24 Eylül 2024 Salı

Başaran: Annelere saldırı emrini verenler ve saldıranlar yargılanacak

Açlık grevindeki yakınlarının tecride karşı sürdürdüğü açlık grevi ve ölüm oruçlarına dikkat çekmek için annelere yapılan saldırılara tepki gösteren HDP'li Başaran, "Kolluk kuvvetleri talimatla çalışmaktadır. Ancak onlar da bilmelidir ki, kanunsuz emirleri uygulamaları sebebiyle er ya da geç emirleri verenlerle birlikte tarafsız ve bağımsız mahkemelerde yargılanacaklardır" dedi.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, İstanbul'da Bakırköy Hapishanesi önünde, Sirkeci'de ve Ankara Kuğulupark'ta gerçekleştirilmek istenen oturma eylemleri ve basın açıklamalarına polisin saldırısı sonrasında aralarında annelerin, HDP Kadın Meclisi üyelerinin ve avukat Arzu Kayaoğlu'nun da bulunduğu 45 kişinin işkenceyle gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
 
İmralı Hapishanesi'nde uygulanan tecrit hukuksuzluğunun son bulması için başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine devam eden çocuklarının sesine ses olmak isteyen annelere yönelik saldırılar, kötü muamele ve gözaltılar her gün devam ettiğini ifade eden Başaran, "Yargı mensupları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa'ya uymaları, hapishanelerde uygulanan ve insan hakları hukukuna aykırı tecrit koşullarının kaldırılması için çözüm yolları üretmeleri gerekirken, hukuk dışı uygulamalara imza atmakta yarışır hale gelmişlerdir. Hukuken herkes oturma eylemi yapabilir ve bu eylem hakkı da Anayasa tarafından korunur. Kanunsuz emir ve müdahaleler hukuka aykırıdır. Anayasa ve yasalar savcılar, hakimler ve kolluk eliyle ihlal edilmektedir" diye kaydetti.
 
Polisin ailelere, annelere uyguladığı şiddet siyasi iktidarın tavrından bağımsız olmadığına dikkat çeken Başaran, "Biliyoruz ki, kolluk kuvvetleri talimatla çalışmaktadır. Ancak onlar da bilmelidir ki, kanunsuz emirleri uygulamaları sebebiyle er ya da geç emirleri verenlerle birlikte tarafsız ve bağımsız mahkemelerde yargılanacaklardır. Adaletten, insani değerlerden yoksun, ayrımcı ve ayrıştırıcı muamele yapan emir erlerinin gözaltına aldıkları annelere yaptıkları kötü muamelenin hesabı elbette ki sorulacaktır" diye belirtti.
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Görünen odur ki, hakimler ve savcılar eli ile hukuk dışına çıkılmaktadır. Oysa yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tam da siyasi iradenin dışında ya da karşısındaki düşünceye olan yaklaşımda ortaya çıkar. Geldiğimiz aşamada yargı tamamen siyasallaşmış ve iradesini yitirmiştir. Annelere ve avukatlara ters kelepçe takan, gözaltında kısıtlılık kararı getiren, slogan ve pankartın olmadığı oturma eylemini 'propaganda, suç ve suçluyu övme' sayan, Anayasa ile güvence altına alınmış olan oturma hakkını 'toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet' sayan yargının bağımsızlığından bahsedilemez.
 
"Çekilen acıları görmezden gelerek yetkilerini kolluk kuvvetlerine devreden, insanlık onuruna aykırı durumların yaşanmasına sebebiyet veren yargı mensupları yaşananların sorumlularındandır. Bu yaşananlara göz yuman yargı mensuplarını kınıyor; adalet, hukuk ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğimizi, bu mücadeleyi yürüten herkesin yanında olacağımızı ifade ediyoruz."