25 Eylül 2024 Çarşamba

'Türkiye 'genetik çöplüğü'ne mi dönüşecek?'

Veteriner Hekimler Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, ırk farkı gözetmeksizin suni tohumlama uygulamalarına izin verilmesinin hayvancılık açısından sakıncaları olduğuna dikkat çekti, Türkiye’nin sığır varlığı açısından bir "genetik çöplüğü"ne dönüşebileceği uyarısını yaptı.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası, ırk farkı gözetmeksizin suni tohumlama uygulamalarına izin verilmesinin hayvancılık bakımından sakıncaları bulunduğuna dikkat çekti.

KÜLTÜR IRKLARINA IRK FARKI GÖZETMEKSİZİN SUNİ TOHUMLAMA KARARI
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü, 3 Kasım’da yayınladığı bir yazıyla, yüksek verimli kültür sığır ırklarının tohumlanmasında ırk uyumu şartını kaldırdığını duyurdu. Buna göre, 5 yaşına (1800 gün) kadar sadece kendi ırkı ile tohumlama yapılan "Siyah Alaca, Simental, Montofon ve Jersey" ırkı sığırlarda artık yaş ve ırk uyumuna bakılmaksızın suni tohumlama yapılabilecek.

Karara karşı çıkan İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arslan, yüksek verimli kültür sığır ırklarının, hayvancılığı gelişmiş ülkelerde 18. yüzyıldan itibaren sistemli bilimsel ıslah çalışmalarıyla geliştirildiğini belirtti.

Düşük verimli yerli sığır ırklarının ıslahı için kültür ırklarıyla yerli ırkların melezlenmesi ve saf olarak yetiştirilen yüksek verimli kültür ırklarının sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar sonucunda önemli bir başarı elde edildiğini kaydeden Arslan, TÜİK’in 2018 verilerine göre 15,9 milyon olan sığır varlığımızın  yüzde 49,4’ünün kültür ırklarından, yüzde 41,3’ünün kültür ırkı-yerli ırk melezlerinden ve yüzde 9,3’ün yerli ırklardan oluştuğunu hatırlattı.

'TANIMLANAMAYAN BİR SIĞIR VARLIĞI OLUŞACAK'
TÜİK rakamlarına göre, elde edilmiş saf kültür ırkı varlığımız sığır popülasyonunun neredeyse yarısını oluşturuyor. Aslan, bakanlığın aldığı kararın, bu varlığın tamamen melezlenerek saf ırk olma özelliğini kaybetmesi sonucunu beraberinde getireceğini söyledi. Aslan, "Türkiye’de saf olarak elde edilmiş olan sığır popülasyonunun melezlenmesi, tanımlanamayan bir sığır varlığının oluşmasını, kontrollü ıslah politikalarının geliştirilmesinin imkânsız hale gelmesini ve Türkiye’nin sığır varlığı açısından bir ‘genetik çöplüğü’ne dönüşmesini beraberinde getirebilecektir" dedi.

'UYGULAMANIN GEREKÇELERİ AÇIKLANSIN'
Üretici örgütleri, bilim insanları ve meslek örgütleri olarak uygulamanın hatalı olduğuna dikkat çektiklerini vurgulayan Arslan, onlarca yıldır verilen emeklerin bir anda heba olma riskine de dikkat çekti, nedenlerinin açıklanmasını istedi.

Aslan, "Doğru hayvancılık politikalarıyla Türkiye’nin hayvansal üretim öz kaynakları etkin olarak kullanıldığında, Türkiye bırakınız yurt dışından hayvan ve hayvansal ürün ithal etmeyi, yurt dışına hayvan ve hayvansal ürün ihraç etmeye başlayabilecek potansiyele ve güce sahiptir" diye konuştu.