30 Eylül 2024 Pazartesi

Tutsak yakınları bugün de adalet istedi

Tutsak yakınlarının adalet arayışını sürdürdü. Buca Kırıklar Hapishanesi önünde buluşan İzmir'deki tutsak yakınları, tedavi hakkının engellenemeyeceğinin altını çizdi.

İzmir'de hasta ve infazı yakılan tutsak yakınlarının sürdürdüğü Adalet Nöbeti 86. gününde. Aileler, talepleri için Buca Kırıklar F Tipi Hapishane önünde bir araya geldi. Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (EGE TUHAYDER), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve çok sayıda kişi ailelerin eylemine katıldı. "Ji girtiyên nexweş re azadî (Hasta tutuklulara özgürlük)" yazılı önlükler giyen aileler, sık sık "Bijî berxwedana zindana" ve "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganları attı.

Söz alan Fehime Poyraz, "Hasta tutsakların tedavi edilmelerini ve serbest bırakılmasını istiyoruz. Tutuklulara yapılan zulme son verin. İnfazları yakılan insanlar 30 senedir cezaevinde tutuluyor. Aysel Tuğluk gibi binlerce hasta tutuklu bulunuyor. Artık adalet yerini bulsun istiyoruz" çağrısı yaptı.

HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise, hapishane politikasının ülkeye vaat edilen geleceğin özeti olduğunu vurguladı. Piroğlu, "Yüzlerce hasta tutsak, acımasızlığın, hukuksuzluğun ve insafsızlığın pençesinde ölüme terk edilmiş durumda. İnfazlar yakılıyor, cezaevleri yönetimleri kendilerini mahkemelerin yerine koyup, bütün hukuku ve kazanımları yok sayarak, yıllarca hapis yatmış insanların infazlarını yok ediyor. Cezaevi yönetimleri kendilerini oranın sultanı gibi görerek, kendi kurallarını tutuklulara dayatıyor. Mahpusların tedavi olma hakkı ellerinden alınıyor. Elleri kelepçeli hastaneye götürülüyor, ağız araması adı altında insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılıyorlar. Buna karşı gelen tutsakların tedavi hakkı ellerinden alınıyor" dedi.

"Hapishaneler toplumun ortak vicdanıdır" diyen Piroğlu, şöyle devam etti: "Hapishanelere karşı duyarsızlık, hasta tutsakların durumuna karşı sessizlik, toplumsal vicdanın çürümesi demektir. Vicdanı çürüyen toplumlar her türlü zulme boyun eğmeye mahkumdur. Hapishane yönetimlerine, politikalarına ve zulmü karşı çıkmak demek iktidarın var oluş konseptine itiraz etmek demektir. Hapishanelerde hasta tutsakların başına gelen ve gelecek olan her türlü şeyden iktidarın, Adalet Bakanı, ATK ve hapishane yönetimleri sorumludur."