24 Eylül 2024 Salı

Annelere saldırı Tahir Elçi eyleminde kınandı

Diyarbakır Barosu'nun Tahir Elçi'nin faillerinin bulunması için yapılan eylemde İçişleri Bakanlığı'n kararıyla bazı HDP'li belediyelerin girişlerine X-ray cihazı yerleştirilmesine tepki gösteren Diyarbakır Barosu, yine tutuklu annelerinin barışçıl protesto hakkına yönelik hukuksuz ve orantısız müdahaleleri kınadı.
Diyarbakır Barosu, öldürülen başkanları Tahir Elçi'nin faillerinin bulunması için her hafta düzenledikleri eylemin 175'incisini gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Biçen, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda avukat katıldı. 
 
"Em te ji bir nakin/Seni unutmayacağız" yazılı pankartın açıldığı eylemde Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Tevfik Karahan konuştu.
 
Tahir Elçi'nin katledilmesinin üzerinden 3 yıl 5 ay 12 gün geçtiğini anımsatan Karahan, cinayetin faillerinin hesap vermeden dolaşması sebebiyle büyük bir öfke içerisinde olduklarını ifade etti. Elçi'nin tecrübeleri ışığında adalet arayışlarını sürdüreceklerini söyleyen Karahan, "Er ya da geç faillerin yargılanmasını sağlayacağız. Bu başkanımıza ve katlinin hesabını sormamızı bizden bekleyen halkımıza sözümüzdür" dedi.
 
MÜDAHALEYE KINAMA
 
184'üncü gününe ulaşan Leyla Güven ve hapishanelerdeki tutsakların sürdürdüğü açlık grevi eylemlerine de değinen Karahan, yetkililerin bu konudaki sessizliklerini eleştirdi. Karahan, "Sessizlik öldürür, diyoruz. Çocuklarının durumlarından kaygı duyan annelerimize yapılan hiçbir hukuksuz müdahale cevapsız kalmayacaktır. Annelerin barışçıl protesto hakkına yönelik yapılan hukuksuz ve orantısız müdahaleleri kınıyoruz. Orantısız güç kullanan kolluk mensuplarına karşı suç duyurularında bulunduk, takipçisi olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
 
Yine 15'er kişilik iki grubun, 30 Nisan ve bugün 10 Mayıs itibariyle ölüm orucuna başlaması üzerinde duran Karahan, şunları söyledi: "Talepleri hukuki ve insanidir. Gereği derhal yerine getirilmelidir. Cezaevlerinden cenazelerin çıkmasına tahammülümüz yok. Bu acı deneyimi bir daha yaşamak istemiyoruz. Diyarbakır Barosu, bu konunun çözüme kavuşturulması için gerekli hukuki çabayı göstermeye devam edecektir."
 
'BÜTÜN SEÇİMLER ŞAİBELİ HALE GELDİ'
 
Karahan, İstanbul seçimleri için yenileme kararı veren Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) ise halkın iradesine darbe vuran kararlarına bir yenisini eklendiğini ifade etti.
 
Karahan, "Önce seçilmiş HDP belediyelerinde mazbatalar gasp edilmiş, son olarak da İstanbul'da siyasi iktidarın kaybetmesi üzerine absürt bir karar alınmıştır. Her iki durum da hukuksuz olup halkın vicdanında yok hükmündedir. Seçimlerin yenilenmesi kararı, bundan önce yapılan ve sonra yapılacak olan bütün seçimleri şaibeli hale getirmiştir. Bu kararlar YSK'nin yapısını ve işleyişini sorgulatmıştır. Gelinen aşamada kaybetmeye tahammül etmeyen, halkın iradesine saygı göstermeyenler Cizre ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi girişlerine x-ray cihazı kurmak bahanesiyle taciz girişimlerinde bulunmuşlardır. Belediyeler halkındır ve halka açık kalmaya devam edeceklerdir. Bu hukuksuz girişimler derhal sonlandırılmalıdır. Halkın iradesi içselleştirilmelidir" dedi.
 
Yapılan bu açıklama sonrası kısa süreli oturma eylemi yapan baro üyeleri, daha sonra eylemlerini noktaladı.