1 Ekim 2024 Salı

Tutsak yakınlarının 'adalet' arayışı sürüyor

Tutsak yakınlarının Adalet Nöbetleri sürüyor. Aileler, talepler kabul edilene kadar mücadelenin süreceğini kaydetti.

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek; tedavilerinin önündeki engellerin kaldırılması, derhal tahliye edilmeleri ve infazı yakılan tutsakları gündeme getirmek için tutsak yakınların Diyarbakır, Van, İstanbul ve İzmir'de başlattığı adalet nöbetleri sürüyor. Tutsak yakınları bugün de nöbetlerinde tutsakların sesi olma çağrısı yaptı. 

DİYARBAKIR'DA NÖBET 191. GÜNÜNDE
Diyarbakır'da 16 Kasım 2021 tarihinde başlatılan Adalet Nöbeti eylemi 191. gününde Adli Tıp Kurumu (ATK) binası önünde devam etti. Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Halkların Demokratik Partisi (DBP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile demokratik kitle örgütü temsilcileri ailelerin eylemine katıldı.

Tutsak yakını Herdem Merwanî, hasta tutsakların durumlarının her geçen gün daha da ağırlaştığını ifade etti. Hapishanedeki politik tutsaklara karşı ayrımcı bir tutumun geliştirildiğine dikkati çeken Merwanî, "Tutuklular arasına ayrım koymayın" dedi. "Biz hem Kürt hem de tutuklu yakını kimliğimizde kaynaklı cezalandırılmak isteniyoruz" diyen Merwanî, taleplerine kulak tıkayan siyasi partilere tepki gösterdi. Merwanî, "Bu ölümlere daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Bu cinayetlere daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Hukuk uygulanmıyor. Hasta tutuklular eğer bugün tek başına bir hücrede tutuluyorsa bu cinayet değildir de nedir? Bir gün daha gecikmeden taleplerimize sahip çıkın" çağrısı yaptı. Taleplerinin toplumsal olduğunu vurgulayan Merwanî, "Vicdan sahibi herkesi bu taleplerimize sahip çıksın. Bu talepler barış ve huzur için. Sesimize sahip çıkın" diye kaydetti.

Eylem, "Bijî berxwedana zindanan" sloganıyla son buldu. 

VAN'DA AİLELERİN EYLEMİNE ENGEL
Van'da Adalet Nöbeti bugün Yüzüncü Yıl üniversitesi Kampüsü'nde bulunan Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde yapılmak istendi. Eylemi engelleyen polis, valiliğin yasak gerekçesi öne sürdü. Bunun üzerine aileler ile polisler arasında kısa bir tartışma yaşandı.

Engellemeye tepki gösteren Van F Tipi Hapishanesi'nde 7 yıldır tutulan Botan Timur'un annesi Aslıhan Timur, polis yetkilisine şöyle dedi: "Çocuğumu altı aydır göremiyorum. Ameliyatlı ve hastayım. Neden çocuğumu görmeme izin vermiyorlar? Bir anneyim, bu adalet mi? Sesimizi basın aracılığıyla Adalet Bakanlığı ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz, ama izin vermiyorsunuz. Basının görüntü almasını engelliyorsunuz. Bizleri öldürseniz de tutuklasanız da kelepçeleseniz de buraya gelmeye devam edeceğiz. Anneyiz, yüreğimiz yanıyor."

Aileler,  "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganı eşliğinde engellemeyi protesto ettikten sonra ATK önünden ayrıldı. 

İSTANBUL'DA AİLELER ZİYARETLERİ SÜRDÜRÜYOR
İnfazları yakılan ve hasta tutsak yakınları, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) ile birlikte Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) ve Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere ve Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği'ni (KAYY-DER) ziyaret etti. İlk olarak Kadıköy'de bulunan SODAP binasında gerçekleştirilen ziyarette heyeti, SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ ve beraberindeki heyet karşıladı. Görüşmede, cezaevlerindeki hak ihlalleri başta olmak üzere hasta tutsakların durumu, yaşanan baskı, işkenceler ve birlikte nasıl mücadele yürütebileceklerine dair paylaşımlarda bulunuldu.

Tutsak yakını Kumri Akgül, 17 yıldır kardeşinin hapishanede olduğunu söyledi. Hiçbir insanın ağırlaştırılmış hükmü hak etmediğini vurgulayan Akgül, "2007'den bu yana kardeşim tek kişilik hücrede tutuluyor. Her bir annenin hikayesi kitap olur. 2007'de intihar etti denilerek hastaneye yatırdılar kardeşimi, dört ay boyunca bizim haberimiz olmadı. Dört ay sonra hastanede görmeye gittiğimizde kardeşim tanınmaz hale gelmişti. Üzerinde hala sigara izmaritlerinin izi vardı, o da bizi tanıyamadı. 11 ay kaldı ama maalesef ATK ‘Cezaevinde ve tekli hücrede kalabilir' raporu verdi. Daha sonra Erdal'ı zorla döverek tekli hücreye götürmüşler" şeklinde yaşadıklarını aktardı.

Emine Şenyaşar'ın başlattığı Adalet Nöbeti'nin arından kendilerinin de bu moral ve güçle İstanbul'da nöbete başladıklarını ifade eden Akgül, her hafta şiddet ve gözaltına maruz bırakıldıklarını dile getirdi. Akgül, "Kocaman İstanbul'da bu kadar kişi sığınabiliyorsa biz dört anne neden sığınamıyoruz? Bir anneye 5 dosya açılıyorsa neden bizden korkuyorlar?" diye sordu. Yalnızca çocuklarını istediklerini vurgulayan Akgül, "Türkiye'nin her yeri ölüm evi olmuş, çocuklarımızı bizden aldınız sağlam verin. Onları öldürüyorlar, ‘nasıl olsa intihar etmiş' diyorlar. Yemek yok, su yok, hele Marmara'daki cezaevlerinde çok büyük baskılar var. Hiçbir annenin gözyaşının dökülmesini istemiyoruz, annelerin gözyaşının rengi yoktur. Dünyaya sesleniyoruz, haykırıyoruz, ağlamak istemiyoruz. Kurumlara sesleniyoruz, bize destek olun. Biz korkmuyoruz çünkü biz anneyiz" sözlerini kullandı.

SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ da, nöbet eylemcilerinin mücadelelerinin çok kıymetli olduğunu söyledi. Mücadeleyi büyütmenin yol ve yöntemlerini birlikte geliştirmek gerektiğini vurgulayan Akdağ, "Cezaevlerinin mücadelesine sahip çıkamazsak buradaki mücadeleye de sahip çıkamayız. Biz eşit, özgür, adil bir ülke istiyoruz. Bunu demek için cezaevlerindeki işkencelerin son bulmasına karşı yol ve yöntemleri birlikte bulmak zorundayız" dedi. Birlikte dayanışma yürütecekleri mesajı veren Akdağ, "Bizler kendi adımıza bu irtibatı ve bağı daha sistemli korumak, planlarınızdan daha fazla haberdar olmak, güç vermek, yanınızda olmak konusunda elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya varız. Büyük bir adaletsizlik karşısında yılmadan ‘Biz buradayız' meselesi ve verdiğiniz mücadele son derece önemli" ifadelerini kullandı.

ZİYARETLER SÜRDÜ
Daha sonra Kadıköy'de bulunan Kiğı, Karakoçan, Adaklı, Yayladere ve Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği'ni (KAYY-DER) ziyaret eden tutsak yakınlarını eşbaşkanlar karşıladı. Burada konuşan Adalet Nöbeti eylemcilerinden Fince Akman, "Görüş hakkımız engelleniyor. Birçok hasta tutsak var, çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Onlara sahip çıkacağız, tutsaklara dönük kirli bir politika var, biz bunun sona ermesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Ailelerden Cemile Çiftçi ise daha toplanmadan polisler tarafından engellendiklerine dikkat çekti. Tutsaklara sahip çıkma çağrısında bulunan Cemile, "Bu kirli politikaların sona ermesini istiyoruz. Bu savaş bitsin ve tutsaklar özgür olsun" dedi.

Hapishanelerdeki işkencelerin çok ağır olduğunu belirten KAYY-DER Eşbaşkanı Bilsen Özdoğan, "Bugün sokak eylemlerine bu kadar faşistçe bir yaklaşım varken kim bilir cezaevlerindeki tutsaklara neler yapıyorlardır. Direnişinizi destekliyoruz, çok da değer veriyoruz. Sizin ciğerleriniz çok fazla yanıyordur. Bu direnişi yükseltmek gerekiyor, biz de destekliyoruz direnişinizi" şeklinde konuştu.  Diğer eşbaşkan Ahmet Tüzün de, "Çok büyük bir emeğiniz var, saygı duyuyorum duruşunuza. Sizler, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri artık belirginsiniz. Sizler sayesinde bir şeyler oluyor, sizlerle daima birlikteyiz. İlk fırsatta sizlerle birlikte olacağız, katılacağız. Kurumsal olarak yapabileceğimiz ne varsa da yanınızdayız" dedi.