1 Ekim 2024 Salı

Tutsakların haber alma hakkı engelleniyor

Hapishanelerdeki kitap-yayın yasağına ilişkin ÇHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun düzenlediği panelde, haber alma hakkının en temel hak olduğu ve yasaklanamayacağı kaydedildi. Öte yandan panelde, genelge ve yönetmeliklerle temel hakların sınırlandırılamayacağının altı çizildi. 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hapishanelerdeki kitap-yayın yasağına ilişkin Karaköy'de bulunan TMMOB Mimarlar Odası Şube binasında panel düzenledi.

ÇHD Hapishane Komisyonundan Av. Seda Şaraldı'nın moderatörlüğünü gerçekleştirdiği panele, Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez, Akademisyen İpek Özel ve HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioglu konuşmacı olarak katıldı.

Panelde hapishanede yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekildi, yasakların son bulması talep edildi.

ŞARALDI: GENELGE VE YÖNETMELİKLERLE TEMEL HAKLAR SINIRLANDIRILAMAZ
ÇHD Hapishane Komisyonundan Av. Seda Şaraldı, hapishanelerdeki kitap-yayın yasağının, tecrit uygulamalarının en açık ve en ağır ihlal örneklerinden birisi olduğunu söyledi. Şaraldı, şöyle devam etti: "Kitap, dergi, gazete okuyabilmek; kapatılmış durumda olan tutsağın bilgi edinebilme, haberlerden ve olaylardan haberdar olma, manevi varlığını geliştirme hakları ve önemlisi düşünce ve ifade hürriyetini kullanabilmesi için zorunlu. Bütün bu haklar, uluslararası sözleşmelerde ve anayasal metinlerde yer alan ve kabul edilen önemli haklar. Hapishanelerde bu haklar sürekli bir şekilde ihlal ediliyor. Kitap yasaklamaları, tutsakların hücrede bulundurabilecek kitapların sayısal olarak sınırlandırılması, günlük gazetelerin geç verilmesi ya da pandemi nedeniyle hiç verilmemesi… Bu yasaklar rutin halini almış durumda. Bütün bunlar tutsakların düşünce dünyasını daraltmaya yönelik uygulamalar. Peki bu uygulamaları hapishaneler nasıl yapılıyor? Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeler ve yönetmeliklerle. Ancak şunu belirtmek gerekiyor: Düşünce ve ifade özgürlüğü temel bir hak, İnsan Hakları Sözleşmesi'nde tanınmış bir hak. Türkiye Anayasası'nda kabul edilmiş bir hak. Dolayısıyla bu temel hakkın sınırlandırılması bazı şartlara bağlı. Böyle temel hakları ancak kanunlarla sınırlandırabilirler. Genelge ve yönetmeliklerle temel haklar sınırlandırılamaz."

GERGERLİOĞLU: PANDEMİ, TECRİDİ DAHA DA ARTTI
Hapishanelerde gittikçe artan bir tecrit uygulaması olduğunu söyleyen HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, ise tutsak sayısının çok fazla olduğunu dile getirdi. Bazı hapishanelerde bu sayı fazlalığının daha fazla hissedildiğini söyleyen Gergerlioğlu, "Avrupa Konseyi'nin son yaptığı çalışmada cezaevlerindeki mahpus sayısında dünya ikincisiyiz. Son bir yılda cezaevine girenlerin sayısı da dünya genelinden fazla. Bu rakamlar Türkiye'de iktidarın adaleti sağlamak istemediğini gösteriyor. Kendisine itiraz edenleri cezaevine doldurmak istediğini gösteriyor. Özellikle OHAL döneminde milyonlarca kişi cezaevine girdi, çıktı. Son 6 yılda yoğun bir şekilde artış oldu, baskı politikası iyice arttı. Tabii dışarıda baskı ne kadar artarsa içeride daha fazla artar. Şu anda görüş ihlalleri, sohbet hakkı ihlalleri, yayın hakkı ihlalleri, sağlık hakkı ihlalleri ve birçok ihlal rahatsız edici boyutta arttı. Siyasi mahpuslar daha ağır koşullara maruz bırakılıyor. Pandemi döneminde bu yasaklara daha çok başvurdular. Pandemi, tecridi daha çok artırdı. Pandemi devlet yetkililerin çok hoşuna gitti. Çok rahat bir gerekçe buldular. Şu an pandemi dışarıda hafifledi ama hâlâ cezaevinde en ağır koşullarıyla devam ediyor" dedi.

ÖZEL: YASAKLAR SON DERECE ABSÜRT
Akademisyen İpek Özel, "Yasalarımız cezaevlerinde gerek eğitim almayı gerek kitap okumayı yasaklamazken biz, Adalet Bakanlığı ile, cezaevlerin kalan mahpusların kitap okumasını serbest bırakması için çeşitli yollarla diplomasi kurmaya, onları ikna yoluyla yaptıklarının yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Son derece absürt" ifadelerini kullandı. 

TÜTMEZ: HABER ALMA HAKKI EN TEMEL HAK
Halkın haber alma hakkının son derece önemli bir hak olduğunu söyleyen Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez, "Bu, en temel ihtiyaçlardan biri. Özellikle OHAL'den sonra bu hak ayaklar altına alındı. Zaten gerçekleri yazan bir avuç medya var, onlara da erişemiyorsunuz. Hem insanı dört duvar içine hapsediyorsunuz keyfi şekilde hem tecrit ediyorsunuz hem dışarıyla bağlantısını kesiyorsunuz. Burada çok büyük bir hak ihlali var. Sonra 'Ben sana Evrensel, BirGün, Yeni Yaşam vermeyeceğim' diyorsunuz. Bu keyfiyeti nereden buluyorlar? İnsanların ne okuyup ne okumayacağına kim karar veriyor? Kim, neye göre kitap sınırlaması getiriyor? Bu gibi etkinlikler önemli, cezaevlerinden gelen seslere karşılık veriliyor. 'Biz kitaplara ulaşamıyoruz, mektupları okuyamıyoruz, gazetelere erişemiyoruz. Bizim haber hakkımız elimizden alınıyor' diyorlar. Bu sesin böyle etkinliklerle karşılık bulması çok önemli bir dayanışma" diye konuştu.