TMMOB: Adalet nöbetlerini sürdüreceğiz
Gezi nöbetinin birinci ayını dolduran TMMOB, nöbete devam edeceklerini ve yaygınlaştıracaklarını kaydetti. 1 Haziran'da Gezi şehidi Ethem Sarısülük'ün ölüm yıldönümü olduğunu ve O'nu anacaklarını hatırlatan TMMOB, "Gezi ruhu, her yerde. Bu nedenle iktidarın korkulu rüyası" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odalarının Gezi davası kararına karşı başlattığı adalet nöbetini birinci ayını doldurdu. Adalet nöbetine ilişkin Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda demokratik kitle, emek ve meslek örgütü temsilcisinin katıldığı toplantıda "Karanlık gider Gezi kalır, hukuksuz tutuklamalara karşı adalet nöbetindeyiz" yazılı pankart yer aldı.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, adalet nöbetlerinin 30'uncu gününde olduğunu hatırlatarak, "Adalet isteyenler sadece biz değiliz. Bu bir ay içerisinde aslında her kesimin adalete olan açlığı ve ihtiyacı ortaya çıktı" dedi. Sürdürdükleri adalet nöbetine bugüne kadar bin 500 kişi ve 100'ü aşkın örgütün katıldığını ifade eden Candan, "Adalet talebi giderek artıyor. Bu da ülkenin yönetilemez hale geldiğini ve adalet olan talebin de toplumsallaştığını gösteriyor. Geçtiğimiz hafta mimarlar odası olarak birçok yerde basın açıklaması yaptık ve bu adalet nöbetlerini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Adalet nöbetine devam edeceğiz, yaygınlaştırmaya çalışacağız, arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşana kadar sürdüreceğiz" diye aktardı. 31 Mayıs'ın Gezi'nin yıl dönümü olduğunu anımsatan Candan, "Hepimiz gezideydik, hepimiz sürecin bir parçasıyız. Dolayısıyla tüm örgütleri ve halkımızı 31 Mayıs'ta Mimarlar Odası'nda devam eden adalet nöbetine katılmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
'ETHEM SARISÜLÜK'Ü ANACAĞIZ'
Candan, 1 Haziran'ın da Gezi'de katledilen Ethem Sarısülük'ün ölüm yıldönümü olduğunu belirterek, "Ethem'in vurulduğu Güvenpark'ta kırmızı karanfillerimizle anacağız. Gerçekten gezinin ruhu bugün isyanın ve toplumsal muhalefetin ruhu. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı durmanın ruhu. Gezi ruhu, her yerde. Bu nedenle iktidarın korkulu rüyası. Kendileri dışında kimsenin konuşmasın, ülkenin her karış toprağının satılmasını istiyorlar. Buna karşı çıkan insanları da özgürlüklerinden mahrum bırakıyorlar. Ama arkadaşlarımızın yanındayız ve onları içeriden çıkarana kadar da mücadelemiz devam edecek" vurgusu yaptı.
'OMUZLARIMIZDA CİDDİ BİR YÜK VAR'
TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Ayhan Erdoğan da, "Milyonlarca insanın nezdinde arkadaşlarımızı tutukladılar. Bu kararlar bize; 'ben artık o kadar pervasız bir şekilde bunu yapıyorum ki muhalefet güçleri açısından en görkemli mücadele direnişini arkadaşlarınız nezdinde içeriye alıyorum.' Bizim de de toplumsal muhalefet güçleri olarak aynı güçle karşılık vermemiz gerekiyor. Biz de bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Omuzlarımızda ciddi bir yük var. Arkadaşlarımız esir kaldığı süre boyunca omuzlarımızda hissedeceğimiz yük olarak da kalmaya devam edecek. Mücadeleyi büyütme sorumluluğumuz var. Demokratik kitle örgütleri ve emek güçleriyle bu süreci büyütmeye devam edeceğiz. En etkili cevabı vermeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
'NÖBET DEVAM EDECEK'
Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz Sekreter, "Bu karara karşı direneceğiz. Bu konuda kararlıyız. Arkadaşlarımız bundan önce olduğu gibi yine beraatla oradan çıkacaklar. Adalet nöbetleri arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşturuluncaya kadar devam edecek" dedi. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Özgür Topçu da "Gezi direnişi bu ülkenin en meşru demokratik halk direnişidir. Tüm dünyada yer edilmiş bir direniştir. Bu direniş meşrudur. Direnişin içinde bulunanlar suçsuzdur. Tutuklanan arkadaşlarımızın haklılığını kamuoyuna duyurmak için biz de direnişimizi sürdürüyoruz. Hem arkadaşlarımızı hem de ülkeyi karanlık odaktan geri alana kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Mücadelenin sonunda direnenler kazanacak" diye belirtti.
Toplantıda söz alan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de, mücadelede kararlı olduklarını vurgulayarak adalet nöbetlerinin yaygınlaşması gerektiğini belirtti.