23 Eylül 2024 Pazartesi

TTB: Sağlık emekçileri değil bu enkazın sorumluları gidecek

Sağlık meslek örgütleri sağlıkta şiddete dikkat çekmek için Sağlık Bakanlığı önünde bir araya geldi. Eylemde konuşan TTB MK Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Sağlıkta yaşanan sorunlara geçici, çözüm olmaktan uzak, günü kurtaran rötuşlarla şiddeti besleyen Sağlık Bakanlığı'na yerinde seslenmeye geldik. Yönetemiyorsunuz" dedi.

Türk Tabipler Birliği (TTB) ve sağlık meslek örgütleri, sağlıkta şiddete karşı Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenledi. "Yönetemiyorsunuz! Ya görevinizi yapın, şiddeti önleyin, ya da istifa edin" pankartı açılan açıklamada sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin fotoğrafları taşındı. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün destek verdiği açıklama, sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçileri anısına saygı duruşuyla başladı.

UĞUR: İKTİDAR KRİZİN SORUMLULUĞUNU SAĞLIK EMEKÇİLERİNE ATIYOR
Genel Sağlık-İş Başkanı Dr. Derya Uğur, iktidarın gerek söylemi gerekse eylemiyle sağlık sistemindeki krizin sorumluluğunu sağlık emekçilerine attığını vurgulayarak, "Bulamadığınız randevuların, alamadığınız ilaçların, olamadığınız ameliyatların sorumlusu biz değiliz. Sorumlu; sağlığı piyasalaştıran, hastayı müşterileştiren, emekçileri köleleştiren bu sağlık politikalarıdır" dedi.

YILDIRIM: TÜRKİYE'DE SAĞLIKTA ŞİDDET ORTALAMANIN 20 KAT ÜZERİNDE
Hekim Sen Ankara Şube Başkanı Dr. Banu Yıldırım, Türkiye'de sağlık emekçilerine yönelik şiddetin ortalamanın 20 kat üzerinde olduğu bilgisini paylaştı. Şiddetin sağlık alanında travmaya yol açtığını, sağlık hizmeti sunumunu sekteye uğrattığını kaydeden Yıldırım, kamu otoritesini tüm mekanizmalarında sağlıkta şiddete karşı kararlı bir duruş göstermeye davet etti.

AKIN: HALK SAĞLIĞINI ÖNCELEYEN SAĞLIK POLİTİKASI İSTİYORUZ
SES Merkez Yürütme Kurulu üyesi Sıddık Akın, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın ve kışkırtılmış sağlık talebinin yanı sıra ekonomik krizin, kutuplaştırıcı siyasal politikaların ve toplumda tırmanan şiddet sarmalının etkilerinden söz etti. Akın, "Kamu otoritesini sağlık emek-meslek örgütleri ile yan yana gelerek ve toplumu bilinçlendirmeyi de önüne koyan bir program hazırlamaya ve halk sağlığını önceleyen bir sağlık politikası yürütmeye çağırıyoruz" diye konuştu.

FİNCANCI: YA GERÇEKÇİ ADIMLAR ATIN YA İSTİFA EDİN
Basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı okudu. İsrail'in Filistin'e dönük katliamlarını kınayarak sözlerine başlayan Fincancı, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizdi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunların ana kaynağı olduğunun altını çizen Fincancı, "Sağlıkta yaşanan sorunlara geçici, çözüm olmaktan uzak, günü kurtaran rötuşlarla şiddeti besleyen Sağlık Bakanlığı'na yerinde seslenmeye geldik. Yönetemiyorsunuz! Sağlıkta kriz giderek derinleşiyor. Ya derhal gerçekçi adımlar atın ya da istifa edin" dedi.

'PİYASACI SAĞLIK SİSTEMİNİ REDDEDİYORUZ'
Dönüşüm programıyla ülkede had safhaya ulaşan piyasacı, halk sağlığını ve sağlık emekçilerini yok sayan sağlık politikalarının şiddeti artıracağını daha önce de söylediklerini hatırlatan Fincancı, tüketim nesnesine dönüştürülmeleri sonucu birçok meslektaşlarını kaybettiklerini ifade etti.

Fincancı, şöyle devam etti: "Kışkırtılmış sağlık talebi, hastane doluluk garantili, koruyucu değil hastalıktan beslenen sağlık politikalarını savunan bu sağlık sistemini reddediyoruz. Birkaç dakika da olsa hekimi görmenin yeteceği zannıyla oluşturulan yapay hasta memnuniyeti yaratma temelli bu çarkın bir dişlisi olmayı kabul etmiyoruz. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin bir boyutu da liyakatsiz yöneticilerin yaptığı mobbing ve baskı uygulamalarıdır."

'SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI KABUL EDİLSİN'
Fincancı, taleplerini şöyle sıraladı:
🔹"Önerdiğimiz sağlıkta şiddet yasasının tek bir virgülü dahi değiştirilmeden kabul edilmesini istiyoruz.
🔹Sağlık emek-meslek örgütleri ve uzmanlık derneklerinin önerileriyle güvenli çalışma alanları istiyoruz.
🔹Mesleklerimizi hedef gösteren tüm kitle iletişim araçlarının denetlenmesini istiyoruz.
🔹Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın hemen terk edilmesini istiyoruz.
🔹Hekim-hasta ilişkisindeki güvenin yeniden tesisini hedefliyoruz.
🔹Toplumu hastalıklardan koruyabildiğimiz; tüketim nesnesi değil, hak öznesi olduğumuz bir hekimliği var etmek istiyoruz.
🔹İdareci belirlemeleri liyakat kriterlerini taşıyan kişilerin aday olacağı ve çalışanlar tarafından seçimle belirleneceği şekilde olmalıdır."

Talep etmekle yetinmeyeceklerini ve örgütlülüklerinden, haklılıklarından aldıkları güçle mücadele edeceklerini vurgulayan Fincancı, "Bizler yaşatmak için irade ortaya koyanlar, kendi hayatlarımızdan, mesleğimizden, halkın sağlık hakkından vazgeçmiyoruz. Her zamankinden daha kararlı ve daha güçlüyüz. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz" dedi.

Eylem boyunca, "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz", "Sağlıkta şiddet sona ersin", "Sağlıkta dönüşüm ölüm demektir", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz" ve "Bakan uyuma sağlıkçıya sahip çık" sloganları atıldı.