23 Eylül 2024 Pazartesi

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası: İnsan hayatı ne zaman öncelikli olacak?

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Kartal'da meydana gelen bina çökmesine ilişkin açıklamada bulundu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 6 Şubat'ta Kartal'da meydana gelen, 3 kişinin hayatını kaybettiği 13 kişinin ise yaralandığı bina çökmesine ilişkin açıklamada bulundu.
 
Binada 14 daire ve zemin katta konfeksiyon atölyesi bulunduğunu aktaran İnşaat Mühendisleri Odası, İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada, binanın üç katının kaçak olduğu, enkaz altında çok sayıda insanın olduğu bilgisini verdi.
 
Binanın neden göçtüğü ve göçme öncesi uyarı verip vermediğinin bilinmediğinin ifade edildiği açıklamada, basına yansıyan ilk bilgilere göre 1992'de ruhsatlı şekilde yapılan binayla ilgili yıkım kararı olup olmadığı, imar affına başvurup başvurumadığına dair açıklama yapılmadığı kaydedildi.
 
Son birkaç ay içerisinde meydana gelen göçme ve yıkılmalara bakıldığında bunun bir vaysayımdan öte, gerçeklik olduğu belirtilen açıklamada "Bağcılar Kirazlı Sokak'ta ve Beyoğlu Sütlüce Sokak'ta bulunan iki bina çökmüş, Sancaktepe'de bir ilkokulun istinat duvarı yıkılmış, Ümraniye Parseller Mahallesi'nde metro kazısı nediyle binalar göçme tehlikesi nedeniyle boşaltılmıştır" örneklerine yer verildi.
 
Açıklamada, "İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Kartal Sema Sokak'a acilen heyet göndermiş ve ilk gözlemlere göre çökmenin zemin kattaki kolonların taşıma kapasitelerini yitirmesi nedeniyle olduğu sonucuna varılmıştır" denildi. Benzer olayların daha önce de yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, Konya Zümrüt Apartmanı, Diyarbakır Hicret Apartmanı, Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesi'ndeki bina da aynı nedenle çökmeler meydana geldiğinin ve onlarca insanın hayatını kaybettiğinin altı çizildi.
 
İstanbul Yapı stoku mevcut durumunun ortada olduğu kaydedilen açıklamada, "Yapı stokunun büyük bölümü ya ruhsatsız ve kaçaktır ya da mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir. Meydana gelen her olay ister istemez depremi akıllara getirmektedir. Olası bir depremde İstanbul Yapı stokunun ne tepki vereceğini tahmin etmen için inşaat mühendisi olmaya gerek yoktur. Açık ki İstanbulluların can ve mal güvenliği bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi.
 
Yapılan yazılı açıklamada İnşaat Mühendisleri Odası şu soruları yöneltti: "İmar affına neden gerek duyulmuştur? Mühendislik hizmeti almadan üretilen yapıların yasal statü elde ederek mevcudiyetini sürdürecek olmasından vatandaşların can ve mal güvenliği ve kamu yararı açısından zararı bir tarafa bırakalım, ne gibi bir yarar umulmaktadır? Yoksa karar vericileri harekete geçiren imar affı başvurularından toplanacak para mıdır? İnsan hayatı ne zaman öncelikli olacaktır?"
 
"Bu soruların yanıtı ne olursa olsun, gerçek yanıt Kartal'da depreme bile maruz kalmadan binanın göçmesiyle verilmiştir" denilen açıklamada imar affının kaçınılmaz sonucunun bu olduğu ve bu faciaların devam edeceği belirtildi. "Mühendislik mesleğini itibarsızlaştıran, yapı üretim sürecinin dışına çıkartmaya çalışan zihniyetin eseriyle bugün Kartal'da karşı karşıya kaldık. Korkarız ki kalmaya devam edeceğiz" ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, Kartal faciasının afet sonrası organizasyonda ne kadar yetersiz olunduğunun da açığa çıktığı kaydedildi. Bir binada bile yetersiz kalan müdehale ve kurtarma çalışmalarının olası bir İstanbul depreminde nasıl hayata geçeceğini düşünmek bile kaygıları çoğaltmakta olduğu belirtildi. 
 
Merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından acilen hayata geçirilmesi gereken önlemler bulunmakta olduğu vurgulanan açıklamada, "Yapılar güvenli hale getirilmeli, afet sonrası çalışmaları bilimsel temele oturtulmalıdır. Bunları yapmak yerine olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmaz olan uygulamalar başlatmak, imar affı ilan etmek kent ve insalık suçu olarak tarihe geçecektir" ifadelerine yer verildi.