24 Eylül 2024 Salı

'Derin devletin yeni sahibi AKP'dir'

Cumartesi Anneleri, TİHV ve İHD tarafından düzenlenen "Plaza de Mayo'dan Galatasaray'a Gözaltında Kayıplar Mücadelesi" başlıklı Hakikat ve Adalet Konferansının ikinci oturumunda "Gözaltında kayıplar ve hukuk" konusu tartışıldı. Bu oturumda konuşan Sezgin Tanrıkulu, "Derin devletin yeni sahibi AKP'dir" dedi.
Cumartesi Anneleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde "Plaza de Mayo'dan Galatasaray'a Gözaltında Kayıplar Mücadelesi" başlıklı Hakikat ve Adalet Konferansı ikinci oturumla devam etti.
 
İkinci oturumun moderatörlüğünü İHD Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri yaptı. Bu oturumunun ilk konuşmasını "Gözaltında Kayıplar ve AİHM" konusu ile Prof. Dr. Osman Doğru gerçekleştirdi. Doğru, "Herkesin zorla kayıp edilmesine karşı Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir sözleşme var. Türkiye bu sözleşmeye taraf değil. Türkiye bu anlaşmanın yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmiyor. Esas yönünden bir sonuç elde edemediğinizi biliyoruz. Failler ortada yok. Bu üzüntüye bir giderim sağlayabilecek bir cevap da vermiyor devlet. Üstelik usulden reddediyor başvuruları. Sizin mücadeleniz bu sözleşmeye taraf olmayı zorlayabilir. Sizin çabalarınız ne olursa olsun değerlidir" diye konuştu.
 
'DERİN DEVLETİN YENİ SAHİBİ AKP'
 
"Kayıp Davaları ve Cezasızlık" ile ilgili CHP Milletvekili Hukukçu Dr. Sezgin Tanrıkulu konuşma yaptı. Tanrıkulu, gözaltında kayıp davaları ve cezasızlık politikalarını anlattı. Kayıp yakınlarını selamlayarak sözlerine başlayan Tanrıkulu, kayıpların avukatı Tahir Elçi’yi andı. OHAL sürecinde 22 kayıp olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, "Derin devletin yeni sahibi AKP'dir" dedi.
 
'MÜCADELEMİZİ YÜRÜTÜYORUZ'
 
Av. Gülseren Yoleri ise polis saldırısının gerçekleştiği Cumartesi Anneleri'nin 700. hafta eylemi ve sonrasındaki gelişmeleri aktardı. Yoleri, "Bugün hala Galatasaray Meydanına çıkmamız yasak. Yasağa rağmen gözaltında kayıplarla ilgili mücadelemizi yürütüyoruz. Hem 700'ncü hafta yaşadığımız yasak kararına karşı hem yaşanan şiddete karşı başvurularımızı yaptık. Israrcıyız, kayıp yakınları o sokaklara sıkıştırmalarına rağmen mücadelelerinde vazgeçmiyor" dedi.