadığı gibi, alınan iptal kararı da rejim krizini yeni dinamikler ekleyerek derinleştirecektir" denildi.
 
23 Haziran İstanbul seçiminin hiçbir meşruiyetinin olmadığı vurgusu yapılan bildirgenin devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bu bir darbe kararıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Ekrem İmamoğlu seçilmiştir ve meşru başkandır. Olması gereken meşru seçimle kazanılmış belediyenin gasp ve işgal yoluyla geri alınmaya çalışılması değil, İmamoğlu'na mazbatasının geri verilmesidir.
 
"İstanbul seçiminin iptali ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum siyaseti sandık demokrasisinin meşruiyetini ortadan kaldırmıştır. Sokakta mücadele ile güvencelenmeyen, halkın örgütlü iradesiyle savunulmayan hiçbir hakkın güvencesi yoktur. 6 Mayıs iptal kararının gösterdiği saray rejiminin sandık tercihiyle kalıcı bir yenilgiye uğratılamayacağıdır. Bu 6 Mayıs gecesi sokakları dolduran kitleler bilincindede böyledir.
 
"Emekçi sol hareketin, demokrasi güçlerinin yeniden bir seçim gündemi etrafında biriken toplumsal gerilime devrimci bir alternatif olarak yol açmaya odaklanan bir hattı örgütleme sorumluluğu vardır. Bu 3. cephenin inşasında somutlaşan örgütsel stratejiyi içeren bir siyasi strateji ve taktik gerektirir. Aksi hiçbir plan gerçek bir çözüm yaratamayacaktır.
 
"7 Haziran sonuçlarına elkoyan, 16 Nisan referandumunu YSK eliyle gasp eden, Kürdistan'da kazanılmış belediyelere kayyumlar atayan, 31 Mart seçimlerinde Kürdistan'da bir çok belediyeye işgal ve gasp yoluyla el koyan ve nihayetinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini yenileme kararı aldıran AKP-MHP faşist bloğuna karşı hem seçim süreci ve anı hem de sonrasını gören bir hattan ilerlemek esastır.
 
"Faşizm ancak demokratik güçlerin Erdoğan'ın saldırganlığına karşı harekete geçirilmeleri ve buradan büyüyecek kuvvet yoluyla geriletilebilir. Seçim faaliyeti demokratik güçlerin eylemleriyle birleşir, saray-halk saflaşmasına tabi kılınırsa işlevini yerine getirir. 24 Haziran'da 'herşeyin çok güzel olması' da buna bağlıdır. 23 Haziran sandığı, sürekliliği sağlanmış bir sokak hareketiyle güvencelenmediği sürece AKP-MHP faşist bloğunun hilesi, yeni Çubuk linçleri, savaş ve işgal yoluyla yeniden gasp edilir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi elde tutulur.
 
"6 Mayıs'tan bu yana sokakları terk etmeyen ve hareket tarzı ile Gezi'yi esinlendiren demokratik hareket ile tecrit karşıtı direniş, kadın özgürlük mücadelesi, emek mücadelesi, Suruç, Ankara gibi adalet eksenli mücadeleler biçimindeki toplumsal direniş damarları seçim çarpışması ekseninde yeniden gelişme ve buluşma imkanı bulacaktır. Bu durum 23 Haziran İstanbul seçim çarpışmasını faşizmin yenilgisi için esaslı bir sıçrama tahtasına dönüştürebilir.
 
"Ezilenlerin Sosyalist Partisi olarak hiçbir meşruluğu olmayan İBB başkanlık seçimi için sandığa çağrı yapmayacağız. Seçim muharebesini, halklarımızın saray rejimine karşı biriken öfkesini sandığa kanalize etmek ve toplumsal patlama dinamiklerini egemenler arası saflaşmanın sonucuna bırakmak yerine, direniş damarlarının sokakta buluşması, ayrı bir siyasi hat olarak belirginleşmesi ve üçüncü cephenin yeni ve daha güçlü sıçraması hattından ele alacağız.
 
"6 Mayıs'tan bu yana yaptığımız gibi, 23 Haziran seçim çarpışmasına hazırlanan her hareketle etkin ilişki içinde olacak, yan yana geleceğimiz bütün zeminlerde birleşik halk iradesini büyütme görüş açısıyla sorumluluk alacağız. Demokratik ve adil bir ortamda seçimin yapılması ve seçme-seçilme hakkı gibi demokratik haklar için de sokakta mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm ilerici, sol, sosyalist güçleri de faşist bloka karşı mücadele alanlarına, birlikte mücadeleye çağırıyoruz!"