22 Eylül 2024 Pazar

'Uluslararası komplo halkların direnişiyle boşa çıkarıldı'

İzmir'de Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun 25'inci yıl dönümüne ilişkin yapılan açıklamada, "Bizler, 15 Şubat Uluslararası Komplosunun yenilgiye uğradığı gerçekliğini kabul ederek direnişimizi büyütecek ve Sayın Öcalan'ın Ortadoğu ve Türkiye'nin geleceğinde barışın inşasıyla ilgili mutlak rolünü oynamasının koşullarını sağlayacağız" ifadeleri kullanıldı.

İzmir'de PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 15 Şubat uluslararası komplonun 25'inci yıl dönümünde basın toplantısı düzenlendi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü'nde düzenlenen basın toplantısına Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Basın açıklamasını okuyan Yahya Keser, Ortadoğu ve Türkiye halklarının demokratik ve barışçıl geleceğine yönelik gerçekleştirilen bu komplonun üzerinden çeyrek asır geçtiğine işaret etti.

"Sayın Öcalan şahsında bir arada yaşam, demokratik gelecek, barış ve istikrarın hakim olduğu Ortadoğu mücadelesi akamete uğratılmak istendi. Sayın Öcalan'ın Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'daki etkisini ve demokratik bir yaşamın inşasındaki gücünü bilen karanlık güçler, uluslararası komployu planlayarak Sayın Öcalan şahsında tüm halkları teslim almak istedi" diyen Keser, uluslararası komplonun bölge halklarına ayrışma, çatışma ve ölüm dayatmaya devam ettiğini söyledi.

'MUTLAK TECRİT POLİTİKALARI KOMPLODA ISRARIN GÖSTERGESİ'
2015'ten beri devam eden mutlak tecrit politikalarının uluslararası komploda ısrarın göstergesi olduğunu vurgulayan Keser, bu komployla bölge halklarının tecrit altına alındığını kaydetti.

Keser, şöyle devam etti: "Ortadoğu ve Türkiye halklarına çatışmayı dayatan ve ayrışmayı derinleştirmek isteyen egemenlere karşı uluslararası komplonun çeyrek asrını tamamladığı bu dönemde, Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü savunmak her zamankinden daha önemli ve tarihsel bir görevdir. Sayın Öcalan'a yönelik mutlak tecrit üzerinden devam ettirilen uluslararası komploya karşı Türkiye'nin halkları, inançları, demokratları ve barış isteyen milyonlar olarak sabrımızın tükendiğini belirtmek istiyoruz. Artık bir gün daha mutlak tecrit rejimiyle, uluslararası komployla, barış ve demokrasiden uzak yaşamak istemiyoruz."

'ÇEYREK ASIRDIR BİR LİDER VE BİR HALK DİRENİYOR'
Mutlak tecrit rejimine son vermek için 1 Şubat'ta başlatılan Özgürlük Yürüyüşü'ne işaret eden Keser, hapishanelerde binlerce tutsağın 81 gündür açlık grevinde olduğuna dikkat çekti. 

Keser, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çeyrek asırdır, bir lider ve bir halk direniyor, Ortadoğu halkları çözümsüzlüğe itiraz etmeye devam ediyor. Bu direniş ile birlikte Kürt gerçekliğini tasfiye etmek isteyen uluslararası güçler yenilgiye uğratıldı. Bölge halklarına giydirilmek istenen ateşten ulus-devlet gömleğinin acı ve savaştan başka bir şey getirmediği açığa çıkarıldı. Tekçi, mezhepçi, sömürüyü esas alan rejimlere karşı adalet, barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesi güçlendi. Kadın özgürlükçü paradigma Ortadoğu'da en güçlü şekilde yaşam buldu. Yani özcesi, uluslararası komploya karşı çeyrek asırda Sayın Öcalan ve fikirleri kazandı. Bizler, 15 Şubat Uluslararası Komplosunun yenilgiye uğradığı gerçekliğini kabul ederek direnişimizi büyütecek ve Sayın Öcalan'ın Ortadoğu ve Türkiye'nin geleceğinde barışın inşasıyla ilgili mutlak rolünü oynamasının koşullarını sağlayacağız."