23 Eylül 2024 Pazartesi

TKŞ'li erkeklerden 'erkeklikle mücadele' eğitimi

TKŞ üyesi erkekler kadına yönelik şiddete ilişkin eğitim çalışması düzenledi. Erkekler yaşamlarında açığa çıkan egemenlik biçimlerini tartıştı.

Hesekê ve Qamişlo'da Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) üyesi erkekler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ilişkin eğitim çalışması gerçekleştirdi.

Hesekê'de eğitim çalışmasında TKŞ temsilcilerinden Cemîl Sîdwo sunum yaptı. Eğitim çalışmasında kadına yönelik şiddetin biçimlerine ilişkin tartışmalar yürütüldü. Toplumsal cinsiyet rollerinin toplum üzerindeki etkisinin tartışıldığı eğitim çalışmasında katılımcılar beraber yaşadıkları kadınlarla ilişkilerini değerlendirdi. Rojava kadın devriminin erkekler ve feodal gelenekler üzerinde ne kadar değişim yaratabildiğinin tartışıldığı çalışmadan erkek egemenliğinin kadının yaşamına etkileri vurgulandı.

Qamişlo'da gerçekleştirilen eğitimde ise şiddet türlerinin kadınlar üzerindeki etkileri ve açığa çıkma biçimleri tartışıldı.

Her iki eğitimin ardından da TKŞ üyesi erkekler basın açıklaması gerçekleştirdi. Hesekê'deki açıklamayı TKŞ temsilcilerinden Cemîl Sîdwo, okurken Qamişlo'daki açıklamayı TKŞ temsilcilerinden Abdulhalîm Osman okudu.

Gerçekleştirilen açıklamalarda şu ifadeler kullanıldı:
"Kapitalist sistem ve erkek egemenliğinin, kadının yaşam hakkını tanımıyor. Cins eşitliğini yok sayıyor. Kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor. Kadın bedenini bir meta haline dönüştürüyor. Kadının toplumsal haklarını koruyan yasaların ve yönetmeliklerin uygulanmasını engelliyor."

Kadın özgürlük mücadelesinin, 21. yüzyılda yeni bir düzey kazandığını ifade edilen açıklamada, "Kadın devrimi çizgisi ve kadın ordulaşmasıyla güçlendi. Kadınlar ve LGBTİ'+lar artık erkek egemen sisteminin dayatmalarını kabul etmiyor. Ve özgürlükleri için mücadeleyi büyütüyor" denildi.

Komünist erkekler olarak kadına yönelik şiddetin bir parçası olmayacakları ve karşısında mücadele edecekleri beyan edilen açıklamada, Erkek egemen kapitalist sistemin dayattığı toplumsal cinsiyetçi rolleri ve sosyal statüyü ret ettikleri kaydedildi.

Açıklamada erkeklere şu çağrı yapıldı:
"Kadın yoldaşlarımızın, özgürlük mücadelesini güçlendirmek için kendimizden başlayarak tüm erkekleri insanlaşmaya çağırıyoruz. Toplumun feodal ilişki biçimini kendi erkekliğine dayanak yapan bir yaklaşım sergilemeyeceğiz. Kadın ve erkek eşittir. Erkekler, cins eşitliğinin ve kadın özgürlüğünün önünde durmamalıdır."

Halkçı, demokratik ve cins özgürlükçü devrimin nihai zaferi için kadınların özgür olması gerektiği ifade edilen açıklamada, "Rojava kadın devrimimizin daha da ilerlemesi için kadın hakları ve yasaları istisnasız uygulanmalıdır. Kadınlara ve LGBTİ+'lara yönelik şiddet durmalı, uygulayanlar ile mücadele edilmeli ve cezalandırılmalıdır. Kadının ev içindeki emeği toplumsal emek olarak kabul edilmelidir" denildi.

Açıklamalar, "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla sona erdi.