24 Eylül 2024 Salı

Ayşenur Demir yazdı | Tiyatroda Ekim

Meyerhold tiyatronun eski değerlerinin sökülmesinde ve yeni yaşamın kuruluşunda toplumsal yararlılığı olması gerektiğini açıklar. Oyuncu kendini toplumsal ve siyasal açıdan bilinçli, örgütlü ve devrim öncesi oyuncunun bireyci psikolojisini yenmesi gereken yeni bir kişilik olarak tanımlar.

Vsevolod Emilyeviç Meyerhold, Moskova Sanat Tiyatrosu'ndan Çarlık Tiyatrosuna uzanan yolculuğunda, bize aynı zamanda "Tiyatroda Ekim"i ilan ediyor.

Penza'lı küçük burjuva pasaportunu bir pranga gibi taşıdığını ifade eden bu eylem ve yaratı insanı, ömrünü tiyatroya adadı. Kavga ve mücadele dolu yaşamını sürgünle ve acılar içinde ama sanata sığınarak geçirdi. Çocukluğuna dair şu küçük aktarım, ondaki değişimi görmeye yeterli.

Babasının büyük bir alkol damıtımevi ve köylülere kiraladığı toprakları vardı. Meyerhold küçük yaşlardan beri işçi sınıfına ilgi duyuyordu. Hem çocukluğunda hem de lisedeyken, evden kaçıp işçilerin arasında dolaşıyor, fabrikada çalışırlarken, yemek yerlerken, dinlenme saatlerinde avluda onlarla birlikte oluyordu. Lise yıllarında babası Meyerhold'un sık sık derslerden ve evden kaçmasından kaygı duyması üzerine ona Yunanca dersleri için Kavalin adında genç bir hoca tutuldu. Bilmedikleri Kavalin'in bir sosyalist olduğuydu. Kavalin'in Meyerhold'un devrimcileşmesinde büyük katkısı oldu. Hukuk eğitimini yarıda bırakması ve Moskova Filarmoni Derneği Müzik ve Dram Enstitüsü'ne girmesi, ardından Moskova Sanat Tiyatrosuna girmesi birbirini takip etti…

Lunaçarski, Gorki ve özellikle Çehov'la kurduğu yakın dostluk gelişiminde çok fayda sağladı.

Stanislavski'nin çağrısı üzerine Tiyatro Studyo'yu yönetmek üzere Moskova'ya döndü. Stanislavki'nin eski doğalcı tiyatrosuyla ayrışma yaşadı. Meyerhold, teatral biyomekaniğin temelini ilk kez 1915'te attı. İtalyan commedia dell'arte oyuncularının hareketlerini ve Doğu tiyatrosunu inceler.

Yirmili yılların başında Mayakovski ve Meyerhold, miting tiyatro ve panayır tiyatrosuyla, devrimci dinamiğin sahnesel ifadesini arayışta birbirini bulurlar. Bu arayış Meyerhold için ömrünün sonuna kadar araştıracağı çalışmalar zinciri oluşturur. Biyomekanik ve yeni oyuncu kavramları yola çıkacaktır; oyuncu-işçinin bedeni bir üretim aracı, bir makine, bir motordur ve akılcı biçimde hareket etmelidir. Bedene karşı ruha öncelik veren Stanislavski sisteminin aksine, Meyerhold oyuncusu sağlıklı bir denge oluşturmak, sporcu, akrobat olmak, bedenini mükemmel bir araç haline getirmek zorundadır.

Meyerhold tiyatronun eski değerlerinin sökülmesinde ve yeni yaşamın kuruluşunda toplumsal yararlılığı olması gerektiğini açıklar. Oyuncu kendini toplumsal ve siyasal açıdan bilinçli, örgütlü ve devrim öncesi oyuncunun bireyci psikolojisini yenmesi gereken yeni bir kişilik olarak tanımlar.

Eski tiyatronun statik sahnesini kaldırıp, devrimci tiyatro seyircisini etkin kılarak onu yaratıcı hale getirmeyi amaçlar. Gerçekçi dekoru kaldırarak "Sahne makine-aygıtı"nı devreye sokar. Sahnede artık hiçbir şey tarafsız değildir.

Özetle, Biyomekanik, usta yönetmen-oyuncu Meyerhold'un yaşamı boyunca üzerine çalıştığı bir oyunculuk pedagojisidir. İlkesel olarak oyuncu bedenine muazzam bir denge ve güç sağlayan bir çalışma metodudur. Türkiye'de Ayşe Emel Mesçi gibi önemli tiyatro insanları uzun yıllar bu alanda çalışma yürütmüşlerdir.

Bizler BEKSAV bünyesinde çalışma yürüten devrimci tiyatro emekçileri olarak, bu alanda gelişim sağlamanın önemini biliyoruz. Biyomekanik alanında uzman hocalardan atölyeler alıyoruz. Bu atölyeler bizlere, oyuncu bedenindeki gelişim ve dönüşümleri deneyimleme olanağı veriyor. İlkesel olarak bedenlerimize ve zihinlerimize birer oyuncu adayı olarak ihtiyacımız olanları katarak yol almayı hedefliyoruz.

"Sanatçının öğrenirken ödediği bedel kendi kanıdır" diyor Meyerhold. Yaşamı boyunca sanatta uzlaşmayı reddeden ve kendi kanıyla ödediği bedellerin toplamı her şeye rağmen sanatta da mücadeleyi işaret eden bir zirvede duruyor.