Uğur Tekstil işçileri: Her yeri direniş alanına çevireceğiz

ETHA'ya konuşan direnişteki Uğur Tekstil işçileri, 3 kez ihanete uğradıklarını hatırlattı. Üyesi oldukları DİSK Tekstil sendikasının tutumunu "sarı sendikalara rahmet okuttular" diye tanımlayan işçiler, talepleri kabul edilene kadar her yeri direniş alanına çevireceklerini vurguladı. "Direnişimiz herkesin menfaatine" diyen işçiler, dayanışma çağrısı yaptı.

DİSK'e bağlı Tekstil Sendikası'nda örgütlenmelerinin ardından 18 Kasım'da işten atılan ve jandarma zoruyla darp edilerek çalıştıkları Uğur Tekstil'ten çıkarılan işçiler kendilerine verilen sözlerin bir kez daha tutulmaması üzerine yeniden direnişe geçti.

SENDİKA İŞÇİLERE SIRT ÇEVİRDİ
Uğur Tekstil işçileri DİSK Tekstil'e üye oldukları için patron tarafından jandarma zoruyla darp edilerek fabrikadan çıkarıldı. 97 işçi eyleme geçerek hakları için mücadeleye başladı. DİSK Tekstil Sendikası'nın yöneticileri işçileri yalnız bırakmakla kalmadı, sendikanın Genel Başkanı Kazım Doğan patronla işbirliği yaparak bunu ihanete vardırdı. Sendikanın Genel Başkanı Doğan ve vekili Başak, işçilerin direnişini kırmak için birebir telefonla aradı, işçilere patrona karşı açılan davadan vazgeçmeleri için baskı kurdu, Küresel Sanayi İşçileri Sendikası (IndustriALL) temsilcisi Kuvvet Lordoğlu'nu patronla birlikte hedef haline getirdi. Patrona karşı işçilerin davasında DİSK Tekstil Başkanvekili Mehmet Ali Başak işçilere karşı, patronun yalancı şahitliğini yaptı.

Doğan ve Başak verdikleri yalan bilgilerle fabrikada usulsüzlük yaşanmadığı, hiçbir işçinin sendikal faaliyeti nedeniyle işten atılmadığı algısı yaratmak istedi. Üstelik mahkemenin istediği işçilere ait sendikal bilgileri, "pul" ve "ulaşım" gideri bahanesiyle mahkemeye göndermedi.

İŞÇİLER MÜCADELEYE DEVAM ETTİ
Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen Uğur Tekstil işçileri hakları için mücadeleyi sürdürdü. İşçiler Diyarbakır, Adana, Mersin ve İstanbul'un da aralarında bulunduğu pek çok kentte Uğur Tekstil'in üretim yaptığı Zara mağazaları önünde eylem yapacaklarını duyurdu. IndustriALL ve bu uluslararası sendikalar birliğinin sendikal örgütlenme konusunda sözleşme imzaladığı Inditex Grubu üyesi Zara, sözleşme gereği işçilerin eylemleri sonrası Uğur Tekstil'den siparişlerini çekmiş, Uğur Tekstil'in işçileri geri alacağı sözünü vermesinden sonra yeniden sipariş almaya başlamıştı.

5'İ SİGORTALI 17 İŞÇİ DİĞER İŞİNDEN İSTİFA ETTİ
Patron işçilere eylemlerini sonlandırmasını 1 Nisan'da iş başı yapacaklarının teminatını verdi. Direniş sürecinde işe başlayan 5'i sigortalı 17 işçi bu sözün ardından işten ayrıldı. Diğer işçilerle birlikte 1 Nisan sabahı fabrikanın önüne geldi. Ancak 6 saat fabrikanın önünde bekletilen işçiler işe alınmadı.

İŞÇİLER 3 KEZ KANDIRILDI
Sendikal hakları için örgütlenen, üye oldukları sendika tarafından ihanete uğrayan, kara listeye alındığı için iş bulmakta zorlanan, çatı işinde çalışan bir arkadaşları iş cinayetinde katledilen Uğur Tekstil işçileri 3. kez kandırıldı. Açıklama yapan Uğur Tekstil işçileri, tekrar direnişe geçeceklerini duyurdu.

AYATA: BU PAZAR MERSİN ZARA ÖNÜNDE OLACAĞIZ
Direnen işçilerle maruz kaldıkları hukuksuzlukları ve bundan sonra nasıl ilerleyeceklerini konuştuk. İşçilerden Erdal Ayata, eylemlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini belirtti. Ayata, "Bizler Adana'ya gelmeden küresel sendika patronun her şeyi kabul ettiğini, bizleri işe alacağını söyledi. Adana'da iken eylemlerimizi askıya aldık. Tekrar kandırıldık. Bu nedenle Adana'dan itibaren eylemlerimize devam edeceğiz. Bu pazar işçilerle beraber Mersin Zara mağazası önünde olacağız" dedi.

'DİSK TEKSTİL SARI SENDİKALARA RAHMET OKUTTU'
DİSK Tekstil'in ihanetine ilişkin Ayata şu ifadeleri kullandı: "Üye olduğumuz sendikaya gelecek olursak, sarı sendika dediğimiz sendikalara rahmet okuttu. Başta bu işin başında olan komite üyesi dediğimiz tüm işçiler hayal kırıklığı yaşadı. DİSK Tekstil'den böyle bir şey beklemiyorduk. İşten çıkarıldıktan sonra sendika başkanvekilinin patron lehine tanıklık yapması ayrı bir garabet. Çok üzgünüz gerçekten böyle olacağını düşünmedik."

'DİRENİŞİMİZ KAMUOYUNUN MENFAATİNE'
Uğur Tekstil işçilerinin direnişiyle dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yapan Ayata, şöyle devam etti: "Sonuçta bu ülkenin yarısından fazlası işçi sınıfı. Biz Uğur Tekstil'de örgütlenmeye başladığımızda şunu söyledik, bu Uğur Tekstil işçilerinin meselesi değil. Bölgedeki bütün işçilerin kaderini değiştirecek. Bu zihniyetle yola çıktık. Bize değil aynı zamanda kendilerinin de menfaatine olacak. Bu yüzden kamuoyundan direnişimize destek olmalarını istiyoruz."

YAŞARSOY: BİR ARKADAŞIMIZ VEFAT ETTİ
Enver Yaşarsoy da son yapacakları eyleme hazırlanırken işe alınacakları sözünün verilmesi üzerine eylemi ertelediklerini hatırlattı. "Kandırıldık. 5 aydır arkadaşlarımız işsiz, bir arkadaşımız vefat etti. Çalışan arkadaşlarımız verilen söz üzerine işten ayrıldı, tekrar işsiz kaldı" dedi.

'HER YERİ DİRENİŞ ALANINA ÇEVİRECEĞİZ'
Yaşarsoy, "Üye olduğumuz sendika hiçbir şekilde bizim arkamızda durmadı. Sürekli oyun bozan bir yerde durdu. Çağrımız taleplerimizin kabul edilmesi. Aksi takdirde her yeri direniş alanına çevireceğiz. Zara olsun, Hayri beyin evi olsun. Kamuoyuna da bizimle dayanışma çağrısı yapıyoruz" diye konuştu.

TALEPLER
Hakları olanı alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Uğur Tekstil işçileri şu taleplerle yola çıkmıştı:
🔹 İşten atılan bütün işçiler koşulsuz işe alınacak ve dışarıda kalan işçilerin işe girişi ve sigorta girişi aynı gün yapılacak.
🔹 Sendikal tazminat davalarından feragat etmemiz isteniyorsa, öncelikle bütün mahkeme ve avukat masrafları işveren tarafından karşılanacak ve bu konuda yazılı güvence istiyoruz.
🔹 Hayri Uğur'un imzaladığı taahhütnamede de söz verdiği gibi işsiz kaldığımız süredeki ücretlerimizin tamamının ödenmesini talep ediyoruz. Şu ana kadar geçen sürenin asgari ücrete göre yarısı bile etmeyen 8 bin lirayı kesinlikle kabul etmiyoruz.
🔹 Ve son olarak bu üç maddeyi kapsayan bir protokol imzalanmadan hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz."