24 Eylül 2024 Salı

Cumartesi Anneleri: Kadir Keremoğlu nerede?

Cumartesi Anneleri, bu hafta Kadir Keremoğlu'nun akibetini sordu. Keremoğlu'nun kaçırılarak defalarca aileden fidye istendiği belirtilen açıklamada, Keremoğlu için adalet istendi.
Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şube binası önünde 735. buluşmasında gözaltında kaybedilen Kadir Keremoğlu'nun akıbetini sordu.
 
Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Milletvekilleri Oya Ersoy, Züleyha Gülüm, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Filistin'den gelen insan hakları savunucuları ve açlık grevindeki ESP, SKM ve SGDF üyeleri de katıldı.
 
Basın metnini okuyan kayıp yakını İkbal Eren, devleti yönetenlerin söylemlerinin aksine, 36 haftadır keyfi bir biçimde Galatasaray Meydanı'nın kendilerine yasaklandığını söyledi. Bu hafta Kadir Keremoğlu için toplandıklarını söyleyen Eren, "Yüksekovalı olan Keremoğlu ailesi Van'da yaşıyordu. Varlıklı olan aileyi tehdit eden JİTEM mensupları, 'ölüm listesinde adınız var' diyerek haraç istiyordu. Aile haraç ödemeyi reddedince hedef haline geldi. 75 yaşındaki Kadir Keremoğlu 14 Nisan 1995 tarihinde Van merkezdeki Keremoğlu Camii'nden çıkarken O1 EA 600 plakalı Beyaz Toros, 65 ER 279 plakalı Doğan, 06 FH 600 plakalı Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobildeki kişiler tarafindan kaçırıldı" diye konuştu.
 
KEREMOĞLU YEŞİL'E TESLİM EDİLDİ
 
Kaçırıldıktan sonra Keremoğlu'nun "Yeşil" kod isimli Mahmut Yıldırım'a teslim edildiğini aktaran Eren, şunları da söyledi: "Babalarının önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendi. Ayrıca kaçırmayı gerçekleştiren araçlardaki JİTEM'le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı. Van Valisi Mahmut Yılbaş'a giderek yardım talebinde bulunan aileye vali, 'Bana yazılı başvurmayın, size ancak sözlü olarak yardımcı olabilirim' dedi. Van Emniyet Müdürü ise "Siz devlete karşı isyan mı çıkaracaksınız' diyerek aileyi tehdit etti. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüşen aile buradan da sonuç alamadı" ifadelerini kullandı.
 
"22 Nisan 1995 tarihinde aileyi arayan ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi 'babanızı bırakmak İçin 750.000 mark istiyoruz' dedi" diyen Eren, bu isteğin karşılanmadığını kaydetti.
 
HUKUK İŞLETİLMEDİ
 
Daha sonra aile ile irtibata geçen ve kendisini İstihbarat görevlisi olarak tanıtan Nazif Karacan'ın aileye babalarının hâlâ sağ olduğunu söylediğini dile getiren Eren, 200 milyon isteyerek Keremoğlu'nun serbest bırakacaklarını ifade ettiğini belirtti. İstenen fidyenin yatırıldığını ifade eden Eren, Olay, sözlerine şöyle devam etti: "Kadir Keremoğlu'nun oğullarından biri 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na gidip ifade verdi ve olayı detaylarıyla anlattı, zanlıların İsimlerini verdi. Bütün bunlara rağmen, tüm emniyet, adli, idari ve askeri makamlara başvuran aile bir sonuç alamadı. Diyarbakır, Hakkari ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada hukuk işletilmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de cezasızlığın bir parçası oldu ve davayı reddetti. Dava AİHM'e taşındı. Ama biz yılgınlığa kapılmayacağız. Kadir Keremoğlu'nu ve tüm kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz."
 
Eren, Galatasaray Meydanı'ndan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak sözlerine son verdi.
 
Kadir Keremoğlu'nun oğlu Bahattin Keremoğlu, 25 yıldır hep adalet aradıklarını belirtti, "Tek bir isteğimiz vardı adalet yerini bulsun. Devlet yetkililerine sesleniyorum; bu kadar işkence çektirmeniz yeter! Babamızı istiyoruz, biz kimseye kin beslemiyoruz. Babamın da bir mezarı olsun istiyoruz, dua okumak istiyoruz. Adaletten vazgeçmeyeceğiz, bu nereye varırsa varsın hep bu meydanlarda olacağız" dedi.