1 Ekim 2024 Salı

TTM'ye açılan fesih davasının ilk duruşması görüldü

TTM'ye "hukuka ve ahlaka aykırı" olduğu iddiasıyla açılan fesih davasının ilk duruşması İstanbul Adliyesi'nde görüldü. Duruşma öncesi açıklama yapan hak savunucuları, TTM'ye dönük saldırıların ülkedeki örgütlenme örgütlüğüne dönük baskının uzantısı olduğunu söyledi.

Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne (TTM) "hukuka ve ahlaka aykırılık" iddiasıyla açılan fesih davasının ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. TTM Dayanışma Grubu, açılan davaya tepki göstermek için duruşma öncesi İstanbul Adliyesi'nde toplandı. Hak savunucuları adına açıklamayı avukat Ezel Buse Sönmezocak okudu.

'TTM BİZİMDİR, TTM KAPATILAMAZ'
Sönmezocak, TTM'nin 15 yıldır Tarlabaşı toplumu için güvenli alanlar kurarak hak temelli bir sosyal hizmet modeli ve ortak yaşama kültürünü geliştirmek için çalıştığını kaydetti. Özellikle son 1 senedir TTM'nin sistematik ve yoğun bir şekilde hedef gösterildiğini belirten Sönmezocak, "İçişleri Bakanlığının davaya müdahil olması, TTM örneğinde yaşananların esasen Türkiye'de örgütlenme özgürlüğü alanındaki gerilemenin doğal bir uzantısı olduğu tespitimizi doğruluyor" ifadelerini kullandı.

Adil, insan haklarına saygılı ve kapsayıcı bir toplumun ancak güçlü bir sivil toplumla inşa edilebileceğini kaydeden Sönmezocak, "Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği'ne açılan davaların düşürülmesini ve derneğe yönelik nefret söylemi ve hedef göstermelerin önüne geçilerek derneğin bir an önce güvenli bir şekilde çalışmalarına devam edebilmesini talep ediyoruz. TTM bizimdir, TTM kapatılamaz" dedi.

Açıklamanın ardından duruşma için adliyeye geçildi.

'BAKANLIĞIN MÜDAHİLLİĞİ HUKUKA AYKIRI'
Duruşmada ilk sözü alan İçişleri Bakanlığı avukatı, TTM'ye dair hazırladıkları raporu sunarak, TTM'nin faaliyetlerinin hukuka aykırı olduğunu iddia etti. Söz alan TTM'nin avukatlarından Buse Karataş, İçişleri Bakanlığı'nın davaya müdahil olmasının usule aykırı olduğunu belirterek, "Bakanlık bu davanın tarafı değildir. Bu davanın tarafı olmaları mümkün değil, taraf konumunu kazanamaz. Bu nedenle bakanlıkların bu davaya müdahil olma hakları yoktur. Menfaatleri yoktur" ifadelerini kullandı.

Avukat Cansu Demir, bakanlıkların dilekçelerinin kendilerine tebliğ edilmediğini vurguladı. Demir, "Valiliğin isteği ile İçişleri Bakanlığı, adeta savcı gibi sosyal medyadaki düşmanca paylaşımları kullandığını ve böyle denetim yaptığını sonrasında da bakanlığın hakim gibi bir karar kurduğunu görüyoruz. Burada adil yargılanma hakkına ilişkin ağır bir müdahale var" dedi.

Avukat Sevgi Kalan Güvercin, cumhuriyet savcısının böyle bir dava açma yetkisi olmadığını söyleyerek, davanın usulden reddedilmesini istedi.

Mahkeme heyeti ise, TTM hakkında soruşturma olup olmadığına dair İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ve valiliğe yazı yazılmasına ve bakanlıkların müdahale taleplerinin sonradan değerlendireceğini belirterek, bir sonraki duruşmayı 2 Kasım'a erteledi.