23 Eylül 2024 Pazartesi

Yüksekdağ: Halklarımız birkez daha HDP etrafında kenetlenecek

HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı davanın duruşmasında yaptığı savunmada, "Halklarımızın birkez daha HDP etrafında kenetleneceğine inanıyorum. Bugüne kadar bütün engellemelere rağmen sandıklara gitmeyi başardılar, birkez daha 31 Mart'ta ve sonrasında kendi hakları ve geleceklerini savunmaya çağırıyorum" dedi.
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı ve hakkında hazırlanan 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın duruşması Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) bünyesindeki faaliyetleri, katıldığı eylem ve yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında hazırlanan 92 sayfalık iddianamede "örgüt yöneticisi olmak" iddiasıyla hakkında 83 yıla kadar hapis cezası istenen Yüksekdağ, duruşmaya SEGBİS ile katıldı.
 
Duruşmayı, HDP'nin Çankaya Belediye Başkan adayı Filiz Kerestecioğlu ile HDP Kadın Koordinasyonu üyeleri de takip ediyor.
 
Yüksekdağ savunmasına başlayacağı sırada mahkeme heyeti Yüksekdağ'a "davayı artık bitirmek istiyorum, bu nedenle savunmanızı bugün bitirmeniz gerekiyor" ihtarıyla duruşmaya başladı. Yüksekdağ ise 45 dosyadan yargılandığını hatırlatarak ilk savunmasına devam edeceğini aktardı. Yüksekdağ, "Ben savunmamı yaparım. İsterseniz savunma yapmamış da sayabilirsiniz. Ama ben doğruya sadık kalacağım" dedi.
 
Mahkemenin tutumunu eleştiren Yüksekdağ, ”Ben burada diğer arkadaşlarım gibi siyaset yaptığım için, söz söylediğim için yani görevimi yaptığım için yargılanıyorum. Dava siyasi ve bende tabiki siyasi açıklamalarda bulunuyorum. Bunları davayı uzatmak olarak göremezsiniz" diye belirtti.
 
Mahkemenin üzerinde siyasi baskı olduğunu kaydeden Yüksekdağ, "Fakat bugünler de geçecek ve tüm baskılara rağmen bugünlerde de doğruyu savunanlar omalıdır. Bunlardan biri de siz olabilirsiniz, olmalısınız" diye kaydetti.
 
'İKTİDAR EN ÇOK KADINLARIN SİYASET YAPMA HAKKINA SALDIRDI'
 
Yüksekdağ, Diyarbakır'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yaptığı konuşması nedeniyle hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin ise "Ülkemizde kadınlar her gün erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor, katlediliyor. Kadınların yaşam alanları sürekli olarak sınırlandırılıyor, gece-gündüz fark etmeden özgürce sokaklarda dolaşamıyor. Her gün daha fazla artan erkek şiddeti, bugün iktidar tarafından kadınları baskı altına almanın aracı olarak kullanıyor. Şiddet faili erkekler yargı eliyle de korunuyor. Erkekler mahkemelere ön kapıdan giriyor, ceza alsa bile arka kapıdan salıveriliyor. Kadınlara yönelik şiddet biz siyasetçilere karşı başka bir biçimiyle de yönelmiştir. Kadınların siyaset yapma hakkı, iktidarın en çok saldırdığı, yok etmeye çalıştığı alan oldu. Yüzlerce siyasetçi kadın tutuklandı, yüzlercesine siyaset yasağı getirildi" dedi.
 
'SİYASİ İKTİDAR KADIN DÜŞMANIDIR'
 
8 Mart'ta Taksim'de düzenlenen 17. Gece Yürüyüşü'ne dönük polis saldırısına ilişkin de konuşan Yüksekdağ, "Siyasi iktidar, biber gazlarıyla, plastik mermilerle saldırttı. Buna rağmen kadınlar korkmadı, yılmadı ve bu yürüyüşü tamamladı. Siyasi iktidar bir kez daha göstermiştir ki kadın  düşmanıdır. Bu ülkeye ve halklarımıza düşmandır" diye belirtti.
 
'TECRİT KALDIRILSIN DİYE CEZAEVLERİNDE AÇLIK GREVLERİ SÜRÜYOR'
 
Yüksekdağ, 8 Mart'ta Diyarbakır'da yaptığı konuşmayla ilgili şunları söyledi: "Kadın siyasetçi olarak sözümü ve çözüm yollarını ifade ettim. Tecrit politikasını eleştirdim. Geçen 3 yıl haklılığımızı ortaya koymuştur. Bu süreçte gerçekleşen darbe ve krizler bu politikanın sonucudur. Çözüm sürecinde savaş, ölüm yoktu. Ekonomik kriz yoktu. Müzakerelerin bitirilmesi ve tecrit politikası yeniden ölümleri getirdi. Bugün Türkiye'nin bütün hapishanelerinde Öcalan'a dönük tecridin kaldırılması, diyaloğun ve barışın önünün açılması için açlık grevleri sürüyor. Bu kadar derin acılar yaşayan halkın taleplerini yeterince dile getirememişsem, en iyi şekilde dile getirmemişsem, benim tek suçum budur. Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği şehirlerde yaşanan yıkım ve ölümlerin hesabını yeterince soramamışsam, suçlarını iktidarın yüzüne yeterince vuramamışsam benim tek suçum budur. 8 Mart mitinginde yaptığım konuşmada suç yoktur."
 
'ÖZYÖNETİMDE KADINLAR YAŞAMI İÇİN DİRENDİ'
 
Konuşmayı yaptığı süreçte yaşanan siyasal atmosfere değinen Yüksekdağ, "Ben o konuşmayı yapmamadan bir hafta önce Taybet Ana öldürülmüştü. Cenazesi 7 gün yerde bekletildi. Cizre'de insanlar Meclise canlı bağlandı. Oradan çıkmak istediklerini söylediler, çok kısa bir süre sonra diri diri yakıldılar bodrumlarda. Cizre'de, Sur'da hiçbir insanın hele de kadınların asla kabul edemeyeceği ahlaksızlıklar yaşandı. Öldürülen kadınların çıplak fotoğraflarını yayınladılar. Ben bu ahlaksızlıklarla ilgili mitingdeki konuşmamda ne söylemişsem bugün yine aynısını söylüyorum. Özyönetim sürecinde kadınlar yaşamı için direnmiştir. Kendi özünü savunmak için  o topraklarda direniş sergilemiştir.  Diyarbakır'daki mitingde de bu direnişi selamlamıştım. Bugün yine selamlıyorum" şeklinde konuştu.
 
AKP iktidarının herkesi 'terörist' ilan ettiğini söyleyen Yüksekdağ, "Kürtlere düşman, kadınlara düşman... Şu an siyasi olarak bunları engelleyemiyor olabiliriz ama nerede olursak olalım, ister siyasetçi olun, ister yargı mensubu, bu suça ortak olmamayı başarabiliriz" diye belirtti.
 
'HALKLARIMIZ HDP ETRAFINDA KENETLENECEKTİR'
 
Yüksekdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ülkeyi yönetenler, en kötüyü yapma konusunda şampiyonlar, kendi rekorlarını kırıyorlar. Biz onların ne kadar kötü olduklarını, ne kadar saldırgan olduklarını biliyoruz ama kim korkar onlardan!
 
"Bu ülkenin düşmanı Kürtler, sosyalistler, muhalifler, kadınlar değil, ülkeyi zapturapt altına almış olan iktidardır. Ama halklarımıza güveniyorum, birkez daha 31 Mart'ta bu iktidara cevap verecektir.
 
"Halklarımızın birkez daha HDP etrafında kenetleneceğine inanıyorum. Bugüne kadar bütün engellemelere rağmen sandıklara gitmeyi başardılar, birkez daha 31 Mart'ta ve sonrasında kendi hakları ve geleceklerini savunmaya çağırıyorum."
 
Yüksekdağ'ın ardından avukatlar savunma yaptı. Savunmaların andından mahkeme heyeti, Yüksekdağ'ın tutukluluğunun devam krarı vererek duruşmayı 19 Nisan 2019 tarihine erteledi.