25 Eylül 2024 Çarşamba

Yeşil Sol Parti'nin Êzidî adayı Barış: Kuşkumuz yok kazanacağız

Yeşil Sol Parti'nin Diyarbakır 10. sıradan milletvekili adayı Azad Barış, tüm ezilenlerin sesini Meclise taşımayı hedefliyor. ETHA'ya konuşan Barış, kadim kent Diyarbakır'da ötekileştirilen farklı kimlik ve inançtan halkların anılarını canlandırmak istiyor. İktidarın kutuplaştırma politikasına karşı birleşmek ve yan yana mücadelenin önemine dikkat çeken Barış, "tarihi seçim" söyleminin ise tarihi değiştirmek ve yeniden yazmak olarak kullandıklarını belirterek şu çağrıyı yaptı: "Halkın mutlaka oy kullanması ve sandıklara sahip çıkması lazım."

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) tüm ezilenlerin sesini Meclise taşıma iddiasını sürdürüyor. Farklı kimlik, inanç ve kültürden adaylarını halklarla buluşturan Yeşil Sol Parti, kadim kent Diyarbakır'da 10. sıradan Êzidî Azad Barış'ı milletvekili adayı gösterdi.

Urfa'nın Viranşehir'e bağlı ancak coğrafik olarak Diyarbakır'a daha yakın Karacadağ köyünde dünyaya gelen Barış, "Amed'e dışarıdan gelen bir aday değilim ben Amedliyim" diyor. Eğitimini Avrupa'da tamamlayan Barış, öğrencilik yıllarında anarşist ve sol otonom gruplarla mücadeleye başladı, Avrupa'da Yeşil Sol Partide örgütlendi, üniversite yıllarında da mücadele içerisinde aktif rol aldı. "Solcu bir babanın oğluyum" diyen Barış, Avrupa'da mülteci olmasından Türkiye'de ise asimile edilmek istenen Kürt ve Êzidî olmasından kaynaklı yıllardır mücadelede ve direnişte.

'AVRUPA'DA MÜLTECİ, TÜRKİYE'DE ÊZİDÎ VE KÜRT OLMAM SAYESİNDE POLİTİKLEŞTİM'
Yeşil Sol Parti'nin Diyarbakır 10. sıradan milletvekili adayı Êzidî Azad Barış ile Meclise taşıyacağı mücadeleyi konuştuk. İnsanın hangi kimlik tarafı baskı görüyorsa onu hayatta tutan tarafında o olduğunu belirten Barış, "Almanya'da mülteci, Türkiye'de ise Kürt ve Êzidî tarafım baskındı. Bu sayede politikleştim" dedi.

10. sıradan aday gösterilmesiyle ilgili yaptıkları "burada işler on numara" esprisini gülerek aktaran Barış, Diyarbakır'da kesin olarak 11 milletvekili çıkaracaklarını 12'inciyi ise zorlayacaklarını vurguladı.

'AMED HEPİMİZİN KENTİ, KADİMLİĞİ BURADAN GELİYOR'
İşçiler, emekçiler, kadınlar, inanç gruplarıyla yani halklarla omuz omuza mücadele ettiğini belirten Barış, "Kadim kent Amed'in hak ettiği değeri vermek için mücadeleyi başlatacağım. Kiliseleriyle, camileriyle, az bırakılmış halkların izlerini takip etmek, anılarını tekrar canlandırmak için elimden geleni yapacağım. Bu kent hepimizin kenti. Onun kadimliği oradan geliyor" ifadelerini kullandı.

'KUTUPLAŞTIRMAYA KARŞI BİRLEŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ'
Temel hedeflerinden birinin Türkiye'yi kapsayacak bir hak arayışı, diğerinin ise barış sürecinin tekrar başlatılması olduğunu söyleyen Barış, şöyle devam etti: "Kutuplaştırmaya karşı birleştirmeyi, yan yana gelmeyi hedefliyoruz. Bu kutuplaşma aslında iki kutuplu değil çok kutuplu bir toplumsal hakikati ortaya çıkardı. O hakikatle tekrar yüzleşmek kadınla emekçiyi, Kürtle Türkü, Aleviyle Çerkesi ve az bırakılan halkların tekrar kendilerini inşa edecek ortamı inşa etmek amacımız. Hak temelli demokrasi, barış ve tabii ki eşitlikçi gelir düzeyinin sağlanması için de mücadele edeceğiz. Aynı zamanda sosyal politik reformları talep edeceğiz. Reform kavramı çok basit ve sıradan geliyor biraz da burjuva siyasetin sürekli kullandığı bir kavram ama buradan başlatsak bile Türkiye için önemli bir adım. Daha refah bir toplumu yaratmak ve tüm kaynakları eşit paylaşmak için atılan bu ilk adımlar önemli."

'TÜRKİYE DÜNYANIN EVRENSEL BİR PARÇASI OLABİLECEĞİ BİR NOKTA'
Hak ve halk eksenli bir mücadele yürüteceğini dile getiren Barış, halkların hem yoksulluk, hem baskı ortamı hem de emek sömürüsünün yoğunlaştığı çekilmez noktada ortak mücadelesinin parlamentoya taşınmasının son derece önemli olduğunu söyledi. Barış, "Sadece Kürt meselesinin çözümü ve demokrasiyi inşa etmek değil aynı zamanda bütün hak ihlallerinin üzerine gitmek, hakları savunmak, Türkiye'yi gerçekten artık evrensel dünyanın bir parçası olabileceği bir noktaya taşımak. Yeni inşa benim için budur" dedi.

'BU SEÇİM BİZİM SEÇİMİMİZ'
Halkların taleplerini Ankara'ya taşıyarak bir şeyleri değiştirmek için mücadele edeceğini belirten Barış, "Buradaki varlığım bu bağlamsallaştırmada vücut bulacak. Mücadeleden kopmadan temel ilkeler yahut da siyasi saik gördüğüm ilkeler kısa yoldan olmasa da köprünün inşası için önemli bir adım. Öyle düşünüyorum. Bu nedenle Amed'de 1. sıradan ya da 10. sıradan olmam bir şeyi değiştirmiyor. Bu seçim bizim seçimimiz olacak ya kazanacağız ya da kazanacağız. Sebepleri ne olursa olsun kazanamazsak yüz yılı kaybedeceğiz ve öyle bir lüksümüz yok. İdeolojik, siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, kenetlenerek, omuz omuza vererek demokrasi mücadelesinin dönüştürücü gücünü ortaya çıkaracak birlikteliğe, kolektivizme ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Emek ve Özgürlük İttifakının bunu başaracağına şüphem yok. Yeşil Sol'u güçlü bir şekilde bölgeden Ankara'ya göndereceğimizden kuşkunuz olmasın" dedi.

'TARİHİ YENİDEN YAZMAK'
Halklara seslenen Barış, şu çağrıyı yaptı: "Bu seçimlerin tarihi olduğunu hem toplumu kutuplaştıran ve bloklara ayıran siyasi iktidar söylüyor hem de biz. Bugüne kadar süregelen tarihi durdurmak, değiştirmek ve dönüştürmek için bu seçimi önemsiyoruz. O anlamda seçimin tarihi olduğunu söylüyoruz, yani tarih kavramı tarihi yeniden yazmak. Cumhuriyeti bütün halkların cumhuriyeti haline getirmek için yeniden inşaya ihtiyaç var. Kurulacak yeni cumhuriyet içinde herkesin yer alacağı bir güce, kudrete ihtiyaç var. O anlamda sandıklar ve oylar çok önemli. Mutlaka sandığa gidilmeli. O ağacın köküne mor basılmalı. O ağaç ne kadar çok mor alırsa hayat suyu olacak daha da şenlenecek. Hepimiz o ağacın gölgesinde oturacak; halay, horon çekeceğiz. Halkın mutlaka oy kullanması ve sandıklara sahip çıkması lazım."