GÜNCEL
Direniş Günleri Festivali direnişçi adayların katıldığı forumla başladı
BEKSAV'ın düzenlediği ?Gezi'den 15-16 Haziran'a 3. Direniş Günleri Festivali? başladı. Festivalin açılışı direnişçi milletvekili adaylarının katıldığı forumla gerçekleştirildi.
"Direnişle değişir senle değişir" şiarı ile Gezi'den 15-16 Haziran'a 3. Direniş Günleri Festivali BEKSAV'da başladı.
Kadıköy'de bulunan BEKSAV bahçesinde, "Gezi'den 15-16 Haziran'a direnenler kazanacak" konulu foruma her ikisi de KHK ile işlerinden atılan ve buna karşı mücadele veren HDP İstanbul milletvekili adayı Sema Uçar ile HDP Ankara milletvekili adayı Veli Saçılık katıldı.
Forumun moderatörlüğünü yapan Mine Şirin, 1 Mayıs bildirisi dağıtırken gözaltına alınıp tutuklanan BEKSAV Koordinatörü Şahin Tümüklü'ye selam göndererek konuşmasına başladı. KHK ile işten atılan emekçilerin açlıkla terbiye edilmek istendiğini belirten Şirin, direnenlerin bu politikayı tersine çevirdiğini ifade etti.
Forumda ilk olarak söz alan HDP İstanbul milletvekili adayı Sema Uçar, KHK ile işten atılmalarına karşı 68 haftadır İstanbul'da direndiklerini belirtti. Sokağa ilk çıktıklarında direnişin ne kadar süreceğini düşünmediklerini ve kimsenin dikkatini çekmediklerini ifade eden Uçar, "Ancak zaman geçtikte daha da görünür olduk ve bir çok insana derdimizi anlatabildik" dedi.
Uçar, direnişin farklı görüşte birçok insanı yan yana getirdiğini ve kolektif bir kültür oluşturduğunu belirterek, “Direnişe biçtiğimiz anlam sadece alan tutmak değil. İnsanlara 'terörist' olmadığımızı ve bundan dolayı atılmadığımızı anlatmak istedik" diye konuştu. Uçar, itiraz eden herkesin AKP'nin hedefinde olduğunu sözlerine ekledi.
AKP iktidarının eğitim politikasını eleştiren Uçar, "AKP çocuklara ya özel okul ya da imam hatipleri dayattı. AKP eğitimi paralı ve niteliksiz hale getirdi.
KARNE TÖRENİ YAPTILAR
Öğrencilerinin bugün karne günü olması nedeniyle kendisini ziyaret ettiğini ve karne töreni yaptıklarını ifade eden Uçar, AKP'ye rağmen öğrencilerinin hala kendisine sahip çıktığını,
direnme gücünü öğrencilerinden ve velilerden aldığını dile getirdi.
Ankara milletvekili adayı Veli Saçılık ise 15-16 Haziran'ın büyük bir işçi direnişi olduğunu belirterek, bu direnişin Mehmet Ağar'a, "Bir daha 15-16 Haziranı yaşatmayacağız" dedirttiğini söyledi. Saçılık, "Bugün ise AKP grevleri yasaklayarak, insanları işten atarak ve katliam yaparak bu anlayışın devamı olduğunu gösteriyor ve doğrudan sermayeye hizmet ediyor" dedi.
Saçılık, konuşmasına şöyle devam etti: "Haziran umuttur, direniştir. 15-16 Haziran'da katledilen ve direnen işçilerin ismini bilmiyoruz çünkü oradaki direniş tekil değil örgütlü bir direnişti. Yüksel'de biz direndik, tekil direnişimiz umut oldu, irade oldu ama 15-16 Haziran'da ise örgütlü bir işçi direnişi vardı ve bu nedenle yeni kuşağa bu direniş mirasını anlatmak gibi bir sorumluluğumuz var."
Burjuvazi işçi sınıfının gücünden korktuğunu belirten Saçılık, “AKP'nin tek adam rejimi işte buraya dayanıyor. Bireysel direnişlerimize bu kadar çok saldırmasının nedeni de budur. Bu direnişlerin topluma umut olmasından ve örnek olmasından korkuyor" dedi. Saçılık, Gezi direnişini hatırlattı ve "Haziran umuttur deyince Gezi'yi özel olarak anmak gerekir. Sınıfsal içeriği net olmasa da baskıya karşı ilk defa bu kadar kitlesel bir direniş olmuştur ve dünyada ilk defa Türkiye'de bir isyan sosyolojik olarak tartışılmıştır. Bu da bizim gücümüzdür" diye konuştu.
HDP'nin 7 Haziran'da her türlü engele rağmen umut olarak ortaya çıktığını ve 12 Eylül askeri darbesinin yüzde 10 barajını yerle bir ettiğini belirten Saçılık, AKP'nin halkların zaferini Suruç ve Ankara katliamı ile kan deryasına çevirdiğini ifade etti.
TARİH FOTOĞRAFIMIZI ÇEKTİĞİNDE GÖZÜMÜZ KAPALI ÇIKMAYACAK
Saçılık, “Önümüzde 25 Haziran var. AKP, HDP'yi baraj altında bırakmak istiyor. Ancak HDP emekçiler arasında bir umut olarak ortaya çıkıyor. AKP bunu görüyor ve yine asker cenazeleri ile militarizmi yükseltmeye çalışıyor” dedi.
Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı'nın bariyerlerle çevrili olması ve hemen yanına karakol kurulmasının AKP'nin nasıl bir Türkiye istediğinin resmi olduğunu ifade eden Saçılık, kendisine “tek koluyla direniyor” diyenlere cevabının “tek kolla değil iradesi ile direndiğini söylemek olduğunu” dile getirdi. Saçılık, ekledi: “Tarih bizim fotoğrafımızı çektiğinde bizim gözümüz kapalı çıkmayacaktır.”
Veli Saçılık, “Mecliste olmak önemli değil, önemli olan meclise sokağın sesini taşımak” diye sözlerini tamamladı.