26 Eylül 2024 Perşembe

AvEG-Kon: Suruç için adalet, Sezgin Dağ için adalet

Yaşamını yitiren Suruç gazisi Sezgin Dağ'ı anan AvEG-Kon, "Bilinsin ki 33'ler için, Sezgin için adalet mücadelemizi zaferle taçlandırmadan, faşizmi alaşağı etmeden ne yüreklerimizde açılan yaralar, ne de kin ve öfkemiz dinecek" diye belirtildi.

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), İsviçre'de yaşamını yitiren Suruç gazisi Sizgin Dağ'a ilişkin açıklama yayınladı.

Dağ'ın ailesine başsağlığı dilenen açıklamada, "Tarih yaprakları 20 Temmuz 2015'i gösterdiğinde halklarımız yeni bir katliama tanıklık etti. DAİŞ karanlığına karşı yürütülen kahraman direniş sonucu kurtarılan Kobanê kentinin yeniden inşasına katılmak, çocuklar için kütüphane ve parklar yapmak ve bölge halklarının kardeşlik köprüsünü kurmak için Türkiye ve Kürdistan'ın onlarca kentinden yola çıkan yüzlerce devrimci, sosyalist genç, Kobanê'nin karşısındaki Suruç kentinde basın açıklaması yaptıkları esnada katillerin bombalı saldırısına uğradı. Faşist Türk devletinin bilgisi ve desteğinde gerçekleştirilen katliamda 33 düş yolcusu sonsuzluğa kanat çırparken, onlarca gencimiz ağır yaralandı" denildi.

Katliamdan günümüze sorumluların açığa çıkarılması ve yargılanması için ailelerin ve yoldaşlarının yürüttüğü mücadele genel tüm katliamlar için adalet mücadelesine dönüşürken, yaralıların tedavisi yıllarca sürdü, birçok kişi şarapnellerin vücutlarında bıraktığı kalıcı rahatsızlıklarla yaşamak zorunda kaldığına dikkat çekilen açıklamada, "Sezgin Dağ yoldaşımız da ağır yaralılar arasındaydı. Vücudunun birçok yerinde darbe alan yoldaşımızın kalbi en çok hasar gören organlarındandı. Yıllarca tedavi gördü. Faşist rejimin tüm muhaliflere olduğu gibi, Suruç gazilerine dönük gözaltı ve tutuklama saldırılarının yoğunlaşması sonucu, ülkesini terk ederek İsviçre'de yaşamak zorunda kaldı. İsviçre devleti, yoldaşımızın sağlık durumu ve yaşadıkları gözönünde olmasına rağmen, siyasi oturum başvurusunu bir an önce sonuçlandırıp, tedavisinin devamını sağlamak yerine, kendisini Lyss mülteci kampına yerleştirdi" diye kaydedildi.

Katliamda aldığı ağır fiziki ve psikolojik darbelere, bir de mülteci yaşamın zorluklarının eklenmesi Sezgin Dağ'ın yaralı kalbine ağır geldiği ifade edilen açıklamada, "Rahatsızlık nedeniyle gittiği hastaneden, 'birşeyin yok' denilenerek kampa geri gönderildi. Hastanenin ağır ihmalkarlığı sonucu, hastaneye ilk gidişinden sadece saatler sonra tekrar durumu ağırlaşan Sezgin yoldaşımız, yaşama gözlerini yumdu" diye belirtildi.

AvEG-Kon açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sezgin yoldaşın kaybı bir kez daha Suruç katliamının biten değil, hala tüm etkileriyle devam eden bir süreç olduğunu gösterdi. Yaralı gazilerimiz üzerinde bıraktığı kalıcı fiziki ve psikolojik etkisiyle, ailelerimiz ve geride kalan biz yoldaşlarında açtığı derin yaralarla, toplumsal tarihimizde bıraktığı kanlı izlerle devam ediyor Suruç katliamı. Ancak katillerden ve katliamın asıl sorumlusu faşist Türk devletinden hesap sorma mücadelemiz de hergün daha da bilenerek sürüyor. Şuan Sezgin yoldaşımızı kaybetmenin yüreklerimizde açtığı derin yaralara, faşizme karşı duyduğumuz kin ve öfke patlaması eşlik ediyor. Ve bilinsin ki 33'ler için, Sezgin için adalet mücadelemizi zaferle taçlandırmadan, faşizmi alaşağı etmeden ne yüreklerimizde açılan yaralar, ne de kin ve öfkemiz dinecek."