22 Eylül 2024 Pazar

Tutsaklara 'e-doktor' dayatması

Tecridin derinleştirildiği hapishanelerde "e-doktor" adı altındaki uygulamayla tutsakların sağlık hakkı ihlal ediliyor. Uygulamaya tepki gösteren İstanbul Tabip Odası yöneticilerinden Dr. Cegerğun Polat, tecridi daha da derinleştireceği uyarısında bulundu.

Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi (ACEP) adı altında hapishanelerde koğuş ve hücrelere kabin yerleştirilerek tutsaklara "e-doktor" uygulaması dayatılıyor. Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde dayatılan uygulamaya tepki gösteren tutsaklar, tedavi haklarına yönelik bir saldırı olduğunu ve kabul etmeyeceklerini söyledi.

'HASTA MAHREMİYETİ İHLAL EDİLİYOR'
Mezopotamya Ajansı'na konuşan İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyesi doktor Cegerğun Polat, uygulamayla hasta-hekim gizliliğinin ihlal edildiğini vurguladı. Hasta-hekim gizliliğinin İstanbul Protokolü'yle güvence altına alındığını hatırlatan Polat, hapishanelerde tutsakların muhafazalı bir odada, hekimle baş başa kalıp muayene olabilmesi hakkının bile ihlal edildiğini söyledi. Tutsakların doktoru görmediği, sanal ve kayıt altına alınan bir ortamda gerçekleştirilen görüşmeye muayene denilemeyeceğini vurgulayan Polat, "Tamamen insan ve hasta haklarına aykırı bir uygulama. Tıbbi olarak da hastanın kendi derdini anlatabileceği, hekimin de o hastayı muayene edip fiziksel bulgularını saptayabileceği olanakların ortadan kaldırılması anlamına geliyor" dedi.

Hastanın hekimle yalnız kaldığında kendini daha rahat ifade edeceğini ve mahremiyetin hekim açısından da hastanın sorununu anlamak ve çözmekle ilgili bir boyutu olduğunu vurgulayan Polat, hapishaneler dışında da görüntülü konuşma yöntemiyle hasta muayene edilmeye başlandığını hatırlattı. Bununla ilgili etik kurul kararları olduğunu hatırlatan Polat, "Sadece fiziksel sorunların değil psikolojik sorunları, dertleri, varsa kötü muamelenin ve kötü muameleyle ilgili sonuçların hekime ifade edilmesini engelleyeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

HASTA-HEKİM GÖRÜŞMESİ KAYIT ALTINA ALINACAK
Hasta-hekim arasındaki bu görüşmelerin aynı zamanda kayıt altına alındığını söyleyen Polat, "Görüşmesi kayıt altına alınan tutsak kendini sınırlayacak, anlatmayacak ve sorununu çözemeyecek. Hekim açısından da mahpusluk koşullarını, cezaevi koşullarını sorgulayan sorular sormaktan kaçınılmış olacak. Hastayı muayene etmeden, dokunmadan ve organlarını dinlemeden dahili bir sorunu anlayamazsınız ve bunu çözemezsiniz" uyarısında bulundu.

'UYGULAMA TECRİDİ DERİNLEŞTİRİR'
Bu uygulamanın tecridi daha da derinleştireceğini vurgulayan Polat, uygulamayı tutsakların "haklarını budayarak" dışarıyla temas kurmasını engelleme girişimi olarak nitelendirdi. Dr. Polat, "Şunu biliyoruz bir hasta mahpus, bir hastaneye tetkike gittiğinde avukatı ya da bir yakınının ona eşlik etmesi, durumundan haberdar olması ve takip etmesi gibi olanaklar hukuki olarak yaratılmak durumunda. Siz o hasta bireyi hiçbir şekilde, kimseyle temas kurmadan, sorunlarını objektif olarak aktaramadığı bir ortamda, cezaevi hücresinde boğmaya çalışıyorsunuz" ifadelerinde bulundu.

HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN
Uygulamaya ring ve asker sayısının yetersizliğinin gerekçe yapıldığını belirten Polat, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi, "Uluslararası anlaşmalarda Türkiye'nin imzaları var ve mahpusların evrensel hakları var. Aylarca muayene ve tetkik için sıra bekleyen mahpuslar var. Bir türlü sonuçlanmayan tetkik ve tedavi süreçleri var. Cezaevinde kalmaması gereken hasta mahpuslar var. Bunların daha sık doktor kontrolüne gitmesi gerekiyor, daha ciddi tedavi uygulanması gerekiyor. O zaman hasta mahpusları neden cezaevinde tutuyorsunuz" diyerek hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.

'TUTSAKLARIN ÇAĞRILARINA KULAK VERECEĞİZ'
Tutsakların çağrılarına hekimler olarak kulak verdiklerini aktaran Polat, "Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelere sadık kalınıp fiziksel koşulların ve imkanların, mahpusların, hasta mahpusların tedavi ihtiyaçlarını giderecek şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz. Temennimiz bir an önce bu tür uygulamalardan geri dönülmesi ve hasta mahpusların tedavi olanaklarının güçlendirilip tecridin, tecride dayalı uygulamaların ortadan kaldırılmasıdır" diye konuştu.