23 Kasım 2024 Cumartesi

Çocuk işçi cinayeti karartılmaya çalışılıyor

Adana'da Dağ Tekstil iş hanında 12 yaşındaki Ahmet Haskiro'nun hayatını kaybettiği iş cinayetinin üstü kapatılmaya çalışılıyor.

Dağ Tekstil iş hanında bulunan tekstil atölyelerinde çalışan 12 yaşındaki Suriyeli göçmen çocuk işçi Ahmet Haskiro, asansörle duvar arasına sıkışarak hayatını kaybetti. İş cinayetinin ardından 1'i asansör firması sorumlusu 3 kişi tutuklandı. Soruşturma kapsamında hazırlanan dosyada olayı üstlenenlerden Çetin Çelikhal, ölümün gerçekleştiği iş hanında 3-4 kat "isimsiz" atölyesinin bulunduğunu, anne Sefa Haskiro'nun yanında çalıştığını, çocuğun annesinin yanına geldiğini söyledi.

ANNE ŞİKAYETÇİ OLMADI
Evrensel gazetesinden Volkan Pekal'ın özel haberine göre, Antakya'da depremi yaşadıktan sonra Adana'ya taşınıp ayakta kalmaya çalışırken yurt dışına giden baba ve merdiven altı atölyelerde çalışmak zorunda kalan anne ise "sus payı"nı kabul etmek zorunda kaldı. Dosyadaki yeni bilgilere göre Sefa Haskiro, oğlu Ahmet için "Yanıma ziyarete geldi. Bayramlık alacaktık. İş yeri sahipleri maddi, manevi destek oldular. Şikayetim, tazminat talebim yok" şeklinde ifade verdi. Dağ Tekstil patronlarından Özcan Dağ da ifadesinde 6 katlı iş hanında bulunan atölyelerin kiracısı olduğunu iddia etti.

SUÇU ÜSTLENENLER İŞÇİ ÇIKTI
Ölümün meydana geldiği Dağ Tekstil iş hanında çalışan, ismini vermek istemeyen bir işçi ise 6 katlı binanın her katında atölyeler olduğunu ve Dağ Tekstil için üretim yapıldığını ifade etti. Patronlar sorumluluk almamak için atölyeleri güvendiği kişilerin üzerine geçirdiğini iddia eden işçi, "Atölyelerle ilgili üzerine kayıtlı bir şey olmadığı için rahatça 'Atölye benim değil' diyebiliyor" dedi.

Atölye sahibi olduğunu ve çocuğun annesinin yanında çalıştığını iddia eden Çetin Çelikhal'ı da tanıdığını dile getiren işçi, Çelikhal'ın atölye sahibi değil, binada çalışan bir işçi olduğunu söyledi. Asansörün bakımından sorumlu olduğunu ve binanın muhasebesini tuttuğunu söyleyen Ömer İnce'nin de Dağ ailesinin çalışanı olduğunu dile getiren işçi, İnce'nin her katta dikilen ürünleri kontrol ettiğini belirtti.

'ÇOCUK BURADA ÇALIŞIYORDU'
Anne Sefa Haskiro, Ahmet Haskiro ve kız kardeşinin 6'ncı katta çalıştığını ifade eden işçi, "Çocuk önce başka bir katta çalışıyordu. Sonra bir problem oldu, annesinin ve kız kardeşinin olduğu 6'ncı kata gönderdiler" dedi. Bölgedeki tüm atölyeler gibi Dağ Tekstil'e ait atölyelerde de asgari ücretin altında çalıştırılan çok sayıda işçi olduğunu ifade eden işçi, "Olay sonrası bir süre kapalı kaldıktan sonra üretim yeniden başladı" dedi.

Öte yandan uzun süredir bölgede tekstil işçiliği yapan bir işçi de Dağ Tekstil'in bölgedeki 20-30 civarında küçük atölyenin kendisi dışındaki firmalara üretim yapmaması için makinelerini yenilediğini, kurduğu bu sistemle hem atölyeleri kendisine bağladığını hem ucuz ve kayıt dışı işçi çalıştırma sorumluluğunu atölyelere yüklediğini anlattı.

POLİS KAMERA KAYITLARINI ALMADAN DÖNÜYOR
BİRTEK-SEN, Emek Partisi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi, olaydan bir gün sonra soruşturmanın daha etkili yürütülmesi için suç duyurusunda bulundu ve çocuğun binaya giriş çıkışlarının tespit edilmesi amacıyla soruşturmayı yürüten savcıdan binadaki ve çevredeki kameraların incelenmesini talep etti.

Kamera kayıtlarını almakla görevlendirilen polislerin bina ve çevredeki kameralarla ilgili "Kayıt yapmıyorlar" cevabını yeterli bularak geri döndüğünü belirten BİRTEK-SEN temsilcisi avukat Tugay Bek, anne Sefa Haskiro'nun "Çocuk yanıma ziyarete geldi, bayramlık alacaktık" şeklinde ifade verdiğini, iki gün tutuklu kalan 3 kişinin de serbest bırakıldığını aktardı.

Asansörün sorumluluğunu üzerine alan zanlılardan Ömer İnce'nin de "Ben Dağ Tekstil iş hanının muhasebesini tutarım" şeklinde ifade verdiğini dile getiren Bek, "Binanın muhasebesi diye bir şey olmaz. İşletmelerin ayrı ayrı muhasebesi olur. Belli ki asıl patronu temsilen üretimi kontrol edip kârın paylaşımını sağlıyor" diye konuştu.

'PATRON KORUNUYOR'
Anne Haskiro'nun ifadesinin kan parası aldığı anlamına geldiğini ifade eden Tugay Bek, şu bilgileri verdi: "İşçiler çocuğun orada çalıştığını söylemesine rağmen, Adli Tıp önüne gidip anne ile iletişim kurmaya çalıştığımızda anne ile yakından ilgilenen, Arapça bilen birinden adli destek talebimizi iletmesini istediğimizde 'Avukat tuttuk, birazdan gelecek. Zaten çocuk orada çalışmıyor. Annesinin yanına geldi' dedi. Biz anneyi bir konuda ikna etme çabasında olan bu kişinin patron hesabına orada olduğu ve patronun anneyi kan parası karşılığında istedikleri ifadeyi vermeye ikna ettikleri kanaatindeyiz. Olay sabah 7.30 sularında yaşandı. Çocuk, annesinin yanına ziyarete neden o saatte gelsin? Bayramlık alacaklarsa ya öğle saatinde gelir ya da akşam iş çıkış saatinde. Çocuğun orada çalıştığını kanıtlamak için çevrede bulunan güvenlik kameralarının kayıtlarını istedik ancak polis 'Kameralar kayıt yapmıyor' cevabını yeterli bularak geri dönüyor. Çevredeki iş yerlerinin de patronu koruduğu anlaşılıyor."