1 Ekim 2024 Salı

Yüksekdağ: Müştekileri istediğiniz zaman getiremezsiniz

HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kobanê davasında hukuka olan inancın giderek azaldığının altını çizdi. Önce evrakların okunmasının ardından savunmaların alınarak, müşteki ve tanıkların dinlenmesi gerektiğini söyleyen Yüksekdağ, mahkemenin hukuka aykırı davrandığını kaydetti. 

IŞİD'in Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê davasının 12. duruşması, Sincan Hapishane Kampüsü Duruşma Salonu'nda görülmeye başladı. Duruşmaya HDP Ankara İl Örgütü yöneticileri, HDP'li vekiller ile çok sayıda avukat katıldı. Sincan Hapishanesinde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulanlar siyasetçiler duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

AVUKATLAR EVRAKLARIN OKUNMADAN MÜŞTEKİ DİNLENMESİNE İTİRAZ ETTİ
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen evrakları okumadan müşteki dinlemeye başladı. Avukat Çiğdem Kozan, Avukat Ali Bozan ile yargılanan siyasetçiler Mesut Bağcık, Ayla Akat Ata, Alp Altınörs, Zeynep Ölbeci, evrakların okunmadan müşteki dinlemesine itiraz etti. Söz alan Ölbeci, konuşmasını Kürtçe yaptı. Ölbeci, savunma yapmak istediğini daha önce mahkemeye bildirdiğini belirterek, mahkemenin müşteki ve tanık getirmesine anlam veremediklerini söyledi. Ölbeci, mahkemenin kendilerini "Savunma yapmaktan kaçınmakla" itham ettiği halde şu an müşteki dinlemeye çalıştığını ifade etti. Mahkeme heyeti, yapılan itirazları reddederek, önce tanık ve müştekilerin dinlenmesine karar verdi. Mahkeme kararının gerekçesi olarak ise tanık ve müştekilere ulaşmakta zorluk çekilmesi ve daha önce ara kararlarda söz konusu kişilerin beyanlarının alınmasına ilişkin kararları gösterdi.

AV. BOZAN: KARARINIZA İTİRAZ EDİYORUZ
Söz alan Ali Bozan, mahkeme kararının usule aykırı olduğunu belirterek, "Mahkemenizin şu an verdiği ara kararla önce verdiği kararla çelişmektedir. Mahkemeniz daha önce müşteki dinleme nedeni olarak müvekkillerimizin savunma yapmamasını göstermişti ama müvekkillerimiz şu an savunma yapmak istiyor. Bu yüzden kararınıza itiraz ediyoruz" dedi.

DEMİRTAŞ: KARARDAN VAZGEÇİLMEZSE DURUŞMAYI TERK EDECEĞİM
Bozan'ın ardından HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz alarak, Diyarbakır Adliyesi'ndeki avukatlarının SEGBİS ile mahkemeye katılmasına engel olunduğunu aktardı. Demirtaş, karardan vazgeçilmediği halde duruşmayı terk edeceğini söyledi.

Avukatlar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'nın avukatların SEGBİS odasını kullanmasını yasakladığını söyledi.

HEYET: KONUYA İLİŞKİN DÜZENLEME YOK
Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Bozan'ın itirazı üzerine SEGBİS odalarını hazırlamakla ilgili bir kanun olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, konuya ilişkin bir düzenleme olmadığını ancak mahkemenin gerekli kolaylığı sağladığını iddia ederek, "Sanık müdafilerine ve müşteki vekillerine bu hususta tahsiste bulunmasıyla ilgili bizim mahkememiz yetkili değildir. Müşteki ve sanık müdafileri mahkeme salonuna gelebilir. Bu yüzden itirazlar reddedildi" ifadelerini kullandı.

‘KÜRTLER YARGILANDIĞI İÇİN GÖRMEZDEN GELİYORSUNUZ'
Mahkeme heyetinin kararının ardından Sebahat Tuncel söz aldı. Tuncel, "Bu kürsüde çok kez hukuksuzluğun nasıl hukuk yapıldığını konuştuk. Siz yeni bir CMK oluşturuyorsunuz. Bir yıldır buradayız, bir yıldır bu dosya kapsamında defalarca hukuksuzluk yaptınız. Bize kastınız nedir? CMK'ya göre önce gelen evraklar okunur, sonra savunmalar yapılır ama siz bunu uygulamıyorsunuz. Başsavcılık, avukatlarımızın SEGBİS odasını kullanmasını engellemiş ve buna itiraz etmiyorsunuz. İtiraz etmek aklınıza gelmez, çünkü Kürtler yargılanıyor. Bu yüzden görmezden geliyorsunuz, savunma hakkım engelleniyor. Siz hileli bir yargılama yapıyorsunuz, siz değil iktidar bizi yargılıyor. Biz, size dedik aramızdan çekilin iktidar ile dava yürüsün diye ama siz çekilmediniz. Niye konu biz olunca yasalar uygulanmıyor. Yasaları kendinize göre değil, ne olması gerekiyorsa, öyle uygulayın. Bizler bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Vatandaşıysak haklarımızı kullanmak istiyoruz, eğer vatandaş değilsek, söyleyin bize ‘Kürtler, sosyalistler vatandaşlıktan çıktı. CMK'dan yargılanamaz' deyin. CMK'yı uygulayın" diyerek, karara itiraz etti.

YÜKSEKDAĞ: SAVUNMA HAKKIMIZI İHLAL EDİYORSUNUZ
HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Maalesef bu dava devam ederken, hukuka olan inancımız giderek azalıyor. Avukatlarımız anlattı, normlardan bahsetti. Önce evrakların okunması, ardından savunmaların alınması ve daha sonra ise müşteki ve tanıkların dinlenmesidir normlar ama siz bunu yapmıyorsunuz. Burada en temel hakkımız olan savunma hakkımızı ihlal ediyorsunuz. Bu dava dosyasına akıl dışı sayıda tanık ve müşteki sayısını ekleyen biz değiliz. Bu yüzden biz müştekileri bulamıyoruz diyerek istediğiniz zaman getiremezsiniz" diye konuştu.

Mahkeme, bir kez daha itirazları reddederek, müşteki dinlemeye devam edileceğini söyledi.

Avukatların itirazlarını reddeden mahkeme başkanı, müşteki dinlenmeye başladı. Müşteki sıfatıyla Bora Semir'in beyanları dinlendi. Kobanê eylemleri sırasında polis olduğunu ve yaralandığını belirten Semir, şikayetçi olarak davaya katılmayı talep etti.

ATA'DAN MÜŞTEKİYE: YARALAYANLAR TESPİT EDİLDİ Mİ
Semir'in beyanlarının ardından söz alan Ayla Akat Ata, müştekiye "Yaralandıysanız, sizi yaralayanlar tespit edilip bir dava açıldı mı?" diye sordu. Semir, dava açıldığını ancak olaya karışanların yüzleri kapalı olduğunu için faillerin tespit edilmediğini söyledi. Ata, "Yaralanmanızla ilgili birine ceza verildi mi?" diye sorduğu Semir, bazı kişilerin hapis cezası aldığını söyledi. Ata, müştekiye "Daha önce HDP yöneticilerinden şikayetçi oldunuz mu?" diye sordu. Semir, "Beni yaralayan, o olayda azmettiren kim varsa, hepsinden şikayetçiyim, ayrım yapmıyorum" diyerek, HDP yöneticileri hakkında şikayetçi olup olmadığına ilişkin net bir bilgi vermedi.

DEMİRTAŞ: NEDEN DAHA ÖNCE ŞİKAYETÇİ OLMADINIZ
Ayla Akat Ata'nın ardından Selahattin Demirtaş, müştekiye sorular yöneltti. Demirtaş, "Erciş'te dava devam ederken, gidip ifade verdiniz mi, sanıkları gördünüz mü?" diye sordu. Müşteki, "Sanıkların yüzünün kapalı olduğunu ancak daha sonra tespit edilenlerden şikayetçi oldum" diye cevap verdi. Demirtaş, "Bizden neden o aşamada şikayetçi olmadınız" diye sordu. Müşteki cevap olarak, "O zaman böyle bir şey yoktu, şimdi dava konusu burası olduğu için şikayetçiyim" dedi.

Demirtaş'ın "Sizi yaralayanları azmettirdiğimize dair bir bilginiz var mı?" sorusuna, müşteki "hayır" cevabı verdi. Demirtaş, "Davadan nasıl haberdar oldunuz" diye sordu. Müşteki, "Talimat yoluyla haberim oldu" diye cevap verdi. Demirtaş, Erçiş'teki dava dosyasına ilişkin bir bilgisi olup olmadığını sorması üzerine müşteki, dosya numarası dahil olmak üzere herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi.

TANIK: BURADA NEDEN OLDUĞUMU BİLE BİLMİYORUM
Müştekiye sorulan soruların ardından tanık sıfatıyla Hamit Yıldırım'ın ifadesine geçildi.  6-8 Ekim eylemleri hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade eden tanık Yıldırım, "Şu an ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Aradan 8 yıl geçmiş, hiçbir şey hatırlamıyorum" şeklinde konuştu.

TANIK: İFADELERİN YÜZDE 80'İ BANA AİT DEĞİL
Ardından mahkeme başkanı Yıldırım'ın Muş Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadeyi okuyarak, hatırlatmada bulundu. Tanık Yıldırım ise olayı hatırlamadığını, kimseyi suçlayamayacağını söyledi. Tanık Yıldırım'ın olayı hatırlamaması üzerine mahkeme başkanı, tanığın Muş Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadenin tamamını okudu. Tanık Yıldırım ise okunan ifadeler üzerine, "Bu ifadelerin yüzde 80'i bana ait değil. Ben bunları söylediğimi hatırlamıyorum. Söz verdim, doğruyu söyleyeceğime yemin ettim ama hatırlamıyorum. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ı eşbaşkan oldukları için tanıyorum. Geri kalanları tanımıyorum" dedi.

Selahattin Demirtaş'ın "Bu davadan nasıl haberdar oldun?" sorusuna tanık Yıldırım, "Geçen gün Muş Emniyeti'nden aradılar. Bir davanız var. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi kalemini arayın dediler. Ben de aradım ve bana bu davanın tanığı olduğumu söylediler. Bana herhangi bir evrak, tebligat gelmedi. Ben bu durumu bilmiyordum. Ben telefon üzerinden bilgilendirildim" ifadelerini kullandı.

AV. BOZAN: MAHKEME KAFASINA GÖRE YARGILAMA YAPIOYR
Avukat Ali Bozan, müşteki ve tanık ifadeleri üzerine kendilerine ve siyasetçilere söz verilmesini istedi. Mahkemenin söz vermemesine tepki gösteren Bozan, "Mahkemeniz kafasına göre yargılama yapıyor. Müştekiler veya tanıklar dinlendikten sonra avukat ve siyasetçiler söz isterse ‘CMK'nın şu maddesine göre reddine' diyemezsiniz. Böyle bir madde yok CMK'da. Müşteki ve tanıkla ilgili beyanlarım olacak. Bu konuda öncelikle müvekkillerimize ardından ise bize söz verilmesini istiyoruz" diye konuştu.

SÖZ VERİLMEDİ, BELGE OKUNDU
Bozan'ın talebine dair ara karar kuran mahkeme, siyasetçi ve avukatlara dinlenen tanık ve müşteki beyanlarına karşı söz hakkı verileceğine, bu kapsamda herhangi bir engel durumunun olmadığına, celse arası gelen belgelerin okunmasının ardından gelen belgeler, müşteki ve tanık beyanlarına karşı söz hakkı verilmesine karar verdi.

Mahkeme başkanı, dosyaya eklenen belgeleri okudu. Belgelerin okunmasının ardından mahkemeye bir saat ara verildi.

ATA: SÜREÇTE ROLÜMÜZ YOK
Ayla Akat Ata tekrar söz alarak taleplerinin kabul edilmemesine tepki gösterdi. Ata, kendisi hakkında tutuk gerekçesi yapılan HERSEM isimli gizli tanık ifadesinin imzasız olmasına dikkat çekerek, bu durumun yarattığı şaibelere değindi. Tutuk devam gerekçesi yapılan tweetlerinin daha önce de incelendiğini belirten Ata, Kobanê olayları sürecinde Diyarbakır'da maruz kaldığı saldırıyı hatırlattı. Ata, "Ben ölümden döndüm. Ama tek bir şiddet çağrısında bulunmadık. Genel Merkezim de bunu yapmadı. Biz buna izin vermediğimiz için belki burada yargılanıyoruz. Ben Genel Merkezimin sayısız tweetini paylaştım ve siz beni bundan yargılıyorsunuz. Bunun için de tanık arıyorsunuz. Tanığa, 'o süreçteki rollerine dair' diyorsunuz. Bizim o süreçte bir rolümüz yok. Sadece bir tweetimiz var" diye belirtti.

'KUMPAS İÇİNDE KUMPAS'
Ata, şöyle devam etti: "Geçen oturumda davayı üzerine kurduğunuz iki tanık açıkça söyledi. Siz de sordunuz 'Üzerinizde baskı var mı'? diye. Onlar da 'hayır' dedi. Siz onlara yazı yazmışsınız. Yazınızda 'Gizli tanığın ifadesinde imza olmamasının nedeni tanığın deşifre olması mıdır? Değilse imzalı ifadesinin yollanılmasını talep ediyoruz.' diye yazmışsınız. Gelen cevap sizin cümlerinizin aynısı olarak gelmiş. Yani siz hangi cevabın verileceğini onlara söylemişsiniz. Siz bir yazı yazmışsınız onlar da sizin cümlenizle cevap vermişler. Bunun adı kumpas içinde kumpastır." 

'ÇÖZÜM İSTEMEK SUÇSA, İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİM'
Öcalan ile iktidar arasında gerçekleşen Çözüm Sürecine dikkat çeken Ata, Öcalan'ın rol ve misyonuna işaret etti. Ata, "Ben Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifinde yer aldığımı, bu anlamda çalışma yürüttüğümü, miting yaptığımı saklamadım ki! Bu ülkede demokratik çözümü istemek suçsa ben o suçu işledim. Ve o suçu işlemeye devam ederim. Birileri kandan beslenebilir ama biz değil. Osmanlı'dan kalan bir Kürt sorunu gerçekliği var. Biz çözümü savunanlar olarak bugün mahkeme karşısındayız" diye konuştu.

Silahların eşitliği ilkesine değinen Ata, dosyaya eklenen evrakların kendilerine verilmemesini ya da geç verilmesini eleştirdi. Tanıkların mahkemede dinlenmemesini eleştiren Ata, "Biz gerçeğin açığa çıkmasını istediğimiz için tanıkların burada dinlenilmesini istiyoruz, tanıklara soru sormak istiyoruz. Tanıkların sesi ve yüzü değiştirilerek onları koruyabilirsiniz" talebinde bulundu.

ALTINÖRS: HUKUKSUZLUĞU YOL YAPIYORSUNUZ
"Hukuksuzluğu yol yapıyorsunuz" diyerek tepkisini gösteren Alp Altınörs ise tanık ve müşteki beyanlarının alınmasına tepki göstererek, "Siz sabah sadece CMK'ye aykırı davranmadınız, kendi aldığınız ara kararları da tanımadınız. Daha önce sanıklar savunma yapmıyorlarsa tanık ve müştekileri dinleyeceğinizi söylemiştiniz ama öyle yapmadınız" dedi. Altınörs, tanıkların mahkemedeki ifadeleriyle polisteki ifadelerini reddettiğini hatırlatarak "Siz, bizi tanıkların mahkemedeki ifadeleriyle mi yoksa polisteki ifadeleriyle mi burada tutacaksanız?" diye sordu.

KUBİLAY: KARARINIZI TANIMIYORUM
Günay Kubilay ise "Müşteki Bora Semir bizim azmettirdiğimize ilişkin bir delili olmadığı halde bizden şikayetçi oldu. Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki bizim gıyabımızda alınan ifadeler bizim aleyhimize. Memur Bey'den (Müşteki polis) beklenen nedir? Bu kumpas davası nasıl yürütülüyor, kim takip ediyor? İçişleri Bakanı takip ediyor, bizi peşinen suçlamış, keza Emniyet Müdürlüğü de öyle. Emniyet Müdürlüğünün ve İçişleri Bakanın ısrarla üzerinde durduğu böyle bir davada polis memurunun tersi bir ifade etmesi mümkün değildir." dedi. Tutuk gerekçesi sayılan ifadelerin tanıklar tarafından geri çekildiğini belirten Kubilay, "Bunlar ne insani ne de hukukidir. Bu kararınızı tanımıyorum, reddediyorum" dedi.

AVUKATLAR SAHTE DELİLLERE TEPKİ GÖSTERDİ
Daha sonra konuşan avukatlar da mahkemede yapılan hukuksuzluklara ve yaratılan sahte delillere tepki gösterdi. Avukat Cenk Yiğiter söz alarak, SEGBİS kayıtlarının eksik tutulduğunu belirtti. Avukat Ali Bozan ise "Bora Semir, 'Ben huzurda bulunan sanıkların beni yaralayan kişileri azmettirdiğini düşünmüyorum' dedi. Mahkeme, bunun üzerine 'Madem ilişki yoksa neden şikayetçisin?' demeliydi ama demedi çünkü mahkeme şikayetçi olunmasını yargılanmanın devamı için bir done olarak kullanıyor ve gerisiyle ilgilenmiyor." diye konuştu.

'DOSYA İLE AYRI DEĞERLENDİREMEYİZ'
14 gün önce Ankara merkezli başlatılan soruşturmaya da dikkat çeken Bozan, bu soruşturmanın altında da Ahmet Altun'un imzasının bulunduğunu hatırlattı. Bozan, "Bu dosyadaki arkadaşlar 'azmettirmekten' yargılanıyor. Diğer soruşturmada ise 'finanse etmekten' yargılanacaklar. İki dosyada da Savcı Ahmet Altun var. Orada da gizli tanık ULAŞ'ın beyanları var. Hesaplarına yatırılan paralar suçlama konusu yapılmış. Kişinin annesinden, işinden, işsizlik fonundan aldığı tüm paralar suçlama konusu yapılmış. Bu nedenle bu dosya ile ayrı değerlendiremeyiz" dedi.

Avukat Çiğdem Kozan ise söz alarak tanığın ifadesinin kendisine ait olmadığını söylediğini hatırlattı. Kozan, "Emniyet ve Savcının kurduğu kumpası gördük. Bu dosyanın ne şekilde oluşturulduğunu soruşturmanın başından beri söylüyoruz. Tanık, ifadenin kendisine ait olmadığını belirterek söylediklerimizi kanıtlıyor." diye konuştu.

Kenan Maçoğlu ve diğer avukatlar da Ankara merkezli yürütülen ikinci Kobanê operasyonuna yönelik hukuksuzluklara işaret ederek aynı kumpas mantığının işlediğini ifade etti.

Avukatların ardından duruşmaya yarına kadar ara verildi.