Ege'de 1 Eylül eylemleri
Ege bölgesinde halklar 1 Eylül'de sokaklara akın etti. Taleplerini dile getirdi.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Ege'de halklar sokaklara çıktı. İzmir, Manisa, Denizli ve Muğla'da alanları dolduran Egeliler taleplerini dile getirdi.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi yüzlerce kişinin katılımıyla Cumhuriyet Meydanında gerçekleşti. "Savaşa hayır barış hemen şimdi" yazılı ana pankartının yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) "Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım", On Ekim Derneği "Barış mücadelemiz sürüyor sürecek" yazılı pankartlar taşıdı. "Savaşa hayır barış hemen şimdi" "Bijî biratiya gelan", "Savaşa değil emekçiye bütçe", "Bijî berxwedana zindanan", "Jin jiyan azadî" sloganlarının atıldığı mitinde basın metnini İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz okudu. Mitinge DEM Parti Milletvekilleri Halide Türkoğlu, Burcugül Çubuk, İbrahim Akın da katıldı.
'EMPERYALİST SALDIRGANLIĞIN BEDELİNİ HALKLAR ÖDÜYOR'
Barışın sağlanamaması nedeniyle yaşam hakkı başta olmak üzere, medeni ve siyasi haklar kadar, ekonomik, sosyal ve kültürel hakların ihlal edildiği, özgürlüklerin yok sayıldığı süreçleri beraberinde getirdiğini dile getiren Yılmaz, "Emperyalist saldırganlık ve savaşların faturasını ödeyen Orta Doğu ve Türkiye'nin yanı sıra, göçmenler de bu savaşlardan payına düşeni fazlasıyla almaktadır. Öyle ki Ülkemize gelen göçmen emekçiler, burjuvazi tarafından hem azgın bir sömürüye tabi tutulmakta, hem hiçbir sosyal ve sendikal hakka sahip olamamakta, şovenist baskılara maruz kalmakta hem de işçi sınıfına karşı bir kalkan olarak kullanılmak istenmektedir" dedi.
'İSRAİL KADAR MEKANİZMALARI HAREKETE GEÇİRMEYEN DEVLETLER DE SUÇLU'
Devletlerin birbirleriyle ya da vekil silahlı güçler aracılığıyla sürdürdükleri üçüncü bir dünya savaşından söz edilebileceğini belirten Yılmaz, siyonist İsrail'in tüm uluslararası kuralları ihlal ederek modern çağın en büyük sivil katliamlarından birini yaşattığını ifade etti. Yılmaz, "Gazze'ye yönelik saldırılarda bugüne kadar 40 bini aşkın sayıda sivil yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı, sakat kaldı. On yıllardır kan ve gözyaşının hakim olduğu Filistin'de yaşanan bu vahşetin sorumlusu İsrail Devleti olduğu kadar, bu kural tanımazlığa karşı sessiz kalan ve uluslararası mekanizmaları harekete geçirmeyen devletler, örgütlerdir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 40 yılı aşkın bir süredir devam eden çatışma ortamının, Türkiye'nin sınırlarını korumak gerekçesiyle "önleyici tedbir" diyerek Suriye'de ve Irak'ta asker bulundurmasının bir kısım yabancı ülke toprağını kontrol etmesiyle devam ettiğini söyleyen Yılmaz, "Çatışma ortamı bahane edilerek, özgürlükler-güvenlik ikileminde, hak ve özgürlüklerin kullanımına getirilen kısıtlamalar, toplumsal barışı da imkansız kılıyor. Militarizmin aşılandığı bu süreçte, ırkçılık ve milliyetçilik yükseliyor, ayrımcılık ve ötekileştirme politikaları ile toplumsal ilişkilerde hiyerarşi ve itaat dayatması yaratılıyor, halkların kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşama umudu engelleniyor" dedi.
Yılmaz, son olarak barış gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Miting müzik dinletisi ile sona erdi.
DENİZLİ
Denizli Emek ve Demokrasi Güçleri çağrısıyla Dünya Barış Günü dolayısıyla gerçekleşen Candoğan Parkı'nda gerçekleşti. "Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır" yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında 'Bijî aştî- yaşasın barış", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Jin, jiyan, azadî", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı. Basın metnini platform adına Eğitim Sen Denizli şube yönetiminden Esma Aydın okudu.
'KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKASINDA ISRAR EDİLİYOR'
AKP-MHP iktidarının faşizmi kurumsallaştırmaya devam ettiğini belirten Aydın, işçi ve köylünün de sesini duyurmaya çalıştığını dile getirdi. Hayvan katliamını meşrulaştıran yasaya ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) birçok memurun işten çıkarıldığına da değinen Esma, "Kürt sorununda çözümsüzlük politikasında ısrar edilmesi artık halaylara, düğünlere, müziğe müdahale etme, gözaltı ve tutuklama gerekçesi olma noktasına kadar gelmiştir. İktidar bloğu en ufak demokratik talebi, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylem ve etkinlikleri gözaltı, tutuklama gerekçesi haline getirirken halkın seçme ve seçilme hakkını da gasp ederek üçüncü kez halkın iradesini gasp ederek yeniden kayyum politikasına sarılmaktadır" dedi.
Savaş odaklı politikaların halkın yüzde 99'unu oluşturan emekçiler ve ezilenlerin ödediğini belirten Aydın, halkların kendi hakları için yürüttükleri mücadelenin en temel başlığının barış olduğunun altını çizerek "İnsanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
MANİSA
Manisa Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde Dünya Barış Günü dolayısıyla gerçekleşen basın açıklaması için halk Manolya Meydanında bir araya geldi. "Emperyalizme, yoksulluğa ve savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik, emek ve barış mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz" yazılı pankartın taşındığı açıklamada "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Kadın yaşam özgürlük", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Basın metnini platform adına Manisa Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Ramazan okudu.
Yaşam alanlarının ve doğanın yok edilmesi, derinleşen sömürü ve zorla yurdundan edilenlerin göçlerinin savaşlarda artarak sürdüğünü belirten Ramazan, "Yüz binlerce insanın ve milyonlarca canlının ölümü, temiz suya, güvenli gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse tükenmesi, on milyon insanın yeterli gıdaya erişiminin olmaması, milyonlarca çocuğun yarı açlıkla karşı karşıya kalması, savaştan etkilenenlerin yüzde 70'ten fazlasının çocuk olması, savaş boyunca haftada binlerce çocuğun önlenebilir hastalıklardan kaybedilmesi, insan kaçakçılığının çocukları ve kadınları hedef haline getirmesi, savaş alanlarında işkence, açlık ve susuzluktan insanların kırımı... Her biri savaşların birer halk sağlığı sorunu olduğunun kanıtı" dedi.
Türkiye'de halkların her geçen gün daha fazla şiddetin parçası haline getirildiğini, siyasi çatışmaların toplumsal çatışmaları derinleştirdiğini kaydeden Ramazan, "İşte bu nedenle sürdürülebilir demokratik bir hayat için barışçıl bir ortam dışında seçeneğimiz yoktur. Ve bugün barışa yapılan her çağrı; aynı zamanda emperyalizme karşı eşit, özgür, adil ve sömürüsüz bir dünya çağrısıdır" dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
MUĞLA
Bodrum Emek ve Demokrasi Güçleri ise 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne ilişkin Bodrum Belediye Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. "Toplumsal barış için eşit, özgür bir yaşam" pankartının taşındığı açıklamada 'Yaşasın hakların eşitliği", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", " Faşizme karşı omuz omuza", " Jin jiyan azadi", "Biji biratiya gelan" sloganlarının atıldığı eylemde DEM Parti Bodrum İlçe Eşbaşkanı Hülya Bayar söz aldı.
Türkiye'de 15,8 milyar dolarlık harcamayla, bir önceki yıla göre savaş harcamasını arttırdığını dile getiren Bayar, "İşçilerin ve emekçilerin açlık sınırı seviyelerinde aldığı maaşlar ortadayken 'zam yok' diyorlar ama savaş bütçesiyle ve silah sanayisiyle övünüyorlar. Erdoğan iktidarı, Kürt sorununu imha ve asimilasyon politikaları ile çözme yolundan vazgeçmiyor, sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Buna bağlı olarak, Kürt siyasetçilere yönelik tutuklama, yargılama, özel hukukla infaz yakma, tecrit gibi uygulamaları devam ettiriyor. Kürt sorununun tam hak eşitliği temelinde çözümü, kolektif hakların güvenceye alınması konusunda hiçbir adım atmayan iktidar bu talepleri bastırmak için süreklileşmiş bir şiddet politikası uyguluyor. İçeride barışçıl demokratik çözüm yerine dışarıda operasyonlar, sorunu ve tehdidi büyütüyor" ifadelerini kullandı.
Açıklama sloganlarla sona erdi.