8 Ekim 2024 Salı

Ulusoy: Gerçeği eylemimizle birleştirelim, özsavunmamızı alalım

Konya Meram'da 7 kişilik Kürt ailenin devlet koruması altındaki ırkçılar tarafından katledilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Marksist Teori dergisi yazarı Ziya Ulusoy, bu katliamların faşist iktidar tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Irkçı katliam saldırılarına karşı herkesin özsavunmasını geliştirmesi gerektiği çağrısında bulunan Ulusoy, tüm ezilen halklar ve işçi sınıfının birleşik mücadelesiyle faşizmin yenilgiye uğratılacağını vurguladı.

2015 yılında MİT-IŞİD eliyle gerçekleştirilen toplu katliamlarla başlayan süreç, Kürtlere yönelik ırkçı katliamlarla sürüyor. HDP'yi kapatma davası, Kobanê davası, son orman yangınlarında Kürtlerin hedef gösterilmesiyle iktidar paramiliter ırkçı kuvvetlerini devreye soktu.

12 Mayıs günü Konya'nın Meram ilçesinde Karslı bir Kürt aileye katliam saldırısı gerçekleşti. 60 kişinin gerçekleştirdiği saldırının ardından sadece 7 kişi tutuklandı. Onlar da iki ay içerisinde serbest bırakıldı. Bununla da yetinilmedi devlet Kürt aileye saldıranları koruma kararı aldı. İşte devletin koruma altına aldığı ırkçı katiller, dün Dedeoğlu ailesinin evini silahla basanlar 7 kişiyi katletti, evi ateşe verdi.

'BÜYÜK BİR SALDIRININ BAŞLANGICI'
Devlet eliyle örgütlenen Kürtlere yönelik ırkçı katliamları Özgür Tv'ye değerlendiren Marksist Teori yazarı Ziya Ulusoy, yaşananların, "planlı, köklü bir büyük saldırının başlangıç katliamları olduğu"nu söyledi.

Devletin katliam saldırılarının tetikçilerinden olan Sedat Peker'in bu tür katliamlar olabileceği şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Ulusoy, "Peker, bunların niyetini açığa vurduğu halde bu katliamlar oluyorsa, planlanan daha büyük çaplıydı demektir. Erdoğan-Bahçeli-Akar-Soylu'nun yönettiği bu katliamlar, kendi iktidarlarını koruma amacı taşıyor" diye konuştu.

'FAŞİZM AMACINA ULAŞAMADI'
Ahmet Davutoğlu'nun başbakan olduğu dönemde 5 ayda sonuç alınacağı şeklindeki açıklamalar, Suruç ve 10 Ekim katliamları, Cizre-Sur vahşeti, Medya Savunma Alanlarına işgal saldırılarını anımsatan Ulusoy, tüm bu katliamlara rağmen Erdoğan-Bahçeli faşizminin amacına ulaşamadığını, direnişin devam ettiğini kaydetti. 

'KORKU İKLİMİ YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR'
2016 yılında 'güdümlü darbe' bahanesiyle Rojava kentlerine yönelik işgal saldırıları yaşandığını belirten Ulusoy, buradan büyük bir şovenist dalga üretilmeye çalışıldığını, fakat bundan da istedikleri başarı elde edemediklerini söyledi. Ardından kitlesel gözaltı, tutuklama saldırıları başladığını kaydeden Ulusoy şunları söyledi: "Savaşlarla şovenist dalgayı oluşturamayınca yeni bir deneme yapıyorlar. Erdoğan faşizmi Haziran'da NATO zirvesinde efendilerinin onayını aldıktan sonra, Kıbrıs'ı ilhak etme, Afganistan savaşında rol oynama gibi ilhakçı politikalarla şovenizmi geliştirmek istiyor. Aynı zamanda kapatma ve Kobanê davasıyla HDP'yi hedef almış durumda. Medya Savunma Alanlarına yönelik saldırılarla Kürt özgürlük hareketinin güçlerini savaş bombardımanı altında tutarak birleşik bir saldırı gerçekleştirmek istiyorlar. İşgal alanlarında Erdoğan'ın başdanışmanının kurduğu SADAT tarafından yetiştirilmiş güçleri var. Bu güçler eliyle iktidarın çok planlı bir saldırısıyla Deniz Poyraz katledildi. Konya'da Dedeoğlu ailesine yönelik olduğu gibi bu tür katliamlarla Türk halkının demokratik güçleri sindirilmeye, iktidar karşısında mücadele edemez, direnemez, bu iktidara, faşist diktatörlüğe boyun eğer hale getirilmeye çalışılıyor. Korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor."

'TÜRK HALKIYLA KÜRT HALKININ KAVGASI DEĞİL BU'
Yaşananların Türk halkıyla Kürt halkının kavgası olmadığına dikkat çeken Marksist Teori dergisi yazarı Ulusoy, "Bu faşizmin Türk halkını arkasına bağlayarak, talancı, sömürgeci amaçlar için kullanması ve faşistleştirmesidir" değerlendirmesinde bulundu.

'HİTLER İLE HUMEYNİ KARMASI'
Faşizmin Türk halkı açısından uygarlık kaybı olduğunu söyleyen Ulusoy, "Faşizm bir halkı diğer halka düşman yapmak demektir. Ezilen inançlara saldırı, demokratik hiçbir fikre izin vermeyerek bataklık yaratmak demektir. Türk halkı asla buna izin vermemelidir. Hitler ile Humeyni'nin yaptığının karmasını yapmaya çalışıyor. Hitler nasıl Alman halkı için bir utanç sembolü ise Erdoğan-Bahçeli-Akar ve Soylu da utanç sembolü olmalıdır" diye konuştu.

TÜRK HALKINA ÇAĞRI
Türk halkına ve Batı'daki demokratik güçlere çağrıda bulunan Marksist Teori dergisi yazarı Ziya Ulusoy, "Hepimiz Kürt'üz yazılı yas kokartı takarak her yerde taşımalıyız. Alanlarda mitingler örgütleyerek, Türk'ü, Kürt'ü, her ulusal topluluk ve inançtan demokratım, insanım diyenlerle, çok büyük bir kitle gücüyle bu katillere dur demeliyiz. Bu katillerin Türk halkını faşist emellerine alet etme saldırganlığını kıran bir kitle seli yaratmaya çalışalım. Bu çok önemli bir başlangıç olur" dedi.

İşçi, memur sendikaları ile öğrenciler, kadınların bu eylemlere katılımını sağlamak gerektiğine işaret eden Ulusoy, "Faşizme hayır", "Halkların birbirine kırdırılmasına hayır", "Kürtlerin öldürülmesine hayır" şeklinde propaganda, ajitasyon çalışmaları yürütülmesi gerektiğini söyledi. Ulusoy, "Hatta halkın kendi eylemleri olarak yapalım. Bizi kimse örgütlemeden yan yana gelerek yapalım" çağrısında bulundu.

'ÖZSAVUNMAMIZI ALALIM'
Marksist Teori Dergisi yazarı Ziya Ulusoy, ezilen halklara, Kürtlere, devrimcilere, kendi özsavunmalarını alma çağrısında da bulundu. "Bu katilleri sevindirmeyelim. Bulunduğumuz her yerde kendi özsavunmamızı alalım. Dedeoğlu ailesinin evinde kendini savunacakları bir araç olsaydı bu katiller yine öldürebilirdi, ama hiç olmazsa onlara karşılık verirdi. Bunu her alanda yapmalıyız. Bu meşru hakkımızdır. Nerede saldırırlarsa orada cevap vermeliyiz, cevap verecek araçları bulmalıyız."

'ONLAR KORKSUN, BİZ KORKMAYALIM'
Kitlesel olarak sokaklara çıkma ve özsavunma konusunda cesur olunması gerektiğini belirten Ulusoy, "Orman yangınlarını bile Kürtlere karşı saldırıların aracı haline getirmeye çalışan halklara düşman olanlar bunlar. Onlar korksun biz korkmayalım. Pandemide bizleri işçi olarak fabrikalarda ölümüne çalışmaya zorluyorlarsa, kadınları katlediyorlarsa, işsiz bırakıp açlığa mahkum ediyorlarsa, insani bir yaşam için mücadelemizle, faşizmin katliamlarına karşı mücadeleyi birleştirelim. Başta Türk halkı olmak üzere, Türkler, Kürtler, diğer ulusal topluluklar, işçi sınıfı başını çekmeli bu mücadelenin. Yan yana gelelim, birbirimizi destek verelim. Faşizme ve kapitalizme karşı büyük bir halk mücadelesi yaratalım" diye konuştu.

Bu mücadelenin büyümesiyle, halkların eşitlik içerisinde kardeşçe yaşayacağı, demokratik hak ve özgürlüklerin kazanılacağı bir gelecek inşa edebileceğine işaret eden Ulusoy, "Erdoğan-Bahçeli faşizminin Türk halkını Kürt halkına saldırtarak halkları birbirine kırdırarak iktidarı sürdürme, artan oranda faşist kitle desteği sağlama oyununu da böylece kırmaya başlamış oluruz" diye belirtti.

'FAŞİZMİ YENİLGİYE GÖTÜRECEK MÜCADELEYİ GELİŞTİRELİM'
Bu saldırıları örgütleyen halka utanmadan yalan söylediğini de belirten Ulusoy, bu yalanlarla da başa çıkılması gerektiğini söyledi. Katliamların kimliği belirsiz kişilerin gerçekleştirdiği şeklindeki açıklamalara da tepki gösteren Ulusoy, "Bu katliamı yapanların kimliği belli. İktidar yaptı bunu. Deniz Poyraz'ı katleden de Konya'daki aileye saldırtan da iktidar gücüdür. Daha dün Hakim Dal Konya'da katledildi. Gerçeği açıkça söyleyerek gerçek yüzlerini ortaya koyalım, bunu eylemimizle birleştirelim, kendi özsavunmamızı alalım. Türkiye'de halkların demokratik değişimi, güçlenmeyi sağlayalım, faşizmi yenilgiye götürecek bir mücadeleyi geliştirelim" çağrısında bulundu.