21 Eylül 2024 Cumartesi

Diyarbakır'da Yerel Yönetimler Çalıştayı başladı

HDP "Kendimizi de kentimizi de bizler yöneteceğiz" şiarıyla Diyarbakır'da Yerel Yönetimler Çalıştayı gerçekleştiriliyor. Çalıştayda konuşan HDPEş Genel Başkan Pervin Buldan, "Kürt partilerinin güç birliği yaparak, seçimlere birlikte hazırlanması ve başarması elzemdir" çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından "Kendimizi de kentimizi de bizler yöneteceğiz" şiarıyla HDP Diyarbakır il binası Vedat Aydın Konferans Salonu'nda HDP Eş Genel Başkanlarının da katılımı ile Yerel Yönetimler Çalıştayı gerçekleştiriliyor. Çalıştaya HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin yanı sıra HDP milletvekilleri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Bedran Öztürk, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, ESP MYK Üyeleri Hatice Deniz Aktaş ve Suat Çorlu, HDK ve Barış Anneleri Meclisi katıldı.
 
Çalıştayın olduğu salona tutuklu DBP'li belediye eşbaşkanları ve tutuklu HDP milletvekillerinin fotoğrafları ile "Her yerde hep beraber diyebilmek için", "Em nebîn yek em ê herîn yek bî yek", farklı renklerde "Kentimizi de kendimizi de bizler yöneteceğiz" pankartları asıldı.
 
Çalıştayda Divan Kurulu'na Başkanlık eden HDP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler, HDP'nin 20 yıllık yerel yönetim deneyimlerini tartışacaklarını belirterek, çalıştayın büyük start olduğunu belirterek, "2014 ve önceki deneyimleri aşan büyük bir başarı göstereceğiz" dedi. Bugün kente gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Özsökmenler, "6 milyon seçmene tek tek kayyum atamadıkça demokrasi mücadelesini engelleyemeyecektir. Sandıklardan seçmen iradesinin çıkmasını engelleyemeyecektir. Muhtarlar, belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin seçilmesini engelleyemeyecektir. Hedefimiz sadece kayyum atanan belediyeler değil, Kürdistan'dan AKP'yi süpürmektir. Batıda da ittifak kurduğumuz güçlerle iktidardan AKP ve MHP'yi düşürmektir. Tutuklu eşbaşkanlarımıza söz veriyoruz; bıraktığınız mücadele bayrağı asla yere düşmeyecektir, yükselecektir" diye konuştu. 
 
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ise tüm farklı inançların ve kesimlerin kendini birlikte yönetmesinde ısrarını olacaklarını kaydederek, "HDP kadınların iradesidir, emekçilerin aynasıdır. HDP tekçiliğe bağlı değil farklılıkların zenginliğine bağlıdır" dedi. Buluttekin'in konuşmasının ardından 1978 yılından bu yana Kürt siyasetinin yerel yönetimler deneyimini anlatan sinevizyon gösterildi.
 
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tutulan belediye eşbaşkanlarımız şahsında Gültan Kışanak'ı, Bekir Kaya'yı, Nurhayat Altun'u selamlyarak konuşmasına başladı.
 
HDP'SİZ PARLAMENTO ÖNGÖRÜLÜYOR
 
Buldan, "Bu dönem sancılı, sıkıntılı bir dönem. 24 Haziran'da Türkiye halklarının ortak mücadelesiyle Parlamento'da güçlü temsiliyete giden yolu başarıyla tamamladık. Bu yol zorlu bir yoldu. Her türlü engellemeye rağmen, her türlü kriminalize etme yöntemine rağmen Parlamento'da güçlü bir temsiliyet sağladık. HDP'siz bir Parlamento öngörülüyordu ama biz HDP'nin temsiliyetini; Türklerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Arapların, kadınların gençlerin olduğu bir temsiliyeti sağladık" dedi.
 
Bu dönemin ikinci aşamasının yerel seçimler olduğunu ifade eden Buldan, "31 Mart'ta gerçekleşecek olan seçimlerde, AKP'nin belediyeleri de HDP'siz bir kazanıma dönüştürme amacı var. Böyle bir süreçte yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmek için çalışacağız" diye konuştu.
 
BELEDİYELERİMİZİ YENİDEN KAZANACAĞIZ
 
Kayyum atanan belediyeleri yeniden kazanacaklarını söyleyen Buldan, "Bizim olmayan belediyeleri de kazanacağız. Bunu başarabilirsek, bu hükümeti çözülmeye götürecek. Bu aynı zamanda kayyum zihniyetinin ve tahakkümcü zihniyetin çöküşü anlamına gelecek. Bunu başarabilmek için seferberlik ruhu ile çalışacağız" diye kaydetti.
 
tekçi sistemin önündeki tek engelin HDP olduğunu vurgulayan Buldan, "Ancak görmedikleri tek şey şu; ne Kürt halkı eski Kürt halkı ne de dünya eski dünya. Özellikle Kürt halkı yıllardır kimliği için mücadele eden büyük bir halk, bunu görmüyorlar" diye belirtti.
 
SAVURDUKLARI TEHDİTLER KAYBETTİKLERİNİN GÖSTERGESİDİR
 
Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Erdoğan ve yardımcılarının, İçişleri Bakanı'nın kayyum atadıkları yerler başta olmak üzere HDP'ye savurdukları tehditlere asla inanmayın. Bu sözleri belediyeleri kaybedeceklerinin itirafıdır. Her gün kayyum tehditleri savurmaları kaybettiklerinin göstergesidir. Her türlü tehditlerine, yok sayma çabalarına rağmen bir kez daha kazanacağız.
 
"O kayyumlar gidecek. Kapısına beton duvar ördükleri, bariyerlerle korumaya çalıştıkları o belediyelerin içinde halklarımızın iradesi kaldı. Diyarbakır Belediyesi'nin içinde sevgili Gültan Kışanak ve Diyarbakır halkının iradesi kaldı. Van Belediyesi'nin içinde Bekir Kaya ve onun şahsında Van halkının iradesi kaldı. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin içinde sevgili Ahmet Türk ve onun şahsında Mardin halkının iradesi kaldı. Ağrı Belediyesi'nin içinde sevgili Sırrı Sakık ve onun şahsında Ağrı halkının iradesi kaldı. Şimdi bize düşen o belediyelerimizi ve daha fazlasını geri almaktır."
 
SEÇİMLERİN EN ÖNEMLİ ÖZNESİ KADINLAR
 
Seçimlerin en önemli öznesinin kadınlar olduğuna dikkat çeken Buldan, "Kadınsız özgürlük, kadınsız yönetim olmaz. Eşbaşkanlık sistemini her yerde işlettiğimiz gibi, sadece belediyelerde değil karar mekanizmalarında, siyasetin her alanında kadınların eşit temsiliyetini hedef olarak önümüze koyduk. Bu dönem yerel seçimlerde bir kez daha eşit temsiliyet ilkemizi hayata geçireceğiz. Çünkü yerel yönetimlerimize saldırmalarının bir nedeni de kadınların yükselen gücüdür. Duydukları korku bunun göstergesidir. Kayyumların ilk icraatları kadın kurumlarımızı kapatmak olmuştur. Belediyelerimizin açtığı kadın kurumları kayyumlar tarafından kapatılmış yerlerini kayyum zihniyeti almıştır. Bir kez daha o kurumları açmak bizim asli görevimizdir. O kurumların yeniden açılması ile kadınların bir kez daha söz ve karar sahibi olmalarının önü açılacaktır" dedi.
 
GENİŞ BİR İTTİFAKI ÖNEMSİYORUZ
 
İttifaklar meselesine de değinen Buldan, "Önceki seçimlerde kısmi ittifaklar gerçekleştirsek de bu yeterli değildi. Bu seçimde daha geniş bir ittifakı geliştirmeyi önemsiyoruz" diye kaydetti.
 
BÜTÜN KÜRT PARTİLERİ GÜÇ BİRLİĞİ YAPMALI
 
Kürtlere saldırı, kazanımlara saldırı bu süreçte sadece belediyelere değil bütün Kürt halkına saldırı anlamına geldiğini ifade eden Buldan, "Atanan kayyumların amacının Kürt halkının iradesini gasp etmek olduğunu biliyoruz. Bütün Kürt partilerinin güç birliği yaparak bu seçimleri birlikte kazanmasının elzem olduğunu ifade etmek istiyorum. Kürt halkının da bizlerden beklentisi bu. O atanan kayyumlar Kürdün varlığına atanmıştır. Bu yüzden bu yerel seçimlerde güç birliğine ihtiyaç var. Bu yüzden bu kadar hassas bir konu ve süreçte iktidara yanıtımızı hep beraber vermeliyiz. Amed'deki tüm Kürdistani partilere, bizimle birlikte olmak isteyen herkese bu çağrıyı bir kez daha yapıyoruz" diye konuştu.
 
Buldan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"Bizler belediyeleri kazandığımızda aynı zamanda doğayı, ağaçları, suları, ormanları, toprağı da kazanacağız. Çünkü 16 yıldır Kürtlerin ormanlarına, Ege'nin zeytinliklerine, Lazların derelerine saldırdıklarını biliyoruz. 31 Mart ile birlikte bu ülkede insanların, doğanın evrenin, suyun, taşın her yerin özgürlüşeceğine olan inancımla hepinize başarılar diliyorum. Yolunuz ve yolumuz açık olsun."
 
Buldan'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkan Sezai Temelli de tutuklu eş genel başkanları, milletvekilleri ve tutuklu DBP'li belediye eşbaşkanlarını selamlayarak konuşmasına başladı.
 
Temelli'nin konuşmasının satır başları şu şekilde:
"Bu çalıştaya gelene kadar çok önemli çalışmalar yürütüldü. Yerel seçimler çalışmalarımızın ilk adımı oluyor. Çıkardığımız sonuçlardan hareketle 5 aydan az süreyi kararlı bir şekilde örgütleyeceğiz. Hep birlikte bu ülkeyi kayyumcu zihniyetten hep birlikte kurtaracağız. Çalıştaya sorular sorarak başlamalıyız. Nasıl bir kent, nasıl bir yönetim istiyoruz? Yeni bir yolculuğa çıkmıyoruz. 40 yıllık mücadele ve deneyimlerle uzun soluklu yolculuğun yeni etabına başlıyoruz. Geçmişin deneyimlerini geleceğe daha kararlı bir şekilde geleceğe taşıyacağız. Sadece belediyeleri kazanmak için değil, bir ülkeyi ve coğrafyayı değiştirmek için daha güçlü adımlar atacağız. Bu etap büyük bir dönüşüme vesile olacaktır. 24 Haziran seçimlerine giderken söylediğimiz gibi, her seçim bizim için önemli uğraklardır. Karşımızdaki ceberut iktidar her gün bize saldırıyorsa, bunun arkasında bizim güçlü mücadelemiz var. Bu barış ve demokrasi mücadelesi karşısında, iktidarın elinden gelse gelse kayyumculuk ve rehine siyaseti gelir.
 
İKTİDAR ÇÖZÜMSÜZLÜKTEN BESLENİYOR
 
"Bu etapta yaptığımız çalışmalarla komisyonlarımızın çalışmalarıyla önemli bir adım attık. Burada önümüzdeki süreci hep birlikte konuşacağız, programı birlikte çıkacağız. Bu ülke sorunlar ülkesi. Nereye elinizi atsanız, sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Bu ülkede Kürt sorununu çözmeden hiç bir sorunu çözemezsiniz. Mevcut sorunlar bile içinden çıkılmaz bir hale gelir. Demokrasi ve barış istiyorsanız, ortak vatanda Demokratik Cumhuriyet istiyorsanız Kürt sorununu çözmek zorundasınız. Bırakın adım atmayı, zaman zaman adım atarmış gibi yapsa da Kürt sorununun çözümsüzlüğünden beslenmektedir. Savaştan beslenen bir iktidar var karşımızda. Bu iktidara inat kimliğimizle, irademizle bu sorununu çözümüne var olduğumuzu söylüyoruz. İmralı tecridi özelinde bütün topluma tecrit uygulayan bir iktidar var. Arkadaşlarımızı rehin tutarak, demokratik siyasete saldıran bir iktidardır. İktisadi alanı talan zihniyetiyle yöneten bu iktidar ekonomik haklarımızı elimizden almaktadır. 
 
ORTAK MÜCADELE ÖNEMLİ BİR ADIMDIR
 
"Bu otoriter rejime, tüm haklarımıza saldırı gerçekleştiren iktidara karşı nasıl yapmalı? Bizi bir arada tutan fikriyatla mücadelemizi ortaklaştırmak önemli bir adımdır. Yerel seçimler bizim için önemli bir eşiktir. İktidar merkezi vesayetin üzerinde kendisini var etti. Bununla yetinmedi, yerelleri kayyumlaştırdı. Kayyumcu anlayışa karşı mücadelemizi yerel eksenli yükseltmeliyiz. HDP kendi fikriyatını radikal demokrasi anlayışı ile örmüştür. Bu farklılıklardan güçlenmek, demokratik toplumu ve ulusu var etmelidir. Emekten doğadan yana, kadın eşit temsiliyetine dayalı mücadele hatlarını bize göstermektedir. 
 
RADİKAL DEMOKRASİ İLE YERELDE BULUŞMAYA
 
"Ekonomi, dış politika ve siyasetteki çöküntünün içinden çıkmak için radikal demokrasi anlayışı ile, kentimizi ve kendimizi biz yöneteceğiz anlayışı ile yerel demokrasiyi inşa etmek gerekiyor. Sadece Kürt illeri için değil, Türkiye için Ortadoğu için ve insanlık için çözümdür. Bu denli iddialı ve kararlıyız. Radikal demokrasi söylemi ile yerelde buluşmaya, tüm toplumsal emeğin mücadelesini bir araya getirmek istiyoruz. Kadınlar, gençler, işçiler, esnaflar toplumun tüm kesimleriyle ortak sorunlarımıza bir araya gelerek ortak akılla çözümler üreteceğiz. Kendimize, geleceğimize, kentlerimizin tarihsel ve kültürel dokularını koruyacağız. Hafızalarımızın silinmesine hep birlikte engel olacağız. Kentsel barışı var edeceğiz. Bir arada yaşamanın en önemli duygusallık toplumsal barıştan geçmektedir. 
 
ARKADAŞLARIMIZ ÖZGÜRLÜK SEVDASI İÇİN TUTUKLU
 
"Şerif Çamçı ve Bekir Kaya'ya selamlarımı iletiyorum; Onlar, halkın ve halklarımızın yanında oldukları için oradalar. Bir suçları olduğu için değil. Tüm arkadaşlarımız özgürlük sevdası olduğu için tutsaklar. Bu sevdadır bizi var eden. Onlar özgür olana kadar bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Kayyumcu zihniyet OHAL döneminde Sarmaşık Derneği'ni kapattı. 32 bin insana yardım ediyordu. Bu dernek yüz binleri bulan yoksul insandan 32 binine ulaştı. Daha fazla insana ulaşmaya çalışırken kapatıldı. Sosyal yardım ile kendini var etmeye çalışan iktidar, sosyal hakları gasp etmek üzerinden kendini var ediyor. 
 
ANADİLİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ
 
"Eğitimden sağlığa, ulaşımdan her türlü kamu hizmetine kadar eşitlikçi çözümler hayata geçireceğiz. İsmimizle, kimliğimizle her türlü kamu hizmetini yapacağız. İsmimize de anadilimize de sahip çıkacağız. Yerel demokrasi anlayışımızın ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yerelin iradesi, yerelin vergi kaynaklarını da yönetmelidir. Yerelin vergi tabanını oluşturmalıyız. Taban demokrasi ve katılımcı bütçe anlayışımızla, hizmetlerimizi ve çalışmalarımızı yapacağız. Merkezi haklardan vazgeçeceğimiz anlamına gelmez. Bu vergileri kentimize geleceğimize sahip çıktığımız için veriyoruz. Haklarımızın peşinde olacağız. İktidar tehditlerini savururken, tek bütçe anlayışı ile bu hakları gasp etme peşinde. Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için bütün bunlara son verebiliriz.
 
ADAYLAR ÜZERİNDE ORTAKLAŞMA GÜNÜDÜR
 
"Mücadelemiz bu süreci başarıyla tamamlamak yönünde olmalıdır. Hem Kürdistan'da hem Türkiye'nin her yerinde toplumsal kesimleri tabanda yan yana gelmeye davet ediyorum. Hangi inançtan hangi düşünceden olursa olsun, yan yana gelelim. Gerçek ittifaklar bu anlamla var olacaktır. Siyasi partiler bu tabanda yan yana gelmeyle, ittifakları görmek zorundadır. Bizde hem adaylarımızı belirlerken içinde bulunduğumuz coğrafyanın dinamiklerini çok iyi biliyoruz. Bugün aday yarıştırma değil, adaylar üzerinde ortaklaşma ve dayanışma günüdür. Bu ülkeyi pazarlıkçı iktidardan kurtarmak isteyen herkesi bu dayanışmaya davet ediyorum. Bu ülkeye demokrasi ve barışın gelmesini sağlayacağız Bu ülkeye özgürlük gelsin diye mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz."
 
Temelli'nin ardından çalıştay katılımcıların konuşmaları ile devam ediyor. Çalıştayda, görevden alınan ve yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk konuştu. Kürtlere ve Kürt siyasetine yönelik baskılara dikkat çeken Türk, "Elbette ki 40 yıllık bir mücadelenin sonucunda geldiğimiz nokta ortada. Türkiye'de demokrasiyi rafa kaldıran bir anlayışla karşı karşıyayız. Bize düşen demokrasi mücadelesini güçlü hale getirmek ve yüceltmektir. Bütün yanlışlar ve eksikliklere rağmen, bugün daha doğru kararlar vererek, bu süreci güçlü bir hale getirmek gerekiyor. Çünkü halkın bizden beklentileri var. Geçmiş ile ilgili yaptıklarımızdan çok, gelecek üzerinde tartışmamız lazım. ‘Bugüne kadar eksikliklerimiz nelerdir?' bunları tespit ederek, bir daha yanlış yapmamak üzere yola çıkmamız gerekiyor" dedi.
 
‘YANLIŞ YAPMA HAKKIMIZ YOK'
 
Yerel seçimlerin önemine dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Türk, şöyle devam etti: "Bugün belediye eşbaşkanlarımızın birçoğu cezaevinde. Bu koşullar altında yerel seçimlere hazırlanıyoruz. Bu işi götürecek güçlü kadrolarımız vardı. Bugün işi götürebilecek kadrolarımızın tümü cezaevinde. Bu nedenle yanlış yapmaya hakkımız yok. En doğrusunu ortaya koymalıyız. Komisyonlarımız ve çalışanlarımız, halka inmek zorundadır. Yarın kırılmalara neden olabilecek hassas bir dönemden geçtiğimizi ifade etmek isterim. Yerel seçimlerde çalışmalarımızı her yönlü araştırmalar yaparak hazırlamamız gerekiyor."
 
‘HALKIMIZ SAHİP ÇIKMIŞTIR'
 
Devletin baskı ve sindirme politikalarına rağmen Kürtlerin taviz vermediğini vurgulayan Türk, "Halkımız suskun kalmış ve zaman zaman düşüncelerini ifade edememiş olabilir ama sandıkta demokrasi mücadelesine ve verilen bedellere sahip çıkmıştır. Yarın da bunu yapacaktır. Ama onun düşüncesini taşıyacak kararlar almamız gerekiyor" diye belirtti.
 
‘BU MÜCADELE 40 YILLIK MÜCADELEDİR'
 
Kürt siyasetinin yerel yönetimler deneyimlerinin 2014 yılında başlamadığını ifade eden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu mücadele 40 yıllık mücadeledir. Bu mücadelede HEP, DEP ve HADEP, Vedat Aydınlar, Mehmet Sincarlar var. Bu mücadelenin son dönemlerinde hafızayı yok etme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi yaşamını yitiren, mücadele veren halkımızın özgürlük mücadelesi olarak görmek lazım. Böyle bir anlayışla bir birimize sarılmamız gerekiyor. Bizim yapacağımız çalışmaların çok ciddi olması lazım. İstanbul'da, Mersin'de, Ankara'da bu iktidarın yerellerdeki başarısını ortadan kaldıracak bir formülü oluşturamazsak, bu ceberut iktidardan kurtulamayız."
 
KÜRT PARTİLERLE DAYANIŞMA
 
Yerel seçimlerde Kürt partileri ile dayanışma ve ittifakın önemine işaret eden Türk, "Kürdistan'daki bütün Kürt siyasi partileri ile dayanışma gerçekleştirmek, gelecekle ilgili büyük bir projedir. Dürüst ve açık konuşuyorum; birliğe ihtiyaç var. Bu partilerle görüşme yapmak, onları kazanmak lazım. Bu iktidarı sonlandırmak, yerellerde sonlandırmak için çalışmalar yapmak lazım" diye konuştu.
 
‘GÜCE SAHİBİZ'
 
1973'ten bu yana parlamentoda olduklarını hatırlatan Türk, sözlerini şöyle tamamladı: "Süleyman Demirel Ankara ve İstanbul'u kaybettiği gün iktidarı kaybetti. Mersin, Ankara, Adana ve İstanbul'da bunu gerçekleştirebilecek bir güce sahibiz."
 
Çalıştay, yapılan konuşmaların ardına basına kapalı olarak devam ediyor.