Batman ve Diyarbakır'da kayıplar eylemi
İHD ve kayıp yakınları, Batman ve Diyarbakır'da kayıpların akıbetini sordu, hakikat ve adalet talebini yineledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, Batman ve Diyarbakır'da gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sorarak, adalet istedi.
BATMAN
Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını ve "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı taşıdı.
Basın açıklamasını İHD Batman Şube Eşbaşkanı Devran Yıldız okudu. 1994 yılının Mayıs ayında Diyarbakır'ın Lice'ye bağlı Sarnığ köyünde gözaltında kaybedilen Ahmet Tekin'in hikayesini kamuoyuyla paylaşan Yıldız, Ahmet Tekin'in bulunduğu aracın yolda askerler tarafından durdurulduğunu, Tekin'in gözaltına alındığını ve bir daha Tekin'den haber alınamadığını aktardı.
Tekin ailesinin savcılığa başvurduğunu ancak dosyada görevsizlik kararı verildiğini kaydeden Yıldız, Ahmet Tekin'i Lice Jandarma Komutanlığı'nda gören görgü tanıkları olduğunu belirtti.
Yıldız, şöyle devam etti: "Bizler; gözaltında kaybetmenin, savaş politikalarının insanlık dışı uygulaması ve sonucu olduğunu biliyoruz. Hukukun işlemesini ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz. Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir izi bulunmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı belirtiyoruz."
DİYARBAKIR
İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 750'nci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Lice'de 14 yaşındaki Y.D.'ye işkence soruşturmasında tutuklanan 3 polisin tahliyesine tepki göstererek, "Sistematik şiddete karşı örgütlü bir şekilde bütün hak ve demokratik örgütleriyle bir arada mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 29 Haziran 1992'de katledilen ve faili meçhul bırakılan Ramazan Yüce'nin hikayesini kamuoyuyla paylaşan Fırat Akdeniz, Yüce'nin 1980 darbesi sonrası defalarca gözaltına alınarak ağır işkence gördüğünü belirtti. 1991-1997 yıllarında Silvan'da Hizbullah tarafından çok sayıda faili meçhul cinayet işlendiğini kaydeden Akdeniz, Yüce'nin kızının da Hizbullah saldırısı sonucu ağır yaralandığını belirtti.
Yüce ve ailesinin sürekli tehdit altında olduğunu söyleyen Akdeniz, şöyle devam etti: "29 Haziran 1992 tarihinde Ramazan Yüce dışarıdan liseyi bitirme sınavı için Diyarbakır'a gider. Diyarbakır'dan Silvan'a gelmek üzereyken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce Lalebey Sokak'ta arkadan silahlı saldırıya uğrar ve Yüce orada hayatını kaybeder. Cenazesi Silvan ilçe merkezine kaldırılarak defnedilir. Taziyenin kalabalık geçmesinden dolayı, yine o dönemin karanlık güçleri tarafından cenaze törenine saldırı gerçekleştirilir. Olay o tarihten günümüze faili meçhul olarak kayıtlara geçer. Bir kez daha burada gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Bundan tam 31 yıl önce bu kentin dar sokaklarından birinde katledilen Ramazan Yüce için adalet istiyoruz."