23 Eylül 2024 Pazartesi

TTB: 14-15 Mart'ta bir kez daha Beyaz G(ö)rev'deyiz

TTB, sağlıkta giderek artan şiddet vakaları, kötüleşen çalışma koşulları ve özlük hakları için 14-15 Mart'ta bir kez daha Beyaz G(ö)rev gerçekleştireceklerini açıkladı.

Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası'nda düzenlediği basın toplantısında sağlık emekçileri için 10 acil talebini açıkladı ve bu talepler karşılanmadığı takdirde 14-15 Mart tarihlerinde bir kez daha ülke çapında Beyaz G(ö)rev eylemi gerçekleştireceklerini duyurdu. Hibrit düzenlenen açıklamaya, pek çok farklı ilden Tabip Odası temsilcileri internet üzerinden bağlanırken, TTB Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu salonda hazır bulundu.

'MÜCADELE ETMEKTEN BAŞKA BİR SEÇENEĞİMİZ KALMADI'
İlk sözü alan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hak mücadelelerinin yıllardır sürdüğüne işaret ederek "Geçmişten aldığımız güçle geleceğe yürüyoruz" dedi. İktidarın sağlık emekçilerine çeşitli sözler verip herhangi bir somut adım atmamasını eleştiren Fincancı, bu durum karşısında hakları için mücadele etmekten başka bir seçenekleri olmadığını vurguladı.

Sağlık alanında baş gösteren tükenmişliğin toplumu da sağlıksızlığa ittiğini kaydeden Fincancı, istenilen hakların bütün topluma ait olduğuna dikkat çekti. Fincancı, iktidarın hekimleri ve toplumu bu krizle baş başa bırakarak üstüne tehdit ettiğini belirtti ve eylemleriyle bir yandan da topluma sağlık hakkı mücadelesinin bir parçası olması için çağrı yaptıklarını dile getirdi.

Basın açıklamasını, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip okudu. Saip, milyarlarca insanı etkileyen pandemi sürecinde iki yılı geride bıraktıklarını belirterek, bu süreçte iktidarın yanlış politikaları sonucu pek çok önlenebilir ölümün gerçekleştiğine dikkat çekti. Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gösterdiği özveriyle pandeminin yıkıcılığının azaldığına işaret eden Saip, sağlık emekçilerinin yaşamsal öneme sahip bir iş yaptıklarının bir kez daha kanıtlandığını dile getirdi. Saip, nitelikli hizmet üretmeye çalışan hekimlerin işlemeyen sağlık sisteminin tüm yükünü çektiklerini vurguladı ve emeklerinin karşılığını alamadıklarını kaydetti.

'SAĞLIKTA ŞİDDETE TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI'
TTB olarak yıllardır bu karanlık tabloya karşı mücadele ettiklerini ifade eden Saip, geçmişte gerçekleştirdikleri pek çok eylemi hatırlattı. "Bir kez daha tabip odalarımızla birlikte başta TBMM olmak üzere etkili, yetkili olan herkese sesleniyoruz; emeğimizin karşılığını alamadığımız, tüketen çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı" diyen Saip, acil taleplerine yönelik adım atılmazsa 14-15 Mart'ta bir kez daha Türkiye çapında Beyaz G(ö)rev'de olacaklarını duyurdu.

Saip, Sağlık Bakanlığı'nın eylemlere ilişkin 81 ile gönderdiği yazıya da değindi ve "Görev eylemlerimiz daha sağlıklı bir toplum, halk sağlığının öncelendiği sağlık politikaları içindir. Tek bir meslektaşımız hakkında dahi işlem başlatılmasına göz yummayacağımızın bilinmesini isteriz. Eylemimizin haklılığı da meşruluğu da yasallığı da açıktır" ifadelerini kullandı.

'OYALAMA DEĞİL HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ'
Saip, 10 acil taleplerini şu şekilde sıraladı:

🔹 "TTB'nin önerdiği 'Sağlıkta Şiddet Yasası' acilen yasalaşmalı; cezalar tutuksuz yargılanma ve 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' düzenlemelerinin uygulandığı sınırların üzerine çıkarılmalıdır.
🔹 Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katı olmalı; sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.
🔹 Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri 'prim ödeme tavanı' üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki buçuk katı olmalıdır.
🔹 Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmeli; tüm ASM binaları kamu tarafından inşa edilmeli, aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalı, bütün giderleri Sağlık Bakanlığı'nca karşılanmalı; Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği geri çekilmelidir.
🔹 OSGB'lerde çalışan iş yeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliği'nin belirlediği asgari ücret üzerinden ödenmelidir.
🔹 Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15 bin TL, uzman hekimler için asgari 18 bin TL'ye çıkarılmalıdır. 
🔹 Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere nöbet ücreti kesilmeden nöbet ertesi izin hakkı tanınmalı, intörn hekim ücretleri en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.
🔹 Covid-19 'illiyet bağı' aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7 bin 200 olmalıdır.
🔹 Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis davaları ile hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
🔹 Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir."

"Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz" diyen Saip, hak gasplarına, kötü çalışma koşullarına ve sefalet ücretlerine karşı mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. Saip, bütün kamuoyunu bu mücadelede sağlık emekçilerinin yanında durmaya çağırdı.