23 Kasım 2024 Cumartesi

Doktordan tutsaklara kelepçeli muayene dayatması

Gebze Kadın Hapishanesinde tutulan komünist tutsak Birgül Mızrak, Ahmet Zengin isimli doktorun kelepçeli muayene dayatması nedeniyle tedavi hakkının engellendiğini belirtti. Söz konusu doktorun bu tavrını diğer siyasi ve adli tutsaklara da sergilediğini aktaran Mızrak, siyasi tutsakların kelepçeli muayene dayatmasının onur kırıcı olduğunu belirterek tedaviyi reddettiklerini söyledi. 

Komünist tutsak Birgül Mızrak'a Ahmet Zengin isimli doktor kelepçeli muayene dayattı. Mızrak, Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) ve İlçe Sağlık Müdürlüğüne şikayet dilekçesi yazdı. Tedavi hakkı engellenen Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) davasından hüküm alan Mızrak, tutsak edildiği Gebze Kadın Kapalı Hapishanesi'nden ajansımıza yolladığı mektubunda şu ifadelere yer verdi: 

KELEPÇELİ MUAYENE DAYATILDI
"Mart ayında Fatih Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Bölümüne gittim. Nisan ayında da Doppler çekimi yapıldı. Doktor 'venöz yetersizlik' tanısı koymuş ve ilaç tedavisi başlatmıştı. Üç ay sonraya da kontrol yazmıştı. Yaklaşık 4 buçuk ay sonra 5 Eylül 2024'te hastane sevkim yapıldı. Doktor Ahmet Zengin'in odasına alındığımda muayene başlamadan önce kelepçemin açılmasını talep ettim. Doktor bey 'gerekli görürse kelepçeyi açabileceğini' söyleyip muayeneye başlamak istedi. Kelepçeli muayenenin onur kırıcı olduğunu ve 25 Mart 2024'te ilk muayenemi yapan Ergül hocanın kelepçeyi açtırdığını ifade ettiğimde 'o zaman Ergül hocaya git' dedi. Bu yaklaşımını şikayet edeceğimi söylediğimde ise 'lütfen edin' dedi pervasızca. 

'AHMET ZENGİN İSİMLİ DOKTOR BU TAVRI SÜREKLİLİK ARZ EDİYOR'
"Aynı doktor daha önce de aynı koğuşta olduğum Eylem Baş'a kelepçeli muayene dayatmasında bulunmuştu. İki ayrı sevkte Ahmet Zengin denk geldiğinden tedavi olmadan hastaneye gidip, dönmüştü. Eylem de TTB ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ve başhekimliğe yazmıştı, şikayet etmişti doktoru. Özetle söz konusu doktorun tavrı süreklilik arz ediyor. Hasta mahpus haklarını, tıp etiğini ve uluslararası sözleşmeleri berhava eder nitelikte. Biz siyasi tutsaklar da dayatılan bu onur kırıcı muameleyi kabul etmediğimiz için tedavi hakkımız engelleniyor. 

'ADLİ TUTSAKLARA DA AYNI YAKLAŞIMI SERGİLİYOR'
"Bir örnek vereyim daha anlaşılır olmak için. Benden önce başka bir tutsak (adli) muayeneye girdi. Tutsak kelepçenin açılması gerektiğine dair bir hak bilincinde olmadığından böyle bir talepte bulunmamıştı. Henüz hasta tutsak odadayken odaya asker çağırdı. Asker odaya girip, çıktı. Kelepçeyi açmak zorunda kaldılar diye düşündüm. Oysa hasta tutsak kelepçeli biçimde ayakkabı ve çoraplarını çıkarıp sedyeye uzanmaya zorlandığından kelepçesi sıkışmış. Askerse, kelepçeyi açsın diye değil sıkışan kelepçeyi gevşetsin diye çağrılmış. Yani doktor Ahmet Zengin, hasta tutsak muayene için hazırlanırken (ayakkabı veya kıyafet giyinip çıkarma, sedyeye uzanma vs) dahi kelepçeyi çıkartmayı gerekli görmemiş. Özetle bana söylediği 'gerekli görürsem kelepçeyi açtırırım' sözündeki gerekliliğin derecesi asla ulaşamayacağım bir nokta. 

'BUNLARA ALIŞMAYACAĞIZ'
"Tutsak oluşumuz halihazırda tedavi hakkımızı sınırlıyorken hastalandığımızda istediğimiz doktoru veya hastaneyi seçme hakkımız yokken bir de Ahmet Zengin gibi doktorlar yüzünden muayene olamamak, sağlık hakkından bahsedemeyeceğimiz bir tablo çıkarıyor ortaya. Yaşadığım örnekte kontrol için sevk edilmiştim doktora, belki ilaç tedavisini sonlandırmamı isteyecekti, belki başka tetkikler isteyecekti ya da ilacı değiştirecekti. Tedavi olamadığım için bunlar belirsiz bir tarihe kalmış oldu. Böyle can sıkıcı şeyler, bozuk düzende olağanlaşsa da alışmıyoruz/alışmayacağız."